Yusra Derwêş'in katledilmesi protesto edildi
- 14:35 22 Haziran 2023
- Güncel
HABER MERKEZİ - Qamişlo Kantonu Eşbaşkanı Yusra Derwêş’in ve yardımcısı Lîman Şiwêş ve Firat Tûma’nın katledilmesi Wan ve Bazid’de yapılan açıklamalarla protesto edildi.
Türkiye'nin 20 Haziran günü Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) ile Qamişlo Kantonu Eşbaşkanı Yusra Derwêş’in ve yardımcısı Lîman Şiwêş ve Firat Tûma’yı katletmesi birçok kentte yapılan açıklamalarla protesto edildi.
Agirî
Tevgera Jinên Azad (TJA) öncülüğünde Agirî’nin Bazid (Doğubayazıt) ilçesinde HDP binası önünde öncülüğünde açıklama yapıldı. Açıklamaya, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İlçe Örgütü , HDP Parti Meclisi (PM) üyesi Leyla Aşkan, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) ilçe sözcüleri ve Yeşil Sol parti Agirî Milletvekili Necla Demir'in yanı sıra birçok yurttaş katıldı. Açıklamayı kitle adına Necla yaptı.
'Saldırılar devam ediyor'
İktidarın Kürt meselesindeki çözümsüzlüğünün, halklar arasındaki köprüleri yıkmaya çalışırken, kutuplaştırmayı derinleştirdiğine dikkat çeken Necla, 2011 yılından bu yana devam eden Suriye iç savaşı, ile milyonlarca insanın yerinden yurdundan olmasına sebep olduğunu söyledi. Savaşın insanların mültecileştirilerek mağdur olmasına yol açıldığına değinen Necla, barış önündeki yerel ve uluslararası güçlerinde bu katliamlara ortak olduğunu vurguladı. AKP iktidarı kadın ve Kürt düşmanı politikalar tüm yaşam alanlarına yönelik sistematik bir saldırı da ısrar ettiğini kaydeden Necla, “Kürt özgürlük mücadelesinin ve kadın özgürlük mücadelesinin binlerce öncüsü tutuklandı, katledildi. Demokratik siyaset alanları hedef haline getirildi. Ülkede demokratik siyaset kurumlarına yönelik saldırılar çok boyutlu devam etmektedir” dedi.
'Tecrit, savaş, hukuksuzlukta ısrar'
“Kapatma davası, Kobanê Kumpas davası ve her gün devam eden siyasi soykırım davaları” ile Kürt halkının iradesine yönelik operasyonların “darbe girişimi” olduğunu vurgulayan Necla, “Her gün bir kurumumuza, yapılarımıza ve yoldaşlarımıza ,yönelik yeni bir saldırı dalgası ile karşı karşıya kalıyoruz. Ancak tecrit, savaş ve hukuksuzlukta ısrar eden bu iktidarın ülkeyi her türlü krize sürüklediğini herkes görmek zorundadır. Türkiye devletinin sınır aşırı saldırıları Kürt ve Türk halklarının birlikte yaşama duygusunu zedeleyen bir aşamaya gelmiştir. Önceki gün Silahlı insansız hava araçlarıyla Kuzey Doğu Suriye'ye bağlı Qamişlo Kantonunda bir aracın içinde bulunan Qamişlo Kantonu Eşbaşkanı Yusra Derwêş, Lîman Şiwêş ve Firat Tûma katledildi. Bu saldırılar ülkesini, halkını ve iradesini IŞİD’e karşı koruyan onurlu Kürt halkına karşı yapılmaktadır” sözleriyle tepki gösterdi.
'Saldırıların hedefi kadın mücadelesi'
Necla, şöyle devam etti: “Bu suikastler özgür kadın ve özgür toplum arayışında olan yapılara yönelik organize ediliyor. Buradan bir kez daha soruyoruz; Ortadoğu’da tüm halkların birlikte yaşamı için inşa edilen bir toplumsal pratik olan Rojava yönetiminden kimler rahatsız oluyor? IŞİD'in başaramadığı karanlık iktidarını kimler besliyor? Tüm bu saldırılar özgür yaşam istencine karşı yapılıyor. Federe Kurdistan’da kimyasal silah kullanılıyor, Irak Hükümeti ile beraber Şengal statüsüz bırakılmak isteniyor, Mexmûr Kampı ablukaya alınıyor, Rojava’da hava saldırıları ve çeteler eliyle sivillere saldırılıyor, hastaneleri bombalanıyor ve sivil yerleşim yerleri hedef gözetiliyor” ifadelerini kullandı.
‘Halkın iradesi yok edilemez’
Silemanî'de Zeki Çelebi, Nagihan Akarsel, Hüseyin Arasan, Rojava’da Hevrin Xelef ve yoldaşları ve 2 gün önce Qamişlo’da işlenen cinayetler kadın özgürlükçü, demokratik ve ekolojik yaşam paradigmasına yapılan saldırılardır. Açıkça ifade ediyoruz ki; bu yargısız infazlara ve faili meçhul katliamlara devam ederek, Kürt meselesinde çözümsüzlüğü derinleştiren tüm güçler çatışmayı beslemektedir. 100 yıldır sürdürülen bu siyaset halkımızın iradesini yok edememiştir, yok edemeyecektir” dedi.
