Katledilenlerin ardılları mücadeleyi sürdürüyor
- 09:02 30 Haziran 2023
- Güncel
Rozerin Gültekin
İSTANBUL - Türkiye, öncü Kürt kadınlara yönelik saldırılarda son 4 yıl içerisinde bir çok kadını katletti. Buna karşı katlediler kadınların ardılları da onların mücadelelerini sürdürüyor, hayallerini gerçekleştirerek tarihe not düşüyor.
AKP-MHP iktidarının Kürt halkının kazanımlarına saldırıları sürerken, bu saldırılarda en çok kadınlar hedef alınıyor. Kurdistan’da gözaltı ve tutuklamalar aralıksız sürerken, Kuzey ve Doğu Suriye ile Güney Kurdistan’da insansız hava araçları (SİHA) ve suikast saldırıları ile öncü kadınlar katlediliyor. Son 4 yıl içerisinde bir çok öncü kadının katledildiği saldırılarda en son olarak da Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıda Qamişlo Kantonu Eşbaşkanı Yûsra Derwêş, yardımcısı Leyman Siwêş ve Fırat Tuma’nın hedef alınarak katledildi. Katledilen öncü kadınların ardılları ile onların mücadelelerini sürdürüyor, hayallerini gerçekleştiriyor.
Hevrîn Xelef
Mêrdîn’in (Mardin) Dêrik (Derik) ilçesinde dünyaya gelen Hevrîn Xelef, başta Kürtler olmak üzere halkların katılım gerçekleştirdiği Rojava Devrimi’ne katılarak mücadelesine başladı. Hevrîn, ilk olarak gençlik örgütlenmesinde ardından Sivil Toplum Kuruluşları’nın örgütlenmesinde daha sonra Qamişlo Ekonomi Meclisi yönetiminde yer aldı. 21 Aralık 2014'te Cizîrê Bölgesi Demokratik Özerk Yönetimi ilan edilmesiyle beraber Hevrîn, bu sefer Cizîrê Bölgesi Enerji Kurulu sözcüsü oldu ve ardından 2015 yılında Cizîrê Ekonomi Kurulu Eşbaşkanı oldu.
12 Ekim 2019’da katledildi
27 Mart 2018 yılına gelindiğinde Suriye Gelecek Partisini genel sekreteri olarak mücadelesini devam ettiren Hevrîn, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’nin Serêkaniyê ve Girê Spî kentlerine yönelik Suriye Milli Ordusu (SMO) eliyle 9 Ekim 2019 tarihinde "Barış Pınarı" adıyla gerçekleştirdiği saldırıların devamında 12 Ekim 2019’da direnişin öncülerinden olan Türkiye açısından tehlike olarak görülmesinden dolayı Hevrîn katledildi.
Katili Türkiye'de üniversite okudu
Hevrîn’in faili olan ve aynı zamanda uluslararası toplum tarafından "savaş suçu" işlediği söylenen Ahrar’uş Şarkkiye komutanı Ebu Hatim Şakra’nın, Türkiye’de bulunan Mardin Artuklu Üniversitesinden mezun olduğu ortaya çıktı. Fail Ebu Hatim Şakra’nın Türkiye’de bulunan bir üniversiteden mezun olması Kürt kadın siyasetçilerine yönelik Türkiye’nin katliam politikasını gözler önüne serdi.
‘Kadınlara dolu dolu bir çalışma hattı bıraktı’
Hayatı boyunca demokratik ve kalıcı bir barışın sağlandığı bir yaşamın kurulması için mücadele eden Hevrîn’in ardından mücadele arkadaşları katliama tepki gösterirken aynı zamanda kadın mücadelesine büyük bir miras bıraktığını şu sözlerle ifade etmişti: “Dünyadaki tüm kadınların iradesine karşı bir suçtur. Sonuç olarak Hevrîn Xelef, ardından tüm kadınlara dolu dolu bir çalışma hattı bıraktı.”
