Bakanlığın Nisêbîn açıklaması yalan çıktı: Çatışma yok

  • 17:14 26 Temmuz 2023
  • Güncel
Öznur Değer
 
MÊRDÎN - Dün Nisêbîn’de Sakarya Caddesi’nin ablukaya alınması sonucunda bir evde gerçekleşen patlamada ismi öğrenilemeyen bir kadının yaşamını yitirmesi ardından İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, çatışma sonucu bir PKK’linin yaşamını yitirdiği ifade edilirken, görgü tanıkları çatışmanın yaşanmadığını belirtti.
 
Mêrdîn’in Nisêbîn (Nusaybin) ilçesinde dün akşam 17.00 sıralarında Yenituran Mahallesi Sakarya Caddesi’nde bulunan bir binadaki daireye polisler tarafından baskın düzenlendi. Baskın düzenlenen evin Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Nisêbîn eski İlçe Eşbaşkanı Bedia Adıgüzel’e ait olduğu öğrenildi. Baskın öncesinde Sakarya Caddesi’nin büyük bölümü polisler tarafından ablukaya alınırken, civardaki tüm evlerin çatısı ise özel harekat polislerince uzun namlulu silahlarla tutuldu. Yurttaşların giriş çıkışına yasaklanan caddede, evlerine dönmek isteyenler ise saatlerce polis ablukasında bekletildi. Yanı sıra kimsenin kapı, balkon veya pencereye çıkmasına, yurttaşların klimalarını açmalarına dahi izin verilmediği bilgisi edinildi.  
 
Nisêbîn’de ne oldu, devlet ne dedi?
 
Saat 17.00-18.00 sıralarında bir patlama sesinin duyulması üzerine yurttaşlar tedirgin olurken, patlama sonrasında Nisêbîn’de telefon sinyalleri ve internet kesintiye uğradı. Patlamanın ardından bir kadın yaşamını yitirirken, olaydan yaklaşık 4 saat sonra saat 21.30’da İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, “Mardin'in Nusaybin ilçesinde bir kadının şüpheli hareketleri nedeniyle yapılan ihbar üzerine şahsın girdiği meskene giden ve kimlik bilgisine başvurmak isteyen polis memurlarımıza silahlı saldırıda bulunulmuştur. Saldırıdan personelimiz yara almadan kurtulmuş, olay mahalline özel harekat unsurları sevk edilmiştir. Gerçekleştirilen operasyonda PKK/KCK terör örgüt mensubu olduğu tespit edilen (1) kadın örgüt mensubu etkisiz hale getirilmiştir” denildi.
 
Ne çatışma doğru ne de takviye
 
Olayın ardından neler yaşandığını öğrenmek için olayın gerçekleştiği mahalleye ve binaya giderek neler yaşandığını yurttaşlara ve görgü tanıklarına sorduk. Bunun üzerine Bakanlığın yaptığı açıklamanın aksine olay yerinde çatışma yaşanmadığını ve patlamanın ardından olay yerine özel harekat polislerinin gönderilmeyip tüm ekiplerin önceden tüm mahalleyi sardığını öğrendik.
 
‘Silah sesi duymadık’
 
Patlamanın meydana geldiği binadan güvenlik nedeniyle adını vermeyen bir yurttaş, hiçbir şekilde silah sesinin gelmediğini, çatışmanın söz konusu olmadığını, yalnızca patlama sesinin duyulduğunu söyledi. Polislerin kimsenin evden çıkmasına izin vermemesi nedeniyle neler olduğunu bilmediklerini, polisler tarafından olayın görülmesinin engellendiğini ifade eden yurttaş, “Patlamadan sonra polisler kendi aralarında konuşurken ‘Kendini infaz etti’ dediler. Yani çatışma yaşanmadı. Biz silah sesleri duymadık. Silahlar patlasaydı mutlaka duyardık” dedi.
 
‘Evde kan izlerinden başka bir şey yoktu’
 
Polisler, patlamanın ardından evdeki arama işlemlerini sonlandırdıktan sonra yasa gereği mahalle muhtarı ile komşulardan birini tanıklık yapması için olayın yaşandığı eve götürdü. Eve girenlerden biri, “Biz eve girdiğimizde her şey bitmişti. Evde hiçbir şey yoktu. Sadece kan izleri vardı. Biz de çatışma veya silah sesleri duymadık. Sadece patlama sesi duyduk. Zaten polisler kimseyi yaklaştırmıyordu. Olayı görmemiz engellendi. Evi gördükten sonra da polisler kapıyı kilitledi. Anahtarı da yanlarına alıp gittiler” bilgisini paylaştı.
 
