Öznur Değer

 

MÊRDÎN – Yolsuzluk, rüşvet, taciz ve kadın düşmanı politikalarla gündeme gelen kayyım atanan Mêrdîn Büyükşehir Belediyesi’nin, seçilmiş Eşbaşkanı Figen Altındağ, yaklaşan yerel seçimlere işaret ederek, “Daha önce yaşadığımız eksiklikleri gidererek bir seçim sürecine doğru giderek halkla birlikte kayyımları göndereceğiz” dedi.

 

Ulus devlet zihniyetinin tekleştiren, özgünlük ve farklılıkları yok eden ideolojisi çerçevesinde ilk olarak 11 Eylül 2016’da yürürlüğe konulan kayyım uygulaması bir politika halini alarak kentleri tahrip etmeye devam ediyor. 11 Eylül 2016 tarihinde Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) yönetimindeki 28 belediyeye dönük kayyım atama uygulaması, akabinde Kürdistan’daki tüm belediyelere ve Türkiye’deki birçok kuruma da yayıldı.

 

Kayyım atanmayan belediye sayısı 6

 

İktidarın, kayyım politikaları 2019 seçimlerinden sonra da sürdü. Halkların Demokratik Partisi (HDP) 31 Mart 2019’daki yerel seçimlerde 65 belediye kazandı, ancak 6 belediye eşbaşkanına mazbata verilmezken, 8’inin mazbatasına da el konuldu. Ağustos 2019’dan bu yana toplam 48 HDP’li belediyeye kayyım atanırken, kayyım atanmayan HDP’li belediye sayısı ise yalnızca 6.

 

Kayyımın ilk hedefi kadınlar

 

İçişleri Bakanlığı tarafından kayyım atanan HDP’li büyükşehir belediyelerinden biri olan Mardin ve ilçelerinde de kayyımın yarattığı coğrafik, toplumsal ve ahlaki tahribatlar devam ediyor. Kadını ve anadili hedef alan kayyım belediyesinin ilk icraatı, kadın ve kültür kurumlarını kapatmak, Kürtçe tabelaları indirip siyasetçi, gazeteci, aydın ve devlet şiddeti sonucu katledilen kişilerin isimlerinin yer aldığı kamusal alanlardaki tabelaları sökerek korucu, polis ve şiddet faillerinin isimleriyle değiştirmek ve belediyelere taciz ve tecavüz faillerini yerleştirmek oldu.

 

Taciz faili polis müdür olarak atandı

 

19 Ağustos 2019 tarihinde Mêrdîn Büyükşehir Belediye Eşbaşkanları Figen Altındağ ile Ahmet Türk’ün görevden alınarak yerine Mardin Valisi Mustafa Yaman’ın kayyım olarak atanmasıyla belediyede yolsuzluk, rüşvet, taciz başta olmak üzere çok sayıda suç işlenmeye başladı. Kayyımın bu dönemde ilk icraatlarından biri taciz faili polis Ercan Uysaler’i belediyenin iştiraki olan Kent A.Ş.’ye müdür olarak atamak oldu. Belediye çalışanı D.S.’ye tacizde bulunan ve fuhşa zorlayan müdür hakkında D.S.’nin şikayeti üzerine dava açılsa ve akabinde Mardin 1'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada faile cinsel saldırı suçundan 11 yıl 3 ay hapis cezası verilerek tutuklanması yönünde karar çıksa da fail kısa süre cezaevinde kalmasının ardından D.S.’nin şikayetini geri çekmesi ve cezasının üst mahkemede bozulması nedeniyle tahliye edildi.

 

Mezarlık bile ranta açıldı

 

Kayyım tarafından imar planlarında yapılan değişiklikle dere yatağı, mezarlık, tarım arazileri ile park alanları imara açıldı. Belediyedeki yolsuzluklar nedeniyle çok sayıda soruşturma ve kovuşturma açıldı, bu kapsamda gözaltına alınanlar da bir bir bırakıldı. Yolsuzlukta adeta rekor kıran kayyım Mustafa Yaman ise kayyımlık ve valilik görevlerinden alınarak yerine Mahmut Demirtaş vali ve kayyım olarak atandı.

