Halay ve zılgıt çeken tutsaklara disiplin cezası!

  • 09:10 26 Haziran 2023
  • Güncel
 
Şehriban Aslan
 
AMED - Yıllardır tutsak olan ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen Gülistan Al ve arkadaşları halay ve zılgıt çektikleri gerekçesiyle disiplin cezası ile karşı karşıya kaldı. Gülistan’ın annesi Emine Al, bu baskılara karşı tutsaklara ses olunması gerektiği çağrısında bulundu.
 
Kurdistan ve Türkiye cezaevlerinde kendilerine yönelik sistematik hak ihlallerine ve tecrit uygulamalarına direnen tutsaklar, yeni yasaklar, soruşturmalar, disiplin cezalarıyla, infaz yakmalarla cezalandırılmak isteniyor. Hak ihlallerinin sürdüğü yerlerden biri Kayseri Bünyan Kadın Kapalı Cezaevi. 6 yıldır tutsak olan ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen Gülistan Al, birçok cezaevine sürgün edildikten sonra son geldiği yer Bünyan oldu. Gülistan’ın annesi Emine Al, kızına ve tutsaklara dönük baskı ve işkenceleri anlattı.
 
Görüş günü sürgün!
 
Emine, Gülistan’ın Adana’da yakalandığını ve 6 yıldır da cezaevinde olduğunu söyledi. Kızının Osmaniye, Dîlok ve birçok cezaevinde kaldığını belirten Emine, “Kızım hep tek kişilik hücredeydi. En son yanına bir arkadaş verdiler, fakat sonra yine yalnız kaldı. Ayrıca bir gün 8 Mart Kadınlar Günü’nde görüşü vardı ve onu ziyarete gidecektik. Yoldayken öğrendik ki Gülistan sürgün edilmiş ve nereye götürdüklerini bilmiyorduk. Ertesi gün haber geldi, Kayseri’ye götürdüklerini söylediler. Yine de görüşe geleceğimizi söyledik fakat yasak olduğunu söyleyerek gitmemize izin vermediler. Oysaki her yerde görüş vardı, sadece o görüş bize yasaktı” dedi.
 
‘Yatacak yerleri yoktu’
 
 Ardından Covid-19 pandemisinin başladığını ve kızını bir yıla yakın süre görmediğini kaydeden Emine, “Koronanın artık hafiflediği zamanlarda gitmek istedik fakat salgından dolayı ve yolda hastalanabiliriz endişesiyle Gülistan gitmememizi söyledi. Sadece telefon görüşmesi vardı, o da 15 günde bir arıyordu. Kızım gittiği tüm cezaevlerinde büyük zulümler görüyordu. Mesela 20 arkadaşıyla birlikte kalıyordu yatacak yer, yatak dahi yoktu ve bundan kaynaklı yerde yatıyorlardı. Sürgün edildiğinde zaten hiçbir eşyasını alamadan götürülüyordu” ifadelerini kullandı.
 
‘Kızıma hasret kaldım’
 
Emine, hastalığından kaynaklı kızının görüşüne gidemediğini ve yılda en fazla iki kere gidebildiğini kaydetti.  Görüşler nedeniyle yaşadıkları zorlukları paylaşan Emine, şöyle konuştu: “Kayseri’ye görüşe gittiğimizde cezaevine gidene kadar üç araba değiştiriyoruz. Fakat Diyarbakır’da olsaydı rahat gidip gelirdik. Defalarca dilekçe verdik ama kızım Diyarbakır için her dilekçe verdiğinde başka yere sürgün ediliyor. Zulmü hem bize yapıyorlar hem de çocuklarımıza. Bayram geldi kızım bayramda onu görmeye gitmemi istedi ve ‘Diğer anneler de geliyor sen de gel’ dedi. Fakat hasta olduğum için gelemeyeceğimi ve bu seferlik ablasının gelme ihtimalinin olduğunu söyledim. Eskiden burada dolmuş vardı, tüm aileler ortaklaşıp yakınlarının görüşüne gidiyordu ama bilerek her tutsağın görüş gününü farklı günlere verdiler ve o da bitti. Ayrıca gidememenin en büyük nedenlerinden biri de maddi açıdan çok külfetli olması. Her ailenin bunu karşılayacak gücü yok. Kızıma çok hasret kaldım.”
 
Anneler Günü için gönderilen mektup hala gelmedi
 
“Kızımı her gördüğümde biraz daha zayıflıyor” diyen Emine, bundaki en büyük nedenin Gülistan’ın tek kişilik hücrede tutulması olduğuna işaret etti. İletişim hakkının engellenmesine de değinen Emine, “Geçen sene Anneler Günü’nde bana bir mektup yazmıştı fakat mektubu aylarca gelmedi. Bu yıl Anneler Günü’nde gönderdiği mektup hala gelmedi. Bunun nedeni de diğer tutsakların mektupta birkaç Kürtçe kelime yazmasıymış. Kürtçe yasak bir dil mi? AKP başta olmak üzere tüm partiler seçimlerde Kürtçe propaganda yapıyor, fakat Kürtlere gelince yasak oluyor. Mektupta iki kelime Kürtçe yazılmış diye belki aylar sonra gelir elime ulaşır, belki de gelmez. Benim gözüm hala yolda belki mektup gelir” sözlerine yer verdi.
 
Halaya disiplin cezası!
 
Emine son olarak Gülistan’a ve arkadaşlarına dönük yapılanlara dair şunları dile getirdi: “Gülistan son telefon görüşmesinde diğer tutsaklarla bir araya gelmek için defalarca dilekçe verdiklerini ve kısa bir süreliğine bir araya gelmelerine izin verdiklerini söyledi. Tutsaklar bir araya gelince halay ve zılgıt çekmişler. Bundan kaynaklı disiplin cezası alacaklarını söyledi. Eğer yasağa da uymazlarsa iletişim yasağı alacakları belirtilmiş. Zaten 15 günde bir telefon görüşmesi var ona da yasak gelirse ne yaparız bilmiyorum. Biz bu cezayı kabul etmiyoruz. Biz aile olarak daima çocuklarımızın arkasındayız. Bütün tutsaklara buradan selam gönderiyorum, bayramlarını kutluyorum, gözlerinden öpüyorum, ailelerine selam gönderiyorum. Birbirimize destek olmamız lazım ve bu zulmü üstümüzden kaldırmamız lazım.”