Nagihan, Jineoloji ve bir Kurdistan hikayesi
- 09:12 25 Haziran 2023
- Güncel
Fatma Gökhan
SILÊMANÎ - Katledilen Jineoloji Araştırmaları Merkezi üyesi Nagihan Akarsel ve birçok kadının emeğini barındıran Kürt Kadınları Kütüphane Arşiv Araştırma ve Hafıza Merkezi'nin açılışı aynı zamanda Jineoloji biliminin bedenleşmesi yolunda atılan bir adım niteliğinde. Yolculuğu ise adeta bir Kurdistan hikayesi...
İlk olarak 2008 yılında PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Özgürlüğün Sosyolojisi kitabında yer aldı Jineoloji kavramı. O günden sonra da adım adım gelişerek büyüdü. Kürt Kadın Hareketi'nin geldiği aşamayı görebilmek açısından önemli bir deneyim olduğunu söyleyebiliriz. Bu deneyim birçok kadının emeğiyle, pratik anlamda gerçekleştirdiği kurumsallaşmalarla, kadın alanı ve toplum bilimleri açısından bir bilim merkezi haline geldi. Uzun yıllar bu alanda çalışma yürüten Nagihan Akarsel, kadını köklerinden ve hakikatten koparmaya çalışan sisteme bir cevap niteliğinde olan Kürt Kadınları Kütüphane Arşiv Araştırma ve Hafıza Merkezi için yıllarca çalışmalar yürüttü. Ve o çalışmalar Silêmanî’de yapılan kütüphane açılışı ile devam ediyor.
Jineoloji bedenleşiyor
Negihan ve birçok kadının emeğini barındıran hafıza merkezinin açılışı aynı zamanda Jineoloji’nin bedenleşmesi adına da atılan önemli bir adım.
Alternatif bir yaşam
Görülmek istenmeyen ve yok edilen bir tarihin aydınlatılması için yola çıkan Jineoloji, eril zihniyetin ve kadınları yok sayan kapitalist sistemin kodlarını kabul etmeyerek mücadele alanları inşa eder. Alternatif bir yaşam için direnen kadınlar bunun yol ve yöntemlerini de Jineoloji bilimiyle geliştiriyor. Bu bilimin geliştiricilerinden olan Nagihan, şöyle demişti bir yazısında: "Varlığını kanıtlama ile başlayan mücadelemiz, sınıf savaşımı, cins bilinci, cins mücadelesi, toplumsal inşa, kavram-kuram ve kurumlarını oluşturma gibi bir literatür ile artık varlığını inşa etme aşamasına gelmiştir. Bu aynı zamanda alternatif paradigmaya sahip olmaktır. En büyük şansımızın bu olduğunu belirtmek istiyorum. Bu paradigmayı içselleştirmek ve bunun gereklerine göre sürekli bir inşa halinde olmak hayati önemdedir. Bununla bağlantılı özgür eş yaşam kuramı toplumsal inşanın en temel yaşamsal ilkelerinden biridir. Buna dair Abdullah Öcalan, Kapitalist tekellerin yaşam tarzına karşı alternatif yaşam geliştiremeyenler, sistemin ideolojik saldırısına açık olanlar çok çabuk çürüyor ve düşünceleri erkenden yaşlanıyor. Bu nedenle sonsuz boşanma ve alternatif paradigmayı ortaya koyduk. Hatta kurumsal düzeyde özgür eş yaşamı da çözdük. Yani teorik olarak doğru yaşam nedir, ölçülerini tespit ettik."
Kürt Özgürlük Hareketi'nin tarihi direnişler kadar katliamlarla da doludur. Ama her katliam onun için bir çıkış ve yaratım nedeni olmuştur. 'Neden bitirilemiyor, aksine büyüyor'a verilebilecek en gerçekçi yanıt kayıplara verdiği cevabın yaratım olmasıdır.
Kapitalist modernitenin en çok savaştığı güç olan kadın örgütlülüğünün bu gücünü aldığı yer tarihsel hafızada gizlidir. Köklerini ve gücünü doğal toplumun komünal değerlerinden alan ve aynı zamanda bu değerleri yaratan kadın en çok da bu yüzden hedef olmuştur.
Hafıza merkezi saldırılara cevaptır
Nagihan 'ın Silêmanî’ de bir suikast sonucu katledilmesinin ardında yatan neden de budur. Özellikle öncü kadınların hedef alınması hafızaya dönük bir saldırıdır. İşte açılışı gerçekleştirilen Kürt Kadınları Kütüphane Arşiv Araştırma ve Hafıza Merkezi tam da bu saldırılara bir cevap niteliğinde oluşturulmuştur.
Silêmanî’deyiz: Burada olduğunu biliyoruz
Proje kapsamında açılacak olan kütüphanenin açılışı için Silêmanî’deyiz. Açılışta hissediyoruz, adeta tılsımlı bir dokunuşla, kendi kendini yaratan bir felsefe bilinciyle içeri süzülüyor bütün fikirleri Nagihan'ın...Var eden ama yok oluşu için bütün karanlık güçlerin birleştiği bir cephenin temsilcisi misali hissediliyor ortamda. 'Burada olduğunu biliyoruz' diyor arkadaşları, hem buruk hem de onu yaşatmanın verdiği mutluluk okunuyor yüzlerinden. Hala olmadığına inanamadıklarını ve ondan aldıkları meşaleyi sonuna kadar koruyacaklarını söylüyorlar.
Dünya kadın birliğine doğru
Gelen yüzlerce katılımcıya bakıyoruz ve Jineoloji'nin yolculuğunun dünya kadın birliğine doğru ortak bir mücadele zemininde ilerlediğini görüyoruz. Bu bedenleşme karşısında eril sistemler kadın hafızasını gücünü bir kez daha izlemiş ve görmüş oldu.