Deniz'in katilini azmettirenler hala 'gölgede'
- 09:02 17 Haziran 2023
- Güncel
İZMİR - HDP İzmir İl Örgütü’ne yönelik saldırının üzerinden geçen 2 yılda Deniz Poyraz’ı katleden Onur Gencer’i azmettirenler hala gölgede. Deniz Poyraz davası için ise hukuk mücadelesi devam ediyor.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütü’ne yönelik 17 Haziran 2021’de saldırı düzenleyen Onur Gencer’in Deniz Poyraz’ı katletmesinin üzerinden iki yıl geçti. Fail Onur Gencer, hakkında açılan davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldı. Ancak dava süreçleri birçok hukuk etiğine aykırı şekilde gerçekleşti. Katliamla ilişkili neredeyse hiçbir ayrıntı soruşturulmazken, faili azmettirenler gölgede kalmaya devam etti.
Katliamın ardından failin eliyle ülkücü simgesini yaptığı ve Suriye sınırları içerisinde bulunan Minbic’te çekilmiş fotoğrafları ortaya çıkarken, failin profili ve katliam kararını tek başına almadığına dair birçok kesimden açıklamalar da geldi. Hem savcılık soruşturmasında, hem de mahkeme aşamasında fail hakkında ne gerçek bir sorgulama, ne de delil toplama çalışması yapılmadı. Aslında saldırıda Deniz katledildi, ancak asıl hedef Kürt halkının siyasetteki temsili oldu. Deniz’in katledildiği süreçte HDP’nin parti binalarına defalarca saldırıldı. Parti milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılmasına yönelik davalar açıldı, birçok parti yöneticisi ve milletvekili tutuklandı. Parti ve partililer, nefret söylemleriyle hedef haline getirilirken, HDP hakkında kapatma ve Kobanê Davası açıldı. Deniz Poyraz’ın katledilmesi de HDP’ye yönelik bu saldırıların bir parçası olarak gerçekleşti.
Deniz’in katledilmesinden hemen önceki sürece dair ve fail Onur Gencer hakkında görülen davaya dair şunlar yaşandı:
* 1 Mayıs 2020’de üçüncü yasama döneminde HDP milletvekilleri hakkında 320 fezleke Meclis'e sunulurken 10 Mayısta MHP Lideri Devlet Bahçeli Siyasi Partiler Kanunu’nda değişiklik yapılmasını, milletvekili dokunulmazlığıyla ilgili beklentilerin karşılanmasını istedi. Aynı tarihlerde HDP Cizre İlçe Örgütü binasına saldırı düzenlendi.
*Devlet Bahçeli 10 Aralık 2020’de Dünya İnsan Hakları Günü’nde dijital medya hesabından yaptığı paylaşımlarla ‘HDP’nin kapısına bir daha açılmamak üzere kilit vurulmalıdır” şeklinde paylaşımda bulundu.
*23 Şubat 2021’de Van Cumhuriyet Başsavcılığı HDP Ağrı Milletvekili Berdan Öztürk’ün Van’da 8 Ocak 2020’de yapılan basın açıklamasındaki konuşması ile Van milletvekilleri Sezai Temelli, Muazzez Orhan Işık, Tayip Temel ve Murat Sarısaç’ın dijital medyadaki paylaşımları nedeniyle soruşturma başlattı.
*17 Mart 2021’de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin HDP ‘nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'nde (AYM) dava açarken, gerekçe olarak, “HDP üyelerinin beyan ve eylemleriyle devletin milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı, ortada terör örgütleriyle hareket ettiği” sözlerine yer verdi.
* 18 Mart 2021’de partisinin 13. Olağan Büyük Kurultayı’nda MHP Lideri Devlet Bahçeli "HDP'nin açılmamak üzere kapatılması tarihe borcumuzdur, savcının kapatılma talebi yüreğimize su serpmiştir. HDP başka bir isimle de açılmamak üzere kapatılmalıdır" dedi.
*24 Mart 2021’de AYM incelemesinde, Yargıtay Başsavcılığı tarafından HDP’nin kapatılmasına dair hazırlanan iddianamede yer alan, HDP’nin tamamen kapatılması, 5 yıl boyunca siyasi yasak getirilmesi, Hazine yardımından yoksun bırakılması, partiye üye kayıtlarının durdurulması yönündeki talepleri 31 Martta değerlendirileceği yer aldı.
