Kuğulupark’ta soluklanırken...
- 09:05 18 Haziran 2023
- Yaşam
Melek Avcı
ANKARA – Kentlerin hafızası dediğimiz mekanlar vardır. Ankara’nın hafızasını da oluşturan yerlerden biri, kadınların direniş yürüyüşlerine şahitlik etmiş, en hararetli tartışmaları dinlemiş ve günün sonunda sakin bir dinginliği yaratan Kuğulupark diyebiliriz.
Kentleri bazen isimlerinden çok içindeki mekanları, ağaçları, ormanları ve dokusunu oluşturan kültürü ile hatırlarız. Bir dostumuzla soluklanmak için oturduğumuz bir caddenin bankını hatırlarız ya da mücadele vermek için çıktığımız meydanları gelir aklımıza. Değişimi başlatmak için sesimizin yankılandığı sokaklar, bazen de oturup durum değerlendirmesi yapacağımız alanlara dönüşüyor. Yanımızda yöremizde bulunan bize eşlik edenlerle yürümeye çıkar umutsuzluktan uzaklaşmak için özümüze, doğaya döneriz yüzümüzü.
Ankara’daki sakinlerin de durup soluklandığı ve yüzünü az da olsa doğaya döndüğü bir alan Kuğulu. Her ne kadar Ankara coğrafi olarak binalardan, inşaatlardan ve kalabalık yollardan geçilmiyor olsa da şehrin merkezine yakın ağaçlara ve kuğulara ev olan, insanların uğrak yeri mekanları da bulunuyor. Bunlardan biri olan Kuğulu Park Ankara sakinlerini bazen gün doğumuna bazen ise gün batımı bir gezintiye çağırıyor.
Yazın sıcağında kavakların gölgesi şemsiye oluyor
Parkın bulunduğu alan kavakların yer aldığı ve içinden küçük bir derenin geçtiği bir arazi olarak bulunur. Kavaklıdere semtinde yer alan park semtin adını da burada bulunan dere ve kavak ağaçlarından alır ve Tunalı Hilmi Caddesi’ni de içerir. Kavaklıdere’de yapılan yerleşimden arta kalan bir gölet olur ve bu gölet 1958’de Ankara Belediyesi tarafından bir parka dönüştürülür. Bu park ilk zamanlar pek ilgi görmese de 1970’lere gelindiğinde yapılan yeni değişikler ile Ankara sakinlerinin ilgi odağı olur. Ankara’nın boğucu sıcağında kavakların gölgesinde serinlemek isteyenler de buraya akın etti.
Kavak ağaçlarının yanı sıra parka asıl adını veren kuğuların parktaki gölette yaşamasıdır. Burada bulunan beyaz kuğular park ilk kurulduğu yıllarda Viyana Belediyesi tarafından hediye edilir ve bu hediye ile birlikte parkın ismi Kuğulupark olur. Parktaki gölette beyaz kuğuların yanı sıra siyah kuğular da yaşar. Bu siyah kuğular ise Çin hükümetinin hediyesi olarak Pekin’den Ankara’ya gönderilir. Kuğulupark’ta bulunan beyaz kuğulardan üç tanesi daha sonraları Ankara sakinlerinin diğer bir ilgi odağı olan ve sosyalleştiği mekân Seğmenler Parkı’na nakledilir, fakat bu kuğular önceki yaşam alanları olan Kuğulupark’a geri dönmek için uçar. En başta da dediğimiz gibi Ankara’nın inşaat ve binalarla çevrili alanları sonucu bu kuğular parka uçarken yüksek binalara çarpma sonucu parka varamadan yaşamını yitirir.
Kuğulu koruma altında
Kuğulu’da kavak ağaçları dışında çınar, erguvan, alıç ağaçları ve çalı bitkilerinin olması bu parkın yalnızca kuğulara değil kazlara, ördeklere ve 24 farklı kuş türüne de ev sahipliği yapmasını sağlar. Dönem dönem parkın yok olacağı endişesi Ankara sakinleri tarafından hissedilse de bu riskin önüne geçmek için ve doğal güzelliği korumak için insanların çabasıyla Kuğulupark, Kültür Bakanlığı Ankara Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu tarafından sit alanı ilan edilmiş, parka bitişik olan And Evi ve bahçesi de Anıtlar Kurulu kararı ile koruma altına alınır.
Kuğulu, özellikle gençlerin akşam ve gece saatlerinde Kızılay’dan müzik dinleye dinleye kışın ayazında 40 dakika boyunca yürüdüğü, parka vardığında ise banklardan birine oturup kuğuları sessizlikte izlediği Ankara’nın tarihi bir mekanı diyebiliriz. Belki Ankara’nın sakinlerinden bile daha eski olan bu kuğuların şahit olmadığı bir hararetli tartışma, bir kalp kırıklığı, bir çocuk sesi yoktur. Hemen yakınında bulunan iki tiyatro sahnesinden tiyatro sonrası çıkanların yol güzergahı da burası oluyor ve bir tiyatro oyununun değerlendirmesine şahitlik ediyor parkın daimi sakinleri. Çoğu zaman ise kadınların yürüyüş eylemlerini başlatıp Kızılay’a yürüdüğü bir direnişe veya siyasi partilerin seçim çalışmalarını yürüttüğü heyecana tanıklık ediyorlar. Belki de bu yüzden Ankara’nın önemli mekanlarından biri konumuna geliyor Kuğulu. Birden çok toplumsallığı burada buluyoruz.
Gazeteci Çiğdem Toker’in bu toplumsallığı içinde barındıran Kuğulupark için yazdığı sözler ise parkın dinginliğini bize ifade eden bir melodiyle bir araya geliyor:
“Gün batımı Kuğulu Park'ta kısa soluklanırken
Akşam laciverdini seyre dalarken
Neyi özlediğini hatırlamazken...”