Tahliye olan Barış Annesi: Başım dik girdim, başım dik çıktım

  • 09:05 29 Haziran 2023
  • Güncel
İZMİR – Pişman olmadığını söylediği için infazı yakılarak üç ay daha cezaevinde tutulan Barış Annesi Hanse Bulut,  "Başım dik girdim, başım dik çıktım" dedi. 
 
İzmir’de 10 Eylül 2021’de tutuklanan ve hakkında 2 yıl hapis cezası verilen 65 yaşındaki Barış Annesi Hanse (Xense) Bulut, infazının yakılmasıyla beraber 3 ay daha cezaevinde tutulduktan sonra 27 Haziran günü Şakran Kadın Kapalı Cezaevi'nden tahliye edildi. Hanse, 2015’te Mêrdîn'in Nisêbîn (Mardin/Nusaybin) ilçesinde öz yönetim ilanı ardından başlatılan sokağa çıkma yasağı sürecinde evinden çıkamadığı için hakkında "örgüte yardım ve yataklık” iddiasıyla açılan davada verilen 2 yıllık hapis cezasının onanması üzerine tutuklanmıştı. Hipertansiyon ve diyabet hastası olan Hanse, 24 Mart'ta çıkarıldığı Cezaevi Gözlem Kurulu’nun “pişmanlık" dayatmasını kabul etmediği için kurul Hanse'nin infazını yakarak tahliyesini 3 ay ertelemişti. 
 
Tutuklandığı ve cezaevinde bulunduğu süre içerisinde yıldırma politikası olan pişmanlık dayatmasına defalarca maruz kalan Hanse, ajansımıza konuştu. 
 
‘Gurur duyuyorum’
 
2015’te Nisêbîn’de özyönetim ilanı ardından başlatılan sokağa çıkma yasağı döneminde evinden çıkmadığı için ceza aldığını hatırlatan Hanse, o süreçte asker ve polislerin tank ve toplarla evleri yıktığını ve hastalığı sebebiyle evden çıkmak için karakolu aradıklarını belirterek, “Askeriyeyi arayıp çıkmak istediğimizi kendimiz söyledik, ben ve yeğenim vardık. Onlar bizi gözaltına aldı. Yeğenim tutuklandı bana da yaşımdan dolayı üyelikten değil yardım ve yataklıktan dosya açıldı. Sonrasında İzmir’e geldim. Ben Nisêbîn doyasından tutuklandım. Evimdeydim, bu konuda ifade verdiğimde bana evimden niye çıkmadığımı sordular, Nisêbîn’den çıksam da terörist derdiniz çıkmasam da derdiniz dedim. Ben bu yüzden gözaltına alındım, ceza aldım. Nisêbînli olduğum için de bu dosyadan tutuklandığım için de gurur duyuyorum” dedi.
 
Psikologdan ‘pişman mısın’ sorusu
 
Tutuklandığı süre zarfında ve cezasının bittiği zamanda da birçok kez pişmanlık dayatmasına maruz kaldığını kaydeden Hanse, cezaevinin onu bağımsızlar koğuşuna götürmek istediğini söyledi. Hanse, “Ben de ne için tutuklandıysam oraya gideceğim dedim. Siyasi tutukluyum, siyasi koğuşa gideceğim dedim. O dönemde pandemi zamanıydı on beş gün karantinada kaldım. O zaman da üç kere bana ‘pişman mısın değil misin’ diye sordular. ‘Niye bağımsızlara gitmiyorsun?’ diye sordular. Ben kabul etmedim. Cezam bittikten sonra kurula çıkardılar, psikoloğa götürdüler. Psikoloğun benim sağlığımla ilgilenmesi gerekiyor ama o da bana ‘pişman mısın?’ diye sordu. Ben de pişman olmadığımı söyledim. Sonrasında ‘tahliye olursan ne yapacaksın’ diye sordu, Türkçe bilmediğim için yanımdaki arkadaşıma ‘ona söyle onun annesi de benim yaşımdadır. Annesi ne yapıyorsa ben de onu yapacağım’ dedim. Psikolog, bana neden pişman mısın diye soruyor?” şeklinde konuştu.
 
‘Sürecin hepsi adaletsizdi’
 
Pişmanlığı kabul etmediği için üç ay daha cezaevinde tutulan Hanse, baştan sona sürecin hukuksuz olduğunun altını çizerek, “Evimden çıkmadığım için ceza aldım. Ne bu hukukiydi ne de tahliye olacağım zaman verdikleri ceza hukukiydi. Benim ceza almamın, tutuklanmamın hepsi adaletsizdi. Ben başım dik tutuklandım ve başım dik çıktım cezaevinden. Bana siyasi koğuşa gidersen daha fazla yatarsın dediler ben de siyasi nedenden tutuklandım seve seve yatarım dedim” diye belirtti.   
 