Açıklama, “Şehit Namirin!” sloganları ve alkışlarla son buldu.
Wan
TJA öncülüğünde Halkların Demokratik Partisi(HDP) İl binası önünde düzenlenen açıklamaya HDP İl Eşbaşkanları il ve ilçe örgütleri, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) İl Eşbaşkanları il ve ilçe örgütleri, Yeşil Sol Parti İl ve ilçe yönetimleri ile Yeşil Sol Parti Wan, Mûş ve Qers milletvekili ve Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma Derneği (TUHAY-DER), Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybedenlerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MEBYA-DER), Barış Anneleri'nin yanı sıra birçok yurttaş katıldı. Açıklamada yaşamını yitirenlerin fotoğraflarının altına “Li diji politikayen şer, li diji qedliaman, li diji tecride biji berxwedana gele Kurd” yazısının yer aldığı pankart taşındı.
Açıklamayı Yeşil Sol Partisi Wan Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sağyiğit yaptı.
‘Jin jiyan azadi’ 21’inci yüzyılın kadınların yüzyılı olduğunun göstergesi
Dünyanın gözü önünde yapılan bu suikast ve saldırıların derhal durdurulması gerektiğini vurgulayan Gülcan, “Dünya ve ülke kamuoyuna, demokratik kitle örgütlerine ve tüm savaş karşıtlarına duyarlılık çağrısında bulunuyoruz. Bu saldırılar ulusal ve uluslararası hukukun ihlalidir. Uluslararası sivil toplum, insan hakları örgütleri ve BM’ye, uluslararası hukuku ve insan haklarını tanımayan bu saldırılara karşı görevini yerine getirme çağrısında bulunuyoruz. Öte yandan dün söylediğimiz gibi bugün de tekrar ediyoruz. Ne IŞİD’in karanlığına teslim olduk ne de işbirlikçilerinin işgaline izin verdik. Herkes bilsin ki; Kadın özgürlük mücadelemizin sonucu dünyanın tüm meydanlarından yükselen ‘Jin Jiyan Azadi’ felsefesi, bu yüzyılın kadınların ve Kürtlerin yüzyılı olacağını gösteriyor. Bizler de yitirdiğimiz tüm canlarımıza buradan söz veriyoruz. Onların ilkeleri ile yeni bir toplumsal yaşamı inşa etmek için mücadele edecek, demokrasi, barış ve birlikte eşit bir şekilde yaşamın siyasetini savunacağız” vurgusunda bulundu.
Açıklama “Jin Jiyan Azadi” ve “Şehit Na mirin” sloganlarıyla son buldu.
Şirnex
Şirnex’in Silopiya ilçesinde ise TJA aktivistleri, HDP ilçe binası önünde açıklama yaptı. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Şirnex milletvekilleri Newroz Uysal Aslan, Mehmet Zeki İrmez, HDP yöneticileri ve Barış Anneleri Meclisi katıldı.
Açıklamayı yapan DBP Silopiya İlçe Eşbaşkanı Emine Özek, saldırılara sessiz kalınmamasını isteyerek, “Artık tahammülümüz kalmadı” dedi.
‘Devletin derdi çözüm değil savaş’
Ardından konuşan Saliha, saldırıların Kuzey ve Doğu Suriye’de inşa edilen toplumsal sisteme yönelik olduğunu belirterek, "Devlet her gün bilerek kadınlara ve Kürt halkının kazanımlarına saldırıyor. Türk devletinin Rojava'da hiçbir şeyi yok ama SİHA'larla her gün Rojava'ya saldırıyor. 2 gün önce 3 kişiyi katlettiler. Katledilen bu 3 kişi bölgenin özgürleştirilmesinde, DAİŞ’e karşı eşsiz bir mücadele verdi. Türk devletinin demokrasiden ve orada kurulan sistemden korktuğunu biliyoruz. Bu devletin bu çetelerle olan ilişkisini de biliyoruz. İnsanlığın katili olan çeteler bu devletin üniversitesinden mezun oluyor. İşte bu devletin gerçeğidir. Kürtlere karşı savaş çözüm değildir. İlginçtir ki Türk devleti bu saldırıyı tam DAİŞ'i yargılama sürecinde gerçekleştirdi. Bu devletin derdi çözüm değil savaştır” sözlerini kullandı.
‘Saldırılara karşı Kürt birliğine ihtiyaç var’
Güney Kurdistan Bölgesi Başbakanı Mesrur Barzani’nin 20 Haziran’da Türkiye’ye gerçekleştirdiği ziyareti hatırlatan Saliha şunları dile getirdi: "Devletin derdi Kürtler arasında çelişki çıkartmaktır. Bu katliamın olduğu gün Ankara'da Barzani ile görüştüler. Buradan Kurdistan hükümetine soruyoruz, bu resmin anlamı nedir? Bu sorumuz cevaplanmalıdır. Sessiz kalanlar bu saldırıların ortağıdır. Kadın haklarını savunanlar buna karşı sessiz kalmamalı. Kürt kadınları olarak özgürlüğe öncülük edeceğiz. Ne kadar katliam olursa olsun mücadele edeceğiz. Bu saldırılara karşı Kürt birliğine ihtiyaç var.”
Açıklama, “Jin, jiyan, azadî” ve “Direne direne kazanacağız” sloganlarıyla sona erdi.