*25 Mayıs 2021’de Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz ve HDP milletvekilleri Ömer Öcalan ve Kemal Bülbül hakkında dokunulmazlıkların kaldırılması talebiyle Meclis’e fezleke sunuldu.
*25 Mayıs 2021’de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, suç örgütü lideri Sedat Peker’in hakkında iddialarda bulunduğu dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu destekleyerek, “Hiç kimse Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanı'nın boynuna tasma geçiremeyecek” dedi.
*7 Haziran 2021’de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, HDP’nin kapatılması istemiyle yeniden dava açtı. Yaklaşık 500 partili hakkında siyasi yasak ve HDP’nin banka hesaplarına tedbir konulması istendi.
*AKP-MHP iktidarı öncülüğünde HDP Diyarbakır İl binası önünde oturtulan ailelerden biri olan Mehmet Laçin, HDP İzmir il binası önüne siyah çelenk bıraktı. Parti yetkililerinin hedef haline geldikleri için çadırın kaldırılmasına dair İzmir Emniyeti ve İzmir Valiliği’ne yaptığı başvurular ise sonuçsuz kaldı.
*HDP Önceki dönem Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş ile DBP önceki dönem Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel’in de aralarında bulunduğu 24’ü tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobanê Siyasi Soykırım Davası'nın 3’üncüsü Ankara’da bulunan Sincan Cezaevi Kampüsü’nde 4’üncü gününde devam ederken HDP İzmir İl binasında annesinin hasta olması nedeniyle partide bulunan Deniz Poyraz katledildi.
*17 Haziran 2021 günü HDP’nin tam karşısında kurulan polis çadırında gün boyu polisler kimin girip çıktığını görmesine rağmen fail elindeki çantayla binaya girerek Deniz’i katletti. Silah sesi duyulmasına polisler failin başkasını öldürme riskine rağmen çelik yeleğin gelmesini bekledikleri gerekçesiyle içeriye girmedi. Oysa TEM Çankaya Şube Amirliği sadece birkaç sokak ilerideydi.
* Yüzlerce kişinin beklediği ve kimsenin içeriye alınmadığı binadan fail dışarı çıkana kadar beklendi ve çıktığında bir polis önce “Çanta nerde” dedi ardından “İsmin ne abicim” diye seslendi. Sadece 20 saat gözaltında kalan fail tutuklanarak Şakran Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.
*MHP Lideri Devlet Bahçeli Ülkücü sembolü ile Minbic’te çekilen fotoğrafları medyaya düşen fail üzerinden MHP’nin ve ülkücü hareketin sorumlu tutulamayacağını iddia etti. Devlet Bahçeli Halk TV ve gazetecileri bildiklerini anlatmaya çağırdı.
*Gizlilik kararı verilen soruşturma dosyasını takip etmek üzere Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) ve İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi avukatlarından oluşan 30 kişilik bir ekip kuruldu. Soruşturma kapsamında bir işyeri yöneticisi, orada bulunan 2 avukat, bir taksi şoförü ve saldırganın babasının ifadeleri alındı. Kamera kayıtlarına format atıldığı belirtildi. Soruşturmada geçen taksiciye, sanığın kaldığı otellere, Minbic’de ne görev yaptığı gibi detayları soruldu. Bu detayların aydınlatılması talebiyle 38 maddeden oluşan bir dilekçe sundu.
* Avukatlar kamu görevlilerinin ihmali olduğunu belirtirken katliam gerçekleştirildiği anda dijital medyadaki bu hakaretleri kayıt aldı. Failin telefonuna ait HTS kayıtları alınsa da bildirdikleri delillerin hala ekran görüntüleri IP adreslerinin toplanmadığını söyleyen avukatlar dosyadan gizlilik nedeniyle sistemli bir veri alamadılar. Oysa sadece failin değil çevresindeki insanların da HTS kayıtlarının alınması gerekiyordu. Ayrıca aracına bindiği taksicinin, gittiği otellerin, Minbic’e hangi görevle gittiği, burada gerçekten sağlık görevi yapıyordu, banka kayıtları gibi detaylar hakkında bilgi alamadılar.
* Deniz’in katledilmesi infial yaratırken MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Deniz’in için ‘terörist’ dedi. Bu söylem nefret suçu kapsamında ve katliamı meşrulaştırmayı amaçladığı şeklinde tepkilere neden oldu.
* HDP İzmir İl binası önünde kadınlar polis saldırısına rağmen ‘Deniz Poyraz’ yazılı tabelayı astı.
