Ağır hasarlı yapılar çocukların oyun alanı oldu

  • 09:06 20 Haziran 2023
  • Güncel
 
Şehriban Aslan
 
AMED – Amed’de depremden kaynaklı ağır hasar alan yapılar hala yıkılmazken, bu binaların altı çocuklar için oyun alanına döndü. TMMOB Amed Şube Eşbaşkanı Selma Aslan, mevcut tehlikeye işaret etti. 
 
Mereş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen ve 11 kenti etkileyen depremlerin üzerinden 4 aydan fazla bir süre geçti. 11 kentte büyük hasar ve yıkım meydana gelirken resmi rakamlara göre 50 bini aşkın insan yaşamını yitirdi, yüz binlercesi de yaralandı. Deprem bölgelerinde yaşanan sorunlar karşısında devletin kayıtsızlığı sürerken, Amed’de de bu sorunlar ve çözümsüzlük devam ediyor. Evlerinin ağır hasarlı olması nedeniyle devlet tarafından belirlenen yerlerde kalan yurttaşlar, barınma sorunlarının çözülmemesine tepkili. Diğer yandan ağır hasar tespiti yapılan yapıların hala yıkılmaması ve çevresinde güvenlik önlemi alınmaması da bu sorunların başında geliyor.
 
Amed’in Rezan (Bağlar), Peyas (Kayapınar), Yenişehir ve Sûr ilçelerinde 80’e yakın ağır hasar tespiti yapılan bina hala yıkılmazken çevresinde güvenlik önlemleri de alınmıyor. Ağır hasarlı ve boşaltılmış binaların yoğun bulunduğu Rezan’a bağlı Cezaevi ile Batıkent semtlerinde, bu binaların etrafına güvenlik bandı dahi çekilmediği görülüyor. Cadde üstlerinde bulunan ağır hasarlı yapıların önünden insan ve araç trafiği sürerken, en dikkat çekici olanı ise çocukların o yapıların altında hala oyun oynuyor olması.
 
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Amed Şube Eşbaşkanı Selma Aslan da hala yıkılmamış olan ağır hasarlı binalara, ortaya çıkan tehlikeye ve yaşanan barınma sorununa dair değerlendirmelerde bulundu.
 
‘Acil yıkılması gereken yapılar için önlem yok’
 
Amed’deki ağır hasarlı binaların durumuna dair konuşan Selma, yıkılması gereken yerlere hala dokunulmadığını belirtti. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hasar tespitiyle ilgili raporlar hazırlandığını hatırlatan Selma, “Her ne kadar güvenlik önlemi diye alınan bantlar konulsa da vatandaşların o bantları koparması kolay oluyor. Durumun ne kadar acil olduğuyla alakalı Çevre ve Şehirciliğe yazı da yazdık. Buna dair bir dönüş de olmadı” dedi.
 
‘Yapıların hasar durumu değişti’
 
Raporların her defasında farklı sonuçlar verdiğini ifade eden Selma, “İlk tespitler yapıldıktan sonra bir askı süreci yaşandı. Askı sürecinden sonra itirazlar yapıldı. İtirazlardan sonra da tekrar yapılan hasar tespitlerinde farklılıklar ortaya çıktı. Mesela orta hasarlıların çoğu ağır hasarlı diye raporlandı. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nden aldığımız bilgilerde de yaklaşık olarak yapıların yüzde 30’unun hasar durumunun değiştiğini söyleyebiliriz. İlk yapılan hasar tespitlerinde yıkılacak 80 civarında yapı vardı. İtiraz süreçlerinden sonra yapıların hasar sayısı gittikçe değişmeye başladı. Çünkü ilk yapılan tespitler alelacele ve tespiti yapanların konuya hakim olamamasından kaynaklandı” sözlerine yer verdi.
 
Yıkılmayan yapılar için güvenlik uyarısı
 
Selma, asıl problemin ilk etapta yıkılması gereken ağır hasarlı yapıların yıkılmaması ve bunların tehlike arz etmesi olduğunun altını çizdi. Şu ana kadar 12 ağır hasarlı yapının yıkımının yapıldığı bilgisini paylaşan Selma, hala yıkımı yapılmayan yapıların sorulması üzerine verilen cevabı ise “sorumsuzluk” olarak niteledi. Selma, “Ağır hasarlı yapıların yanında trafik akıyor, pazarlar kuruluyor, insan akışı oluyor. Dolayısıyla acilen güvenlik önlemleri ciddi bir şekilde alınmalıdır. Bu tehlikeli durum ortadan kaldırılmalıdır” vurgusu yaptı.
 
‘Yıkım esnasında toz bulutu oluşmamalı!’
 
Yıkılan binalardan dolayı ortaya çıkan riske işaret eden Selma, “Diyarbakır’da da bir yapının yıkımı esnasında sulamanın yapılması, toz bulutunun oluşmaması gerekiyor. Çünkü yapının içerisinde kimyasallar, asbestli malzemeler ve bununla birlikte her türlü malzeme var. Bunlar insan sağlığı açısından çok büyük tehlike teşkil ediyor. Yıkım esnasında insanların sağlık açısından zarar görmemeleri için güvenlik açısından yapının 50 metre çeperi yakınında kimsenin bulunmaması gerekiyor” şeklinde konuştu.
 
‘Ağır hasarlı binalar acil olarak yıkılmalı’
 
Depremin ardından açığa çıkan sorunların çözümüne dair Selma, şunları söyledi: “Ağır hasarlı binaların acil olarak yıkılmasının, barınma sorunlarının bir an önce çözülmesi gerektiğini söyleyebilirim. Depremin ilk gününde Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, ‘tüm orta hasarlı yapıların yıkılacağı’ şeklinde bir açıklama yaptı. Fakat denildiği gibi olmadı. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerine performans analizlerinin yapılması konusunda talimat verildi. Yine müdürlüklere yapının durumu belirlendikten sonra yıkım olup-olmayacağı konusunda bir genelge gitmiş ama hala bir netlik olmadığı söyleniyor. Orta hasarlı yapıların bir an önce bir sonuca bağlanması gerekiyor. İnsanların, sorunları çözmede hızlı davranabilmeleri için izleyecekleri yolları bilmesi gerekiyor.”