‘Cezaevlerinde eziyet var, adalet yok’
 
Cezaevinde yaşanan sorunlara değinen Hanse, sık sık aramanın yapıldığını ve sudan sebeplerle tutanak tutulduğunu paylaştı. Tüm bu yaşatılanların eziyet olduğunu vurgulayan Hanse sözlerine şöyle devam etti: “Ne yastık bırakıyorlardı ne döşek. Cezaevlerinde eziyet var. Boş nedenlerden tutanak tutuluyor, cezaevinde adalet yok. Mahkemede ceza alıp tutuklanıyorsun sana bir de cezaevinde ceza veriliyor. Bunun nedeni onların korkusudur. Yani siz bizim elimizin altındasınız, size ne yapsak da karşı çıkamazsınız demek istiyorlar. Buna ne hakları var?”
 
‘Onurlu bir barış istiyoruz’
 
Kürtlerin sadece barış değil onurlu bir barış istediklerinin altını çizen Hanse, bunun eşitlikle mümkün olacağını ifade etti. Hanse, “Biz onurlu bir barış istiyoruz. Eşitlik olmalı, kimse kimseden üstün olmamalı. Onlar nasıl özgürce dillerini konuşuyorlarsa bizim de özgürce dilimizi konuşmamız gerekiyor. Benim anadilim Kürtçe ise kimsenin bana konuşamazsın demeye hakkı yok. Ben oradayken kendimi ifade edemiyordum, mahkemede tercüman getiriyorlar. Eğer özgürce anadilimi konuşabilseydim karşımdaki hâkim de benim dilimde konuşurdu. Türk hâkim varsa Kürt hâkim de olmalıydı böylece tercümana gerek kalmazdı, kendimi ifade edebilirdim. Ben anadilimde konuşamıyorsam, yürüyemiyorsam, yatamıyorsam ben özgür değilim demektir” dedi.
 
‘Kürt sorunu olmasaydı cezaevinde olmazdık’
 
Kürtlerin yaşadıkları sorunlara rağmen ‘Kürt sorunu yoktur’ iddialarına karşı konuşan Hanse, “Kürt sorunu olmasaydı, biz cezaevlerinde olmazdık. Nasıl Kürt sorunu yoktur diyorlar? Kürt olmayanlar için zaten sorun yok. Tank ve topla evlerimizi yıktılar. Yıllardır burada kirada kalıyoruz. Evimden hiçbir şey almadan çıktım, sadece onlara telefon edip çıkacağımı söyledim. Kürtlere Kürtçe kanal açtık, televizyonları da var diyorlar. Ben böyle Kürtlüğe ne yapayım? Benim dilim özgür değil, benim dilimde doğru düzgün gazete, kitap yok. Ben Türkçe bilmiyorum, cezaevinde bize puan veriyorlar bana yeterince kitap okumadın dediler. Ben Türkçe bilmiyorum, nasıl kitap okuyayım?  Bu nefret değil midir?” diye sordu.
 
‘Başım diktir’
 
Cezaevinden çıktığında başının dik olduğunu söylemesinin önemli olduğuna dikkat çeken Hanse sözlerine şunları ekledi: “Benim başım diktir, çünkü her şeye rağmen cezayı aldım yattım ve pişman olmadığımı söyledim. Ben zaten cezayı yattıktan sonra ne için pişman olacağım? Kürt olduğumuz için tutuklanıyoruz. Ben kimseye saldırmadım, kimseyi öldürmedim. Ben ne kadar ceza alsam da yüz kere de bana pişman mısın deseler yine başım dik bir şekilde cezayı yatarım ve çıkarım.”
 
‘Özgürlüğüme sevinemedim’
 
Cezaevinden çıkmasına tam anlamıyla sevinemediğini söyleyen Hanse, “Ben çıktım, ama bir yarım orada kaldı. Çıktığım için çok sevinemedim. Tüm arkadaşlarla birlikte çıkmış olsaydık o zaman çok sevinirdim. Ben özgürlüğüme sevinemedim, çünkü ardımda arkadaşlarım kaldı. Umarım onlar da özgürlüklerine kavuşacaklar” diye konuştu.    
 
 
 
 
 

Etiketler:

Okumadan geçme!