 

Mêrdîn Büyükşehir Belediyesi’nin seçilmiş eşbaşkanı Figen Altındağ, kayyım politikalarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

 

‘Şehrin dokusunu bozdular’

 

Kayyım ile birlikte gasp ve talan zihniyetinin 2016’dan bu yana devam ettiğini ifade eden Figen, yerel yönetimlerin önemine dikkat çekti. Kurdistan’daki yerel yönetimlerin hedef alınmasının sebeplerinden birinin kadın ve gençlere dönük çalışmalar olduğuna vurgu yapan Figen, “Geçmişte bin bir emekle örülen kazanımları yok etmek isteyen bir zihniyetle karşı karşıyayız. Bizler de bu anlamda o günden bu yana bu zihniyetle mücadele ediyoruz. Kayyım zihniyetinin yaratmış olduğu tahribatlar var. Mardin farklı dokuların, yapı taşlarının, dillerin, dinlerin, çeşitli zenginliklerin olduğu önemli bir kent ve yine Mardin tüm bu zenginlik ve güzelliklerin kayyım zihniyeti tarafından yok edilmeye çalışıldığı bir kent. Şehrin dokusunu bozdular. Özellikle bu şehri şekillendirecek kadınlara yönelik o günden bu yana ciddi anlamda bir saldırı var” şeklinde konuştu.

 

‘Kadınlarla beraber gasp ve talanın karşısındayız’

 

Kazandıkları belediyede Kadın Politikaları Dairesi Başkanlığı bünyesinde çalışmalar yaptıklarını kaydeden Figen, kayyımın gelmesiyle beraber bu anlamda bir çalışma yürütülmediği gibi kadın emekçilerin mobbing, taciz ve tecavüze maruz kaldığını söyledi. Figen, “Biz tüm bunlar yaşanmasın diye çalışırken şu anda tüm bunların tam da ortasında olan bir belediyeciliği görüyoruz. Biz kadınlarla beraber bu gasp ve talanın karşısındayız. Kadın ve çocuk alanındaki çalışmalarımız belediye ile sınırlı değil. Biz belediye bünyesi dışında da her alanda bu çalışmaları yürütmeye devam ediyoruz. Büyük bir yıkım, enkaz var. Sistem tarafından atanmışların çirkin saldırılarını hep beraber püskürtmek için mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz” dedi.

 

‘Tecavüz failleri makam mevki ile ödüllendiriliyor’

 

Figen, kayyım atanmasından bu yana kadınlara, çocuklara yönelik gerçekleşen tüm çirkinliklerin üstünün örtülmeye çalışıldığını dile getirirken, mahkemelere yansıyan çok sayıda taciz, tecavüz olayı olduğunun altını çizdi. Faillerin ise farklı makam ve mevkilerle ödüllendirildiğini belirten Figen, “Failleri hep koruma altına aldılar. Kadınların zor zamanlarında bize ulaşabilecekleri tüm kurumları, alanları kapattılar. Sessiz bir şekilde bu çirkinliklerine devam ettiklerine tanıklık ediyoruz. AKP’nin memuru, atanmışı halkın emeğinin üzerine çirkince oturarak bir şehri yönetmeye kalkıyor. Eksik çalışmalarımız da oldu ama kayyım rejimine dair çok şey anlattık. Özelde kadınlar her zaman hedef alındı. Gençler bu alandan uzaklaştırılmaya çalışıldı. Savaş politikalarının yansımalarını görüyor, yaşıyoruz. Ve buna karşı mücadeleye devam ediyoruz. Gerek kadın gerekse de gençlerle savaş politikalarına dönük hamlelerimizi geliştireceğiz” ifadelerini kullandı.

 

‘Eksikliklerimizi gidererek seçim sürecine gideceğiz’

 

Yaklaşan yerel seçimlere vurgu yapan Figen, son olarak şunları söyledi: “Bu halkın öyle güçlü bir iradesi var ki… Yakın tarihte kayyımların gideceğini biliyoruz. Daha önce yaşadığımız eksiklikleri gidererek bir seçim sürecine doğru gideceğiz. Güçlü adaylar çıkaracağız. Halkın kayyımlara vereceği bir cevap var ve biz halkla birlikte kayyımları göndereceğiz.”