Bireysel silahlanma ile kadınların yaşamı tehdit altında
- 09:08 25 Haziran 2023
- Güncel
Zelal Tunç
WAN – Bireysel silahlanma ile kadın katliamlarındaki artışa dikkat çeken Yeşil Sol Parti Wan Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, silahlanmaya karşı tüm kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulundu.
İktidarın kadına yönelik suçlarda etkin olmaması ve gerektiği gibi soruşturmaları yürütmemesi, şiddet, tecavüz ve katliam suçlarının önünü açıyor. İktidar tarafından ırkçı, cinsiyetçi ve ötekileştirici söylemler de kadınları şiddet sarmalıyla yüz yüze bırakıyor. Diğer yandan iktidar eliyle teşvik edilen bireysel silahlanma nedeniyle her gün bir kadının katledilmesine neden oluyor. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün son verilerine göre, Kurdistan ve Türkiye’de şu ana kadar 596 bin 495 kişi bireysel olarak silahlanırken, 475 bin 542 kişi de silah bulundurma ruhsatına sahip. Silah ruhsatı kuralı göz önüne alındığında ise devletin kaydı altına alınmış silah sayısı toplam bir milyon 72 bin 37 civarında. Buna göre Türkiye’de her 65 kişiden biri silah sahibi.
Adli sicil kaydı bulunan erkekler silaha kolayca ulaşabiliyor
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun (KCDP) 2022 yılı verilerine göre 182 kadın ateşli silahla katledildi. Yine sadece basından derlenen verilerde kadın katliamlarının yüzde 14’ünde faillerin adli sicil kaydı bulunuyor. Adli sicil kaydı olan faillerin yüzde 60’ı kadınları ateşli silahla katletti. Bu veriler, adli sicil kaydı olan kişilerin silaha ne kadar da kolay ulaşabildiğini gösteriyor.
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Wan Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, bireysel silahlanmanın kadın katliamlarındaki rolüne ilişkin JINNEWS’e değerlendirmelerde bulundu.
Kadına yönelik şiddet politikalarının bugünle sınırlı politikalar olmadığını söyleyen Gülcan, özelde yüzyıllık erkek egemen zihniyetin rolü olduğunu vurguladı. Özelde AKP-MHP 21 yıllık iktidarının ortaya çıkarmış olduğu cezasızlık politikalarının neredeyse her gün bir kadının katledilmesine yol açtığını söyleyen Gülcan, “Kadına yönelik şiddetin önlenmesinde hiçbir olumlu çalışma yürütmeyen politikalarla karşı karşıyayız. Çünkü mevcut iktidarın kadına bakış açısı ortada. Eril zihniyetin aslında yaşamın tüm alanlarını kendilerine göre dizayn etmeye çalışan bir akıl ile yönetiliyoruz” dedi.
‘Kadın kazanımlarına saldırı sürüyor’
Eril zihniyete karşı kadınların yüzyıllardır verdiği mücadeleye işaret eden Gülcan, bu mücadelenin sonucunda ciddi kazanımlar elde edildiğini kaydetti. Gülcan, “Bu haliyle bırakın kazanımlarımıza yenilerini eklemeyi, mevcut kazanımlarımıza göz diken bir sistemle karşı karşıyayız. İstanbul Sözleşmesi ile ilgili pratikler ortada, 6284 sayılı pratikleri ortada. Tamamıyla kadını eve kapatan ve makbul kadını ortaya çıkaran bir sistem var. Bunun karşısında ciddi bir mücadele ve bu mücadele nedeniyle kadın kazanımlarına ciddi bir yönelim var. Özelde ateşli silahlarla katledilen kadınların oranında ciddi bir artış söz konusu” ifadelerini kullandı.
‘Yasalar bireysel silahlanmanın önünü açıyor’
Yılın ilk beş ayı da dahil olmak üzere son 10 yılın verilerine göre erkek şiddeti sonucu 4 bin 237 kadının katledildiğini söyleyen Gülcan, son 3 yıl da ise bin 4 kadının yarısının ateşli silahla katledildiğini dile getirdi. Gülcan, “Kadına yönelik şiddet aracı olarak neden silah seçiliyor? Çünkü daha hızlı sonuç alabiliyorlar. Ateşli silahların tercih emesindeki nedenlerini araştırdığımızda kadının kurtulma ihtimalinin daha düşük olduğu bir yöntem. Mevcut rakamlara baktığımızda iktidarın bireysel silahlanmanın önüne çok rahat geçebileceğini biliyoruz. Ama tam tersi bir politika devrede, 2021 yılında bir yönetmelikle bireysel silahlanmanın önü açılıyor” sözleriyle iktidarın bireysel silahlanmaya dönük politikalarına tepki gösterdi.
‘Kadın kırımı daha fazla açığa çıktı’
Ateşli silaha kimlerin ulaşamayacağı boyutunun irdelendiğinde “tedbir” kararı bulunan kişilerin ulaşamayacağını kaydeden Gülcan, ancak karar kaldırıldıktan sonra ateşli silahlara kolayca erişilebileceğine dikkat çekti. Böylece kadın katliamlarının da artarak devam edeceğini vurgulayan Gülcan, “Kadın kırımının bu nedenle daha fazla açığa çıktığını bizler biliyoruz” ifadesini kullandı.
‘Sokaklarda mücadele edeceğiz’
Bireysel silahlanmanın kadın katliamlarındaki artışa karşı sadece Meclis’te değil, alanlarda, sokaklarda da mücadele edeceklerinin altını çizen Gülcan, “Şu ana kadar nasıl mücadele ettiysek tüm alanlarda mücadelemiz artacak. Meclis’te kadın mücadelesine karşı HÜDA Par ile erkeklerin sayısı arttı. Ancak bu hiçbir şekilde mücadelemizden geri adım attırmayacak” diye konuştu.
Gülcan son olarak, başta STÖ’leri, kadın kurumları ve aktivistleri olmak üzere tüm kamuoyuna bireysel silahlanmaya karşı duyarlılık çağrısında bulundu.