‘Operasyon gizli olduğu için bakamazsınız’
 
Sokakta evi bulunan bir başka tanık ise, “Çocuklarımla balkondaydım. Birden polislerin tüm mahalleyi sardığını gördüm. Korkup eşimi aradım, neler olduğunu öğrenmek için. Polislerin elinde uzun namlulu silahlar vardı ve mahalledeki tüm çatıları tutmuşlardı. Bize bağırarak evimize girmemizi ve pencereye dahi çıkmamamızı söylediler. Çocuklarımı alıp içeri geçtikten sonra hava sıcak olduğu için klimayı açtım. Polisler klimayı bile kapatmamı söylediler. Bizim çatıyı da tutmuşlardı. Hiçbir şey yapmamıza izin vermediler. Pencereye dahi çıkmamıza izin vermiyorlardı. Sorduğumuzda ise ‘operasyon gizli olduğu için bakamazsınız’ diyorlardı. Patlamadan sonra ise bir polisin yanındaki arkadaşına, ‘Kendini infaz etti’ dediğini duyduk. Biri de ‘Operasyon gece 00.00’a kadar sürecek’ dedi. Operasyon bitmiş zaten daha neyi bekliyorsunuz. Bu millete bunu yapmaya ne hakları var” şeklinde konuştu.
 
Tepki gösteren bir vatandaş gözaltına alındı
 
Patlamanın ardından ne olduğunu öğrenmek için balkona çıkan A.G. isimli bir yurttaş ise polislere tepki göstermesi üzerine gözaltına alındı. Yaklaşık iki saat Nusaybin Emniyet Müdürlüğü’nde tutulan A.G., olaya dair telefondan çektiği görüntüler silinerek serbest bırakıldı. Yanı sıra A.G.’nin avukatını “gerek yok” denilerek çağırması da polislerce engellendi.  
 
İhanete ve devletin uygulamasına tepki  
 
Görüştüğümüz mahalleliler devletin ve polisin uygulamasına tepki gösterdi. Devletin yıllardır zulüm yaptığını vurgulayan yurttaşlar, devletin özel savaş politikalarından biri haline gelen ajanlık ile ihanete de tepki gösterdi.
 
Barış Annesi’nin evi de basıldı
 
Olayın yaşandığı Yenituran Mahallesi’nin yanı sıra Kışla ve Yeşilkent mahalleleri olmak üzere birçok mahalle ve sokak da gece 00.00’a kadar polis ablukasında tutuldu. Barış Anneleri Meclisi üyesi Perihan Altuğ'un da Kışla Mahallesi’nde bulunan evine polisler tarafından baskın düzenlendi. Baskın saatinde Perihan’ın evde olmadığı bilgisi edinildi.
 
Gece 00.00’a kadar Nisêbîn’in birçok mahalle ve sokağındaki polis ablukası ve polis yoğunluğu sürerken, yurttaşların giriş çıkışına izin verilmedi. Gece 00.00’da operasyonun bitmesi üzerine mahallelerdeki polis ablukası da sona erdi.
 
Bedia’nın akıbeti bilinmiyor
 
Patlamanın yaşandığı evin sahibi Bedia Adıgüzel’in akıbeti bilinmezken, görgü tanıkları elleri kelepçelenerek gözaltına alındığını ifade etti. Avukatların “kısıtlılık” gerekçesiyle emniyetten bilgi almaları ve gözaltında olduğu düşünülen Bedia’yı görmelerine izin verilmezken, kısıtlılık kararının akşam saatlerinde kaldırılması bekleniyor. Yanı sıra gözaltında tutulan kişinin ailesine gözaltı bilgisinin verilmesi yasal bir zorunluluk ve hak olmasına rağmen Bedia’nın ailesine gözaltında olduğuna dair emniyet tarafından bilgi verilmediği öğrenildi.
 
Yaşamını yitiren kadının cenazesi morgda
 
Yaşamını yitiren kadının otopsi işlemlerinin yapılması üzere Mardin Eğitim Araştırma Hastanesi morguna kaldırıldığı bilgisi edinilirken, bir kadının ise yaralı olduğu düşünülüyor.