İSTANBUL - Cumartesi Anneleri, eylemlerinin 954’üncü haftasında ellerindeki karanfillerle Galatasaray Meydanı’na yürüdü. 18 kişinin ters kelepçeyle gözaltına alındığı eylemde “28 yıldır süren bu onurlu mücadelemizden bin yıl da olsa vazgeçmeyeceğiz. Tüm zulümlere rağmen bu mücadeleyi sürdüreceğiz” mesajı verildi. 

 

Cumartesi Anneleri’nin gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle gerçekleştirdikleri eylem, 954’üncü haftasında da Galatasaray Meydanı’nda devam etti. Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) verdiği “ihlal” kararlarının ardından 13 hafta boyunca polis ablukası ve ters kelepçe ile gözaltına alınsalar da Galatasaray Meydanı’ndan vazgeçmeyen Cumartesi Anneleri/İnsanları ve hak savunucuları, bu hafta da ellerinde taşıdıkları karanfillerle meydanda yerini aldı.

 

Her kesimden dayanışma

 

Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın katıldığı bu haftaki eylemde, İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin, Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Milletvekili Oya Ersoy, insan hakları savunucuları, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Türkiye İşçi Partisi (TİP) Milletvekilleri ve çok sayıda kişi dayanışma gösterdi.

 

‘Bin yıl da olsa vazgeçmeyeceğiz!’

 

Cumartesi Anneleri ve hak savunucuları, ellerinde taşıdıkları karanfillerle Galatasaray Meydanı’na yürüyüş gerçekleştirdi. Her hafta eylemi “kaymakamlık yasağı” gerekçesiyle engelleyen polisler, bu hafta da aynı “bahaneyle” eylemi gerçekleştirmelerine izin vermeyeceğini belirtti. Ancak anneler meydanda ısrarcı olduklarını vurguladı. Ardından kitle, jet hızıyla ablukaya alındı. Ablukada yer alan Rıdvan Karakoç’un kardeşi Cumartesi İnsanı Hasan Karakoç, “28 yıldır süren kayıplar mücadelemizi sürdürmek için tekrar Galatasaray Lisesi önünde oturma eylemi yapmaya geldik. Ancak karşılaştığımız manzara bu. Bizi kelepçeleyerek gözaltına alıyorlar. 28 yıldır süren bu onurlu mücadelemizden bin yıl da olsa vazgeçmeyeceğiz. Tüm zulümlere rağmen bu mücadeleyi sürdüreceğiz” sözleriyle polis ablukasına tepki gösterdi.

 

Karanfiller ters kelepçe içinde…

 

Ablukada bekletilen kitle daha sonra ters kelepçelenerek gözaltına alındı. Bu esnada gözaltına alınanlar ters kelepçeli ellerinde taşıdıkları karanfillere havaya kaldırarak, adalet gelene dek mücadelelerinden asla vazgeçmeyeceklerini vurguladı.

 

Polisler gazetecinin boğazını sıktı!

 

Gözaltı sonrasında açıklama yapmak isteyen milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ve Ahmet Şık da polisler tarafından engellendi. Milletvekillerini ablukaya alan polisler, bu esnada çekim yapmak isteyen gazetecileri de darp ederek alandan uzaklaştırdı. Cem TV muhabiri Dilan Şimşek arbede esnasında yere düşerken, bir polis de Artı TV muhabiri Umut Taştan’ın boğazını sıktı.

 

18 kişi gözaltına alındı

 

Eylemde gözaltına alınanların isimleri ise şöyle: Hanife Yıldız, İkbal Eren, Mikail Kırbayır, Maside Ocak, Besna Tosun, Hasan Karakoç, Ali Tosun, Eren Keskin, Leman Yurtsever, Cüneyt Yılmaz, Oya Ersoy, Gülendam Özdemir, Nimet Tanrıkulu, Ümit Biçer, Hayrettin Pişkin, Ezgi Çetin, Şifa Nur Çetin ve Ömer Kavran.

 

Tüm yasal prosedürler ihlal ediliyor!’

 

Gözaltılar nedeniyle okunamayan basın açıklaması metni, Cumartesi Anneleri Avukatı Özlem Zıngıl tarafından online olarak okundu. AYM kararlarına rağmen Cumartesi Anneleri’nin her hafta engellenmesinin hak ihlali olarak değerlendiren Özlem, Beyoğlu Kaymakamlığı’nın da “yasak kararı” aldığını ifade etti. Özlem, “13 haftadır tüm yasal prosedürler ihlal edilerek hukuka aykırı bir biçimde gözaltına alınıyoruz. İhlal edilen hakkımıza yeniden kavuşmamız idare tarafından engelleniyor. Oysa idare, yargı kararlarını yok sayamaz, kişi hak ve özgürlüklerinin kısıtlanması sonucunu doğuran bir yaptırım uygulayamaz. İstanbul Valisi, Beyoğlu Kaymakamı ve İstanbul Emniyet Müdürü, AYM’nin hükme bağladığı ihlali ve sonuçlarını ortadan kaldıracak şekilde hareket etmek, yetkilerini hukukun sınırları içinde kullanmak zorundadır” şeklinde konuştu. 

 

Zulme karşı susmayacaklar

 

İktidar ve yetkililere seslenen Özlem, devletin hukuka bağlı olmak zorunda olduğunun altını çizdi. Adalet sağlanana kadar mücadeleden vazgeçmeyeceklerini vurgulayan Özlem, “Anayasa’nın emredici hükümlerini uygulayın, bize yaşattığınız bu hukuksuzluğa son verin. Kayıplarımızı aramak, onların akıbetlerini öğrenmek istemek, adil bir hukuk sistemi talep etmek suç değildir. Biz, ihlal ettiğiniz haklarımıza ve gözaltında kaybedilen sevdiklerimize kavuşmak için mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz. Sesimiz insanın zulme, zorbalığa karşı itirazıdır. Susmayacağız” sözleriyle seslendi.