Zehra’nın mücadelesi ‘Mala Jinan’ ile başladı
Mücadelesine 2013 yılında Mala Jinan (Kadın evi) içerisinde yer alarak başlayan Zehra Berkel, Heyva Sor a Kurd ve Kobanê Halk Meclisi’nde çalışmalarında yer aldı devamında ise Kobanê Halk Belediyesi Eş Başkanı seçildi. Çalışmalarına daha sonra Kobanê Adalet Komitesi Eş Başkanlığı görevi ile devam eden Zehra, 2018 yılı ile birlikte Kongreya Star Fırat Bölgesi Koordinasyonu Üyesi olarak çalışmalarını gerçekleştirdi.
‘Özgür kadın mücadelesiyle örgütlüğümüzü güçlendireceğiz’
Zehra, Türkiye’ye ait SİHA tarafından 23 Haziran 2020'de Kobanê'nin doğusundaki Helincê köyünde bulunan bir yanında Şêran ilçesi Kongra Star yöneticisi Hebûn Mele Xelîl, ev sahibi Emîne Weysî bombalanarak katledildi. Kongra Star, 23 Haziran'ı “Kadın Siyasetçilere Yönelik Katliam Suçlarıyla Mücadele Günü” ilan etti. Zehra, en son ajansımıza verdiği röportajda saldırılara karşı çözüm yolunu şu sözlerle dile getirmişti: “Özgür kadın mücadelesiyle örgütlüğümüzü güçlendireceğiz.”
DAİŞ’e karşı savaştı
Türkiye’nin katlettiği kadınlardan Efrin’de 1980 yılında doğan Jiyan Tolhıldan, 1999 yılında PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye’ye getirilmesinin ardından PKK’ye katılarak mücadelesine başlar. 13 yıl boyunca yürüttüğü mücadelenin devamında Rojava’da başlayan devrim sürecinde yer alan Jiyan, burada kadın mücadelesindeki öncü rolünü sergileyerek 4 Nisan 2013'te kurulan Kadın Savunma Birlikleri'nin (YPJ) kurucularından biri oldu. 2012-2013 yıllarında Serêkaniyê’yi özgürleştirme savaşına, 2014-2015'te Kobanê'nin kurtuluşuna ve 2016'da Minbic’i özgürleştirme hamlelerine katıldı. 2019 yılında Baxoz’un DAİŞ’ten kurtarılması ve Hol Kampı’nın DAİŞ’ten arındırılması için mücadele etti.
Son çağrısı: Öz savunma ilkelerini hayata geçirin
Yaşamına birçok mücadele ve zaferi sığdıran Jiyan, “Rojava Devrimi”nin 10’uncu yılı dolayısıyla 22 Temmuz 2022 tarihinde Qamişlo kentinde düzenlenen Ortadoğu Kadın Devrimi Forumu’nun ardından yanında Roj Xabûr ile Barîn Botan olduğu sırada Türkiye’ye ait SİHA saldırısı sonucu katledildi. Katledilmeden önce Ortadoğu Kadın Devrimi Forumu’nda söz alan Jiyan Tolhildan, “Her şeyden önce, tüm kadınların ve halkların öz savunma ilkelerini hayata geçirmek için çaba göstermesi gerekmektedir” diye kadınlara çağrı yapmıştı.
