‘Lozan Antlaşması’nın yürütücüsü Erdoğan rejimidir’
- 18:39 19 Temmuz 2023
- Güncel
HABER MERKEZİ - TJK-E, Kürt halkının Lozan Antlaşması'nın yeni kırımlara yol açmasına direnerek engel olacağını belirtti, "Kadınları ve halkımızı 22 Temmuz'da Lozan’daki yürüyüş ve mitinge çağırıyoruz" dedi.
Lozan Antlaşması’nın 100’üncü yılına sayılı günler kalırken Kurdistan ve Avrupa’da eylem ve etkinlikler devam ediyor. Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E), Lozan Antlaşması’nın 100’üncü yılına karşı yazılı bir açıklama yayınladı. Açıklamada, "Kürt Soykırımı ile halklar arası uzlaşı ve ortak yaşamın temeline dinamit rolü atfedilen Lozan Antlaşması’nın 100 yıllık sonuçları Kurdistan ve Ortadoğu açısından çok ağır olmuştur" denildi.
"Kürtlere karşı soykırım, komplo ve ihanetin başlangıç tarihi olan 24 Temmuz 1923, bölge halklarının kültürel bütünlüğünün de kaybı anlamını taşımakta. Kürdün soykırımı üzerinden inşa edilen tekçi Beyaz Türk ulus devletçiliği, yüz yıldır Türk ırkı dışında hiçbir topluma yaşam hakkı tanımadı” ifadeleri kullanılan açıklamada, “Dönemin uluslararası hegemon güçleri tarafından dört parçaya bölünen Kurdistan, Türk sömürgeciliği başta olmak üzere bölgedeki kukla yapılara peşkeş çekildi. Böl, parçala, yönet zihniyetinin tezahürü olan Lozan Antlaşması bir iktidar projesidir. Bu projede ulus devletçiklere hükmetme, sömürme, katletme rolü verilirken, halklara ise biat ve kölelikten başka hiçbir tercih bırakılmamıştır. Bu Antlaşmayı benimsemeyen Kürtler, tarihten bu yana 'Hür ve müstakil Kurdistan' hayaliyle sürekli isyan bayrağını kaldırarak direnmiştir" diye belirtildi.
‘Kürt kadınları sömürgeciye boyun eğmedi’
Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi: "Bu inkâr antlaşmasının temel mağdurlarından olan Kürt kadınları sömürgecinin sömürgesi kılınmak istendi. Yüz yıldır her türlü egemenliğe ve sömürgeciliğe karşı direnen Kürt kadınları, ulusal değerlerin koruyucusu ve taşıyıcısı oldu. Tarihten bu yana sömürgeci ve işgalciye boyun eğmeyen Kürt kadınları ölüm pahasına ulusal değerlerin savunuculuğunu yaptı. Rindêxan, Besê Ana, Zarife Xanim, Leyla Qasim, Beritan, Arin Mirkan, Avesta Xabûr, Helbest Koçerinler tarihten günümüze sömürgeciye boyun eğmeyen Kürt kadınlarının direngen yüzüdür.
'Mutlak İmralı tecridi bu yeni Kürt Soykırım projesinden kopuk değildir’
Milyonlarca insanın hayatına mal olan ve 3’üncü Dünya Savaşı ile devam eden Lozan Antlaşması projesi egemenler lehine canlı tutulmak istenmekte. 100. yılında bu antlaşmaya yeni soykırım fermanları ile yeniden bir doğum yaptırılmak istenmekte. Mutlak İmralı tecridi, Rojava’ya yönelik saldırılar bu yeni Kürt Soykırım projesinden kopuk değildir. Lozan Antlaşması’nın günümüzdeki yürütücüsü ise Erdoğan rejimidir. Lozan süreci ile oluşan tekçi Türk sömürgeciliğinin günümüzdeki temsilini yapan Erdoğan ‘Tek millet, tek bayrak, tek din, tek ırk’ sloganıyla bölge haklarının kanını akıtmayı sürdürmekte. Devletinin tarihsel suç mirasını devralan Erdoğan rejimi, yasak olan taktik nükleer silahlar ile direnen Kürde saldırmakta. Kürt varlığını ortadan kaldırmaya yeminli olan bu soykırım rejimi, hegemon güçlerin desteğine dayanarak Kürdün diline, kültürüne, tarihine, coğrafyasına saldırmakta, Türkiye Cumhuriyeti’nin 2. yüzyılını yeni Lozan Antlaşması’nın üzerine inşa etmek istemekte. Ama bunu başarma şansı yoktur, çünkü Kürt eski Kürt değildir.
'Kürt halkı direnerek geçit vermeyecek'
Yüz yıldır uluslararası ve bölgesel sömürge politikalarına karşı direnen Kürt ve bölge halkları, bundan sonra da direnerek hiçbir kırım politikasına geçip vermeyecektir. Kürt halkı, Temmuz ayında imzalanan Lozan Soykırım Antlaşması’na 19 Temmuz Rojava Devrimi ile yanıt verdi. Kürdün ağaran şafağı olan Rojava Devrimi, Kürt rönesansını muştulamakta. Rojava Devrimi’ne pervasız saldırılar bu anlamda intikam saldırılarıdır. Kurdistan’ı bölen Lozan Antlaşması’na karşı Rojava Devrimi’ni, Kürt ulusal değerlerini savunmak her özgür Kürt bireyinin temel görevidir.
Kürt ulusuna tarihten miras kalan 'Yaşamak isteyen her varlık dövüşmelidir' çağrısının gereklerini uygulamanın tam zamanıdır. Kürdü yok etmeye yeminli düşmana inat ulusal birlik ruhuyla Lozan Antlaşması projesine karşı direnişi büyütelim. Başta Kürt kadınları ve gençleri olmak üzere Rojhilat, Rojava, Bakûr ve Başûr halkımızı Lozan’a akmaya ve ortak tavrı sergilemeye çağırıyoruz.
Tüm kadınları ve halkımızı, 100 yıl sonra Kürt soykırım projesinden hesap sormak için 22 Temmuz 2023’te Lozan’da yapılacak yürüyüş ve mitinge çağırıyoruz."