'Elimizi barışa uzatarak tecridi sonlandırmalıyız'

  • 09:01 29 Haziran 2023
  • Güncel
Öznur Değer
 
MÊRDÎN – PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride dikkat çeken Barış Annesi Perihan Altuğ, tecridin bir an önce kaldırılması gerektiğine işaret ederek, “Elimizi barışa uzatmalıyız. Tecridi sonlandırmalıyız” çağrısında bulundu.
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde süreklileşen ve bir politika halini alan tecrit, başta cezaevleri olmak üzere etkisini her alanda gösteriyor. Tecridin insanlık suçu olduğuna dair yargı içtihatları, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları bulunsa da Türkiye, uluslararası hukuku yok saymaya devam ediyor. 4 yıldır avukatları ve 2 yılı aşkın süredir de ailesiyle hiçbir şekilde görüştürülmeyen, 25 Mart 2021’den bu yana kendisinden haber alınamayan Abdullah Öcalan’a belirli periyotlarla disiplin cezaları verilerek görüş engeline kılıf uydurulmaya çalışılıyor.
 
Mêrdîn’in Nisêbîn ilçesindeki Barış Anneleri Meclisi üyelerinden Perihan Altuğ ile Müzeyyen Alp tecride dair değerlendirmelerde bulundu.
 
‘Dünya Abdullah Öcalan’ı önder olarak kabul ediyor’
 
Sözlerine cezaevlerini selamlayarak başlayan Barış Annesi Perihan Altuğ, Abdullah Öcalan’ın tüm halklar için barış istediğine vurgu yaparken, “İslam dininde nasıl ki hak ve adalet vurgusu yapılıyorsa önderimiz de İslam’ın dediği gibi adalet istiyor. Adalete karşı olanlar bugün tecridi uygulayanlardır” dedi. Sadece Kürtlerin değil Türklerin de tecrit altında olduğunu belirten Perihan, “Ciddi bir ekonomik kriz var ve Türkler de bunu derinden yaşıyor. Bu ekonomik krizin sebebi yine tecrit politikalarıdır. Zulüm sadece Kürtler üzerinde değil Türkler üzerindedir de. Dünyanın birçok yerinde yaşayan halklar Abdullah Öcalan’ı önder olarak kabul ediyor. Ondan, fikirlerinden korkmasalardı bugün tecrit uygulamazlardı. Temel korkuları adaletin sağlanması. Tecridi getirenler adaleti istemeyenlerdir. Biz anneler olarak tecrit altındayız, çocuklarımız tecrit altında” sözlerine yer verdi.
 
‘El ele vererek tecridi kırmamız gerekiyor’
 
Toplumda konuşan, doğruları söyleyen herkesin baskı altında olduğuna değinen Perihan, kendilerinin barış istedikleri için gözaltına alındığını, çocuklarının tutuklandığını hatırlattı. Perihan, “Önderimiz üzerindeki tecrit kalkmadan hiçbirimiz üzerindeki tecrit kalkmayacak. Toplumlara yol göstermesinden korktukları için önderimizi tecrit altında tutuyorlar. Herkesin el ele vererek tecridi kırmaları gerekiyor” şeklinde konuştu.
 
‘Her insan için adalet sağlanmalı’
 
Tecridin cezaevlerine yansımalarına değinen Perihan, tutsaklar üzerindeki pişmanlık dayatmalarına dikkat çekti. 30 yıl cezaevinde kaldıktan sonra dayatılan pişmanlığı kabul etmedikleri için tutsakların tahliye edilmeyerek yeniden cezalandırıldığına işaret eden Perihan, “Bu adalet midir” diye sordu. Ulusal birliğe de vurgu yapan Perihan, “Halkıyla değil, kendisiyle düşman olan zihniyet ile çalışan Kürtler yarın sıranın kendilerine de geleceğini bilmeli. Eşitliğin olmadığı, halkın aç olduğu, tek dilin olduğu bir ülkeyi kimse kabul edemez. El ele vererek birlik sağlamalıyız. Her insan için adalet sağlanmalı” sözlerine yer verdi.
 
‘Doğa ve insanlar katledilmek için var olmadı’
 
“Yeter bu zulüm bitsin” diyen Perihan, sözlerine şöyle devam etti: “Dağlarımız, ormanlarımız, ağaçlarımız yakılıyor. O doğa ve insanlar katledilmek için var olmadı. Kimsenin kimseyi düşünce ve inancından ötürü öldürmeye, zarar vermeye hakkı yok. Bu zulmün bitmesini, adaletin sağlanmasını istiyoruz. Hak ve adalet arayanlar cezalandırılıyor. Cumartesi Anneleri her hafta işkenceye maruz kalıyorlar. Sadece çocuklarının kemiklerini aradıkları için zulme uğruyorlar. Birbirimize dost olmalıyız. Birlik sağlandıktan sonra her şeyi yapabiliriz. Elimizi barışa uzatmalıyız. Tecridi sonlandırmalıyız.”
 
‘Tecrit etkisini korkuyla gösteriyor’
 
Barış Annesi Müzeyyen Alp ise Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin tüm toplum üzerinde olduğunu vurgulayarak, tecridin cezaevlerindeki etkilerine dikkat çekti. Bolu Cezaevi’nde tutularak aylardır tahliyesi engellenen 31 yıldır tutsak olan kardeşi Lokman Laçin’in durumuna değinen Müzeyyen, “Bugün artık kimse korkudan sesini çıkaramıyor. Tecridi asla kabul etmiyoruz. Tecridin kaldırılması için bir olmalıyız. Tek ses ile tecridi kabul etmediğimizi haykırmalıyız” dedi.