İSTANBUL - Cumartesi Anneleri’nin Galatasaray Meydanı’nda yapmak istedikleri eylemin  engellenmesi ve 22 kişinin gözaltına alınmasına ilişkin yapılan açıklamada AKP’li Cumhurbaşkanı ve İçişleri Bakanı’na “Hukuksuzluğa son verin” çağrısı yapıldı. 

 

Cumartesi Anneleri gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin cezalandırılması talebiyle her hafta Galatasaray Meydanı'nda düzenledikleri eylemlerinin 953’üncü haftasında da meydana çıktı. Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) “ihlal” kararı vermesine rağmen 13 haftadır ablukada tutulan meydanda açıklamaya izin verilmemesi ve 22 kişinin gözaltına alınmasına dair İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde açıklama gerçekleştirildi. Açıklamaya Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) milletvekilleri Ceylan Akça ve Kezban Konukçu, gözaltında kaybedilen Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak ve çok sayıda Cumartesi Annesi katıldı. Açıklamada “Galatasaray bizimdir gözaltına alınanlar serbest bırakılsın” pankartı asıldı.

 

İnkar edilenlerin akıbeti 28 yıldır soruluyor

 

İlk olarak açıklama metnini okuyan gözaltında kaybedilen Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak, varlığı inkar edilen insanların akıbetini sormak için 28 yıldır Galatasaray’a çıktıklarını söyledi. Maside, “Başvurdukları her yerde inkarla karşılaşmış, sözleri susturulmak istenmiş kayıp yakınlarının anlatılarını görünür kıldık. 28 yıldır ısrarla, ‘yaşam hakkı’, ‘hukukun üstünlüğü”, ‘hakikat’, ‘adalet’ dedik. Bu yüzden düşmanlaştırıldık; engellendik, şiddet gördük, gözaltına alındık, yargılandık. Ama asla kayıplarımızdan ve adalet arayışımızdan vazgeçmedik. Bugüne kadar, gözaltında kaybetmeler söz konusu olduğunda devlet, uluslararası hukuka uygun hareket etme yükümlülüğüne uymadığı gibi, kendi iç hukukuna göre de hareket etmedi. Kayıpları ve kayıp yakınlarını hukukun korumasının dışına itti. Hak ve özgürlüklerini yok saydı” dedi. 

 

Erdoğan ve İçişleri Bakanı’na çağrı

 

AİHM kararına rağmen açıklamalarının engellediğini vurgulayan Maside, “Savcılık makamına göre; Galatasaray’da basın açıklaması yapmak istediğimiz için soruşturma açmayı gerektirecek bir suç yok. O zaman neden engelleniyoruz? Neden her hafta gözaltına alınıyoruz? Uluslararası sözleşmelerin, anayasanın, yasaların, mahkeme kararlarının kağıt üzerinde kaldığı, kamu otoritelerinin kendilerini hukukun üstünde konumladığı bir keyfiyet ortamında ısrarla hak ve özgürlüklerimize sahip çıkmayı sürdüreceğiz. 953’üncü haftamızda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya sesleniyoruz: Makamı ve mevkisi ne olursa olsun herkes hukuka tâbi olmak zorundadır. Hiç kimse hukukun üstünde olamaz ve kendi arzusuna göre kuralları değiştiremez. Bu hukuksuzluğa son verin” diye çağrı yaptı.

 

‘Mücadelemizden asla vazgeçmiyoruz çünkü haklıyız’

 

Ardından söz alan gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun’un eşi Hanım Tosun, “Haklı gücümüzle Galatasaray’da olmaya devam edeceğiz. Galatasaray 28 yıldır bizimdir bizim kalacak. Derhal hukuksuzluğa son verin gözaltındakileri serbest bırakın. Hiçbir zaman kayıplarımızı arama mücadelemizden asla vazgeçmiyoruz çünkü haklıyız.”

 

‘Herkesi kayıp yakınlarının yanında olmaya çığırıyoruz’

 

Açıklamada konuşan Yeşil Sol Parti milletvekili Kezban Konukçu, “Toplumsal kesimin mücadelesini büyütmesini engellemeye çalışıyorlar. 28 yıldır mücadelemizden vazgeçmedik vazgeçmemiz mümkün değil. Demokrasinin teminatı ancak sorumluların ortaya çıkartılması ile mümkün olur. Demokratik ülkede yaşamak için herkesi kayıp yakınlarının yanında olmaya çığırıyoruz” dedi.

 

‘Kayıpların nerede olduğunu söyleyin barışçıl yürüyüşün önünü açın’

 

Devamında söz alan Yeşil Sol Parti milletvekili Ceylan Akça, “İnsanlar bayramda mezarlığa gittiler ama gidecek mezarı taşı olmayanlar Galatasaray’ı mezar görenler barışçıl şekilde yürümek istediler. Yıllarca yürüdükleri yolda yürümek istediler ama önlerine polis barikatı çekildi. Haklarını kullanmak istediler ama gözaltına alındılar. Kayıp yakınlarını aramaktan vazgeçmeyecekler. Kayıpların nerede olduğunu söyleyin barışçıl yürüyüşün önünü açın” ifadelerini kullandı.