Semra Turan 

 

HABER MERKEZİ – Zırhlı ya da araç sahibi fark etmeksizin üniformalıların Kurdistan’da katlettiği çocukları suçlayıcı haberler yapmaktan geri durmayan yandaş medya daha ne zamana kadar gerçeği görmemeyi, duymamayı sürdürecek. 

 

Colemêrg'in Gever (Yüksekova) ilçesinde 7 Haziran günü Yüksekova İlçe Jandarma Komutanlığı’nda görevli olan uzman çavuş A.K.P., 5 yaşındaki Erdem Aşkan’a aracıyla çarparak cinayet işledi. Olay yerinden kaçan fail A.K.P. daha sonra gözaltında alındı. 1 günlük gözaltı sürecinin ardından fail adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Olay yerinde tutulan kaza tespit tutanağında ise 5 yaşındaki Erdem Aşkan “asli kusurlu” sayıldı. 

 

Yargılama yok 

 

Kolluk güçlerinin araçlarının çarpması sonrası yaşanan ölüm Kurdistan'ın 'gerçekliği' haline geldi. Çocukların oyun alanlarında, ara ya da ana yollarda son hız giden araçlar, önüne çıkan çocuklar karşısında yavaşlama gereği bile duymuyor. İHD Amed Şubesi, son 15 yılda zırhlı araç ile asker ve polislerin kullandığı araçların çarpması sonucu 21’i çocuk toplam 44 kişinin yaşamını yitirdiğini açıkladı. Bu kadar ölüme neden olan bu araçları kullanan kolluk ise tıpkı araçları gibi zırhla bürünüyor, ne yargılanıyor ne de görevden alınıyor. Üstüne tepki gösteren halkı da silahlarıyla tehdit ediyorlar. 

 

Zırhlı araçlar bu kadar hızlı nereye gidiyor?

 

Peki Kurdistan'ın sokaklarında bu kadar pervasızca araçlarıyla gezen kolluk güçleri neyine ve kime güvenerek insanların hayatına mal olacak şekilde rahat geziyor. Sokaklarda gezen zırhlı araçlar ne için oralarda bulunuyor ve bu kadar hızlı nereye gidiyorlar? Neden bu kadar fazla zırhlı araç sokaklarda geziyor? Görevleri ney? Bu soruların cevapları da 40 yıldır Kurdistan'da yürütülen kirli savaşta gizli. Bu savaş on binleri canından yüzbinleri de yurtlarından ederken, şimdi de sokakta tek tek çocukları hedef alıyor. Kürt çocuklarının sokakta oyun oynama hakkı Kürdistan'da asker ve polis varlığı ile gasp edilirken, bu oyunun bedeli de canları oluyor. 

 

Medya duymuyor, görmüyor 

 

Canlarıyla bedel ödeyen Kürt çocuklarının varlığı bile suç sayılıyor, kendisini öldürenler değil bedel ödeyen çocuklar suçlu sayılıyor. Peki, yargı ve yürütme bu cinayetlerin üstünü örtüp, o araçları kullanan asker ve polisleri tekrar sokaklara salarken, medya ne yapıyor? Özgür basın bu cinayetlerin üstüne gidip, dünyaya duyururken, "ana akım" ise tek cümle ile bile bu cinayetlere yer vermiyor. Sanki o çocuklar hiç yaşamamış, hiç katledilmemiş gibi davranıyorlar. Kürt çocuklarının onlar için hiçbir anlamı yok. Fransa'da polisin şiddetini gösteren yandaş medya Kürdistan'da 5 yaşında bir çocuğun öldürülmesini duymuyor, görmüyor. 

 

‘Onlar da sokakta oynamasın’ algısı 

 

Kurdistan'da çocuk olmak savcı, hakim, vali, kaymakam için bir ifade etmezken, medya da yandaş 'adaleti'nin içinde kendine yer buluyor. Ve üst geçit olmayan sokakta üst geçidi kullanmayan çocuğu el birliğiyle 'asli kusurlu' bulabiliyor. Kürt çocukların bu şekilde katledilmesini "Onlar da sokakta oynamasın" diyerek servis eden yandaş medya batı da ise çocukların oyun alanı bulamamasını "tek parkları da yıkılıyor" diye haberleştiriyor.