Kadın mücadelesi iktidarın saldırılarından büyük!

  • 09:03 8 Temmuz 2023
  • Güncel
 
Elfazi Toral
 
İSTANBUL - Kadına yönelik şiddet, artan kadın katliamları ve kadınların mücadelesini değerlendiren Kırkyama Kadın Dayanışması üyesi Özlem Altungül, iktidarın kadın mücadelesinden korktuğunu belirterek  “Kadınların cevapları ve mücadelesi iktidarın saldırılarından çok daha büyüktür. Bizim mücadelemiz yine onların stratejilerine cevap olacak. Kadın mücadelesini büyütmeye, yan yana durmaya eril zihniyete karşı biz kadınlar üretmeye ve cevap olmaya devam edeceğiz” mesajını verdi.
 
AKP-MHP iktidarı, 21 yıllık iktidarı boyunca neredeyse tüm politikalarını kadınların eşitlik ve özgürlük talebinin reddi üzerinden yürüttü. “Makbul” kadın formatını dayatan iktidar, kadın düşmanı politikalarını da derinleştirdi. Bu politikalarını, seçim sürecinde HÜDA PAR ve Yeniden Refah Partisi ile yaptığı ittifakla farklı bir boyuta taşıyan iktidar, kadınlara yönelik saldırılarını da her geçen gün arttırıyor. Cezasızlık politikalarından cesaret alan erkekler tarafından, Kurdistan ve Türkiye’de her gün en az 4 kadın katlediliyor. Taciz, tecavüz ve katliamlar karşısında failler, erkek-devlet-yargı üçgeninde adeta ödüllendiriliyor.
 
2023’ün ilk 6 ayında 150 kadın katledildi!
 
Erkek şiddetini önlemek yerine failleri koruyan iktidarın politikaları sonucu ajansımızın her ay hazırladığı şiddet çetelesindeki katledilen kadınların verileri şöyle: 2021 yılında en az 311 kadın katledilirken, 181 kadın şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. 2022 yılında ise en az 348 kadın katledildi, 206 kadın da şüpheli şekilde hayatını kaybetti. 2023’ün ilk ayında 31 kadın katledilirken, 9 kadın da şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. Şubat ayında 10 kadın katledilirken 10 kadın ise şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. Mart ayında ise 22 kadının katledildi, 16 kadın şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. Nisan ayında 23 kadın katledilirken, 17 kadın şüpheli bir şekilde hayatını kaybetti. Mayıs ayı şiddet çetelemize göre 39 kadın katledildi, 23 kadın da şüpheli şekilde yaşamını yitirdi. 2023 yılının ilk 6 ayında toplam 150 kadın katledilirken, 99 kadın ise şüpheli bir şekilde hayatını kaybetti.
 
Kırkyama Kadın Dayanışması üyesi Özlem Altungül, artan erkek-devlet şiddeti, iktidarın saldırıları ve mücadele boyutuna dair JINNEWS’e konuştu.
80’lerden beridir süren kadın katliamları…
 
Kadın katliamlarının son dönemlerde büyük bir artış gösterdiğini belirten Özlem, 1980 ve 90’lı yıllardan beridir süregelen katliamların söz konusu olduğunu ifade etti. Özlem, “Bizim gördüğümüz kadarıyla bu kadar çok kadın katliamları yaşanıyor. Bunun bir de bilmediğimiz yüzü var. Yıllardır kadın katliamları yaşanıyor. Devlet statüsünde hala kimliği olmayan kadınlar vardır. Haliyle durum bu olunca, kim bilir bizim bilmediğimiz kaç kadın katlediliyor” sözleriyle birçok katliamın açığa çıkmadığını dile getirdi.
 
Failler cezasızlıkla cesaretlendiriliyor
 
AKP iktidarının HÜDA PAR ve Yeniden Refah Partisi ile kurduğu ittifakı da ele alan Özlem, “Kurulan ittifak, faşist bir dönem sürecinde olduğumuzu gösteriyor. Ve genelde bu süreçlerde en çok istismara ve zarara uğrayan kesim ise kadınlar oluyor. Bu süreci böyle okumak gerekiyor. İstanbul Sözleşmesi’nin bir gecede feshedilmesi, kadınların mücadele ile kazandığı hukuki zemindeki hakların erkekler tarafından ele alınması durumu söz konusu. Ve bu oldukça da gündemde. Kadın cinayetleri, eril sistemin kendini yeniden üretebilmesi için de var olan durum içerisinde. Kadınlar en yakındaki erkekler tarafından katlediliyor. Devletin cezasızlık politikaları ise failleri cesaretlendiriyor” şeklinde konuştu.
 
‘Kadınların cevabı saldırılardan çok daha büyük’
 
“Kadın mücadelesinden korkan bir devlet var” vurgusunu yapan Özlem, “Kadın mücadelesi diğer mücadelelerden çok daha kalabalık çok daha etki alanı geniş olan bir mücadele biçimidir. En büyük kitlesel eylemleri kadınlar yapıyor. İktidarın ortaya koyduğu bir tutuma hemen cevap olan kadınlardır. Eril zihniyetin güçlenmesini engelliyor. Bu noktada kadın mücadelesi, iktidar veya eril zihniyet sistem için en büyük muhalefettir. Devlete karşı kendi argümanını üreten ve bilen bir tutumda kadın. Devlet ise kendisini güçlendirmek için kadınlara saldırıyor. Bunu da kadın cinayetleri, tecavüz ve çocuk istismarları, kadınların yaşam alanlarına müdahale ederek gerçekleştiriyor. Kadınların buna cevapları çok nettir. Kadınların cevapları iktidarın saldırılarından çok daha büyüktür” diyerek mücadele boyutunun önemini dile getirdi.
 
‘Mücadelemiz onların stratejilerine cevap olacak!’
 
Mücadelelerini büyük bir kararlılıkla sürdüreceklerinin altını çizen Özlem, “Kadın hareketleri partiler üstü bir durumdur. Bu yüzden kadın hareketleri partilerden şöyle bir farkı var. Partililerin birbiriyle uzlaşabilmek için bazı gerekçeleri vardır. Anlaşırlarsa olur, uzlaşmazsalar olmaz. Ama kadın hareketleri öyle değil. Bir durum geliştiğinde bütün kadınlar bir arada olur ve o gücü birbiriyle var edebilmiştir. Bizim mücadelemiz yine bildiğimiz şekilde onların stratejilerine cevap olacak. Kadın özgürlüğünün kamusal alanda görünürlüğünün arttırılması, eşit hak talepleri gibi sürekli yürüttüğümüz mücadeleyi devam ettireceğiz. Biz kadınların, yaşamın her alanından çareler üreterek yol almak gibi bir görevi var. Nefes aldığımız her alanda kendi kimliğimiz, rengimiz ve düşüncelerimiz, yaşamsal boyutlarıyla var olduk var olmaya da devam edecektir. Hiçbir kadının bir gece yarısı çaresiz ve ağlayarak yatmadığı güne kadar da bu mücadele devam edecek” vurgusunu yaptı.
 
Üretmeye ve mücadeleye devam
 
Hiçbir kadının yalnız olmadığını söyleyen Özlem, “Kimsenin yalnız yürümediğini, yürütülmemesi gerektiğini düşünerek yaşasın kadın mücadelesi. Kadın mücadelesini büyütmeye, yan yana durmaya, eril zihniyete karşı biz kadınlar üretmeye ve cevap olmaya devam edeceğiz” mesajını verdi.