İkinci Paris Katliamı
1974 yılında Şırnak’ın Qilaban (Uludere) ilçesine bağlı Hilal köyünde yaşama gözlerini açan Evîn Goyi, kısa bir süre sonra ailesi ile birlikte devletin baskısından dolayı köylerini terk etmek zorunda kalarak Maxmur’a yerleşti. Evin, devletin devam eden bakısına daha fazla dayanamayarak PKK saflarına katılır. Yürüttüğü kadın mücadelesinde öncü haline gelen Evin, DAİŞ’in Rojava’ya saldırısı üzerine Rojava’ya geçer ve mücadelesini burada yürütmeye devam eder. Rojava’daki süreçte yaralanan Evîn, tedavi olmak için geldiği Paris için “Tedavi olup ülkeye döneceğim. Sakinelerin katledildiği bu şehirde yaşamak bana acı veriyor' diyerek sözleri ile hissettiklerini anlatırken Türkiye’nin eliyle katledilen Sakine Cansız, Leyla Şaylemez, Fidan Doğan gibi Evîn de 23 Aralık 2022’de Kürt Kültür Merkezi, bir Kürt restoranı ve Kürt kuaför salonuna silahla saldırı gerçekleştirilen fail William M. Tarafından katledildi. Evîn, 34 yıl boyunca Şengal’den Paris’e kadar mücadele yürüten bir direnişçi olarak akıllarda kaldı.
Kadınlara adanan bir yaşam
Türkiye’de yaşama gözlerini açan ardından yönüne Kürdistan’a dönen kadınlardan biride Nagihan Akarsel, Ankara Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nü okuduğu sırada “örgüt üyeliği” suçlamasıyla tutuklanan Nagehan, cezaevinde gördüğü işkencenin, baskının karşısında boyun eğmeyerek cezaevinden çıktıktan sonra hayalinin peşinden gitti ve gazetecilik serüvenine devam etti. İlk olarak Dicle Haber Ajansı’nda (DİHA) gazetecilik yapan Nagihan, 2014 yılına kadar yaptığı gazeteciliğin ardından kadın bilimi olan ilk Jineoloji alanında çalışmalar gerçekleştirmek üzere Kuzey ve Doğru Suriye’ye gitti. Jin War’da (Kadın köyü) ve Silêmanî’de jineoloji çalışmaları yürüttü.
Nagihan’ı katleden zihniyet kadının gerçekliğine düşman
Kadınların yaşamı eril zihniyetten temizleyerek gerçeklerin ters düz edilmesine karşı yürüttüğü çalışma olan ve Nagihan’ın büyük bir özveri ile çalışma gerçekleştirdiği jineolojiye düşman olan devlet aklı Silêmanî’de 4 Ekim 2022 tarihinde Nagihan’ı evinin önünde katletti. Silêmanî’de Kürt siyasetçilerine, aydınlarına, devrimcilerine yönelik gerçekleştirilen saldırılara uluslararası alanda bir ses çıkmazken Nagihan’ın katledilmesine tüm dünyadan kadınlar isyanını dile getirerek, “Hakikat mücadelesinin devam ettiğini” söyledi.
Yûsra ve Leyman…
Kuzey ve Doğu Suriye’de gerçekleşen devrimin inşacılarında olan Yusra Derwêş, burada anadilinin gelişmesi için Kürtçe öğretmenlik yaparak mücadelenin adımlarını atarken devamının da Amûdê’de Betûl Lisesi’nde okul müdürlüğü görevini yaptıktan sonra Amûdê Eğitim Komitesi Eşbaşkanı oldu. 1 Kasım 2022 Qamişlo Kantonu Eşbaşkanlığı olan Yûsra, Türkiye'nin Kuzey ve Doğu Suriye’nin Qamişlo kentine dönük 20 Haziran’da SİHA ile gerçekleştirdiği saldırıda yanında yardımcısı Leyman Şiwêş (Rîhan Amûdê) ve aracın şoförü Firat Tûma ile birlikte katledildi.
Tepkiler ve mücadele kararlılığı
Kadın özgürlük mücadelesi yürüten öncü Kürt kadınların hedef alınarak katledilmesine karşı, başta Kurdistan olmak üzere dünyanın birçok yerinden tepkiler yükselirken, kadınlar mücadele kararlıklarını belirtiyor. Kadın özgürlük mücadelesinin aralıksız süreceğini dile getiren kadınlar, katledilenlerin hayallerini adım adım gerçekleştiriyor. En son Silêmanî’de açılan Kürt Kadınları Kütüphane Arşiv Araştırma ve Hafıza Merkezi ile tarihe not düşüldü.