WAN - Wan’da bulunan sivil toplum örgütlerini ziyaret eden HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecride ilişkin şöyle dedi: “Parti olarak elbette bu konuda üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeye çalışıyoruz, ancak yeterli olmadığını biliyoruz."

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Kurban Bayramı ziyaretleri kapsamında kentte bulunan sivil toplum örgütlerini ziyaret etti. Pervin ve beraberindeki partililer, ilk olarak Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybedenlerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'ne (MEBYA-DER) Wan Şubesini ve sırasıyla Tutuklu ve Hükümlü Aileler ile Yardımlaşma Derneği (TUHAY-DER) Wan Şubesi, Aryen Sanat Akademisini, Arsisa Dil ve Araştırma Kültür Merkezi’ni ziyaret etti.

 

'Mücadeleyi daha fazla büyütmek gerekiyor' 

 

MEBYA-DER’de konuşan Pervin, acıların mücadele ile son bulacağını ifade ederek, Kurdistan ve Türkiye’deki sorunların da mücadele ile çözüleceğini sözlerine ekledi. Pervin, “Biz mücadele ettiğimiz sürece bu tür acılar yaşanmayacak, son bulacak,  Çünkü AKP iktidarının başta Kürt halkı olmak üzere Türkiye’de birçok kesime yönelik inkar politikası yine bu ülkede birçok kesime yönelik yok sayma politikası devam eden bir politika. AKP’nin anlayışı bu. Kendisi gibi düşünmeyen herkesi yok sayan bir zihniyetle karşı karşıyayız, ancak mücadelemiz Kürt halkının kimliğini, özgürlüğünü ve demokrasi mücadelesini bu topraklarda var etme mücadelesidir. Bu topraklarda geçmişten günümüze var olan acıları bir nebze de olsa durdurma, bundan sonraki süreç için rahat bir nefes alabilecek, Kürtlerin varlığının kabul edildiği bir ortamı yaratmak önemlidir. Bunun mücadelesini veriyoruz, baskının, şiddetin çok arttığı bir dönemdir. AKP’nin yeniden iktidara gelmesi bize bu mücadeleyi devam ettirmemiz gerektiğini söylüyor” sözlerini kullandı.

 

‘Sayın Öcalan’dan haber alınamıyor’

 

TUHAY-DER’deki ziyaretinde ise Pervin şunları dile getirdi: “Cezaevi koşulları bu tür derneklerin açılmasına neden oluyor. Türkiye'deki bütün cezaevlerinde infaz yakmalar, ailelerin farklı yerlerde oturmasına, sürgüne kadar sağlık sorunlarından, haberleşme problemlerine kadar çok sayıda problem yaşanıyor. Şunu belirtmek gerekiyor ki bugünkü en büyük sorun İmralı Cezaevi’ndeki tecrit sorunudur. 2 yıldan daha fazla zamandır Sayın Öcalan’dan haber alınamıyor, aile ve avukat görüşleri yaptırılmıyor. Bu ülkenin kendi çıkarmış olduğu mevcut yasalara uymadığını, uygulanmadığını ve anlayışını Kürt halkını terbiye etme üzerinden bir sürece sürükleyen ve dolayısıyla Kürt halkının en hassas noktalarından olan Sayın Öcalan’a yönelik bu tecridi uygulamanın elbette ki birçok sebebi var. Sayın Öcalan’ın bütün bunlar karşısında aile görüş hakkının kısıtlandığı, uygulanmadığı ve AKP’nin bu konuda suç işlediği bir dönemdeyiz. Tecrit bir insan hakları sorunudur ve uzun süredir İmralı cezaevlerinde uygulanıyordu. Artık tüm topluma sirayet eden bir mesele haline geldi. Bu tecridi kabul etmediğimizi ve bir an önce tecridin kaldırılması ve Sayın Öcalan’ın bütün cezaevlerinde de olduğu gibi herkesin hakkı olan avukat ile aile görüşlerini de bir an önce yapmalıdır. Parti olarak elbette bu konuda üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeye çalışıyoruz, ancak yeterli olmadığını biliyoruz. O yüzden bu meselenin sadece Kürtleri ilgilendiren bir mesele olmadığını belirtmek istiyorum Türkiye toplumunun da gündemi haline gelmelidir. Bu bir insan hakları sorunudur, bu sorun da kendine insanım diyen herkesi ilgilendirir.”

 

Pervin ve beraberindekiler, temaslarını Aryen Sanat Akademisi ile Arsisa Dil ve Araştırma Kültür Merkezi ziyaret ederek sonlandırdı.