‘Halise Aksoy’a uygulanan düşman hukukudur’
- 09:05 28 Haziran 2023
- Güncel
Şehriban Aslan
AMED – Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında Nisan ayında gözaltına alınarak tutuklanan 56 yaşındaki Halise Aksoy’un sağlığının iyi olmadığı belirtilirken, avukatları bu durumu, “düşman hukukunun bir pratiği” olarak değerlendirdi.
Amed merkezli soruşturma kapsamında 25 Nisan’da 21 ilde yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan ve aralarında çok sayıda gazeteci, siyasetçi, hukukçu, sendika yöneticisi ve sanatçının bulunduğu 128 kişiden biri de Dersim’de çatışmada yaşamını yitiren oğlu Agit İpek’in cenazesi kendisine kargo ile teslim edilen Halise Aksoy olmuştu. Gözaltına alınan Halise ve kızı Mizgin Karataş açık tanık Ümit Akbıyık’ın verdiği beyanlar gerekçesiyle savcılık sorgusunun ardından çıkarıldığı hakimlikçe tutuklandı.
Halise’nin evine defalarca kez yapılan baskın ve gözaltılar tepki çekerken, evinde saatlerce süren arama ve işkencelere dönük haberler ise gazetecilere suçlama olarak yöneltilmişti.
Şu an Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan Halise’nin sağlığının iyi olmadığı ve cezaevi koşullarının bu rahatsızlıklarını daha da tetiklediği öğrenildi.
Birçok rahatsızlığı var’
Avukatlarından ve tutsaklardan edindiğimiz bilgilere göre tutuklandığı ilk günden bu yana birçok hak ihlaline maruz bırakılan Halise, ilk hak ihlalini geçici koğuşta yaşadı. Bir tutsak yakını, “İlk tutuklandığı hafta resmi tatil olması gerekçesiyle 4 gün geçici koğuşta bekletildi ve içecek suya ulaşmakta bile zorlandı. Şeker ve tansiyon hastası olmasına rağmen bunlar göz önünde bulundurulmadı. Öte yandan Halise anne 56 yaşında ve birçok rahatsızlıkları söz konusu. Eklem ağrıları, kalp rahatsızlığı, şeker, tansiyon gibi. Koğuş yapısı iki katlı olması nedeniyle gün içinde birkaç kez merdivenlerden inip çıkması gerekiyor, ancak bu onu çok yoruyor. Nefes darlığı problemi yaşamaya başlamıştı. Diğer bir konu ise Halise annenin kızı Mizgin ve torunu Çiya’nın da tutuklu olması. Bu durum Halise’yi manevi anlamda çok zorluyor. Hem kendisi, hem kızı hem de torunu içeride ve torunu için de uygun yaşam şartlarının olmamasından dolayı tepkili. Ancak dışarıda da torunu Çiya’ya bakabilecek kimse yok ve zorunlu bir şekilde yanlarına aldılar” sözleriyle Halise'nin durumunu paylaştı.
‘Cezaevi yemekleri yenilecek türden değil’
Edinilen bilgilere göre Halise defalarca hastaneye gitti. Hastaneye götürülürken kelepçe takılması nedeniyle zorlanan Halise için görüştüğümüz kaynak, “İlk hastaneye sevkinde kelepçeli götürülmeyi kabul etmemiş ve geri dönmüştü ancak rahatsızlıkları artınca gitmesi noktasında zorladık. En büyük problemlerden biri de beslenme sorunu. Cezaevinin verdiği yemekler mecbur olmadıkça yenilecek türden değil. Hele de Halise anne gibi rahatsızlıkları olan biri için hiç uygun değildi. Tüm bunlara rağmen Halise anne çok güçlü ve morali yüksek. Her arkadaşa güç verme noktasında da elinden geleni yapıyor. Tutuklandıktan sonra Kürtçe kitaplar istedi ve gelen kitaplarla okuma ve yazma öğrenmeye başladı. Biraz biliyordu ama cezaevinde bunu daha iyi bir seviyeye taşıdı. Gün içinde kitap okuyor ve okuduğu kitaplarla ilgili düşüncelerini de paylaşıyor. Anlamadığı kısımlarla ilgili bize soruyor. Yazmayı az biraz biliyordu fakat daha çok geliştirdi. Artık kendisine gelen mektuplara kendisi cevap yazmaya başladı” ifadelerini kullandı.
Tutukluluk halinin devamına itiraz edildi
Cumartesi günü müvekkili ile görüştüğünü kaydeden Avukat Necat Çiçek de şu bilgileri paylaştı: “Perşembe günü kalbinde sızı hissetmiş ve cezaevi revirindeki doktor ‘Ben burada müdahale edemem’ diye Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne göndermiş. Görüştüğümde hala ara ara sıkışmalar olduğunu söyledi ve kalp rahatsızlığının ailede genetik olduğunu söyledi. Ayrıca dosyada iddianame hazırlık aşamasında toplanacak herhangi bir delil durumu da kalmadı. Annenin bu durumundan sonraki tutukluluk durumu tamamen düşman hukukunun bir pratiği olarak karşımıza çıkıyor. Kamuoyunun Halise annenin nezdinde tüm hasta mahpuslara karşı daha duyarlı olmasını istiyoruz. Dosya ile ilgili olarak geçtiğimiz Cuma günü tutukluluk gözden geçirme oldu. Diyarbakır 1’inci Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutukluluk halinin devamına kararı verdi. Karara karşı itiraza ettik bayramdan sonra itirazın sonucu gelecek.”
Avukat Zeynep Karayılan da, “Halise anne ve kızı Mizgin’in bırakılmaması açıkça hukuka aykırıdır. Bu tamamen Halise anne şahsına ve ailesine düşman hukuku uygulandığının göstergesidir” sözlerine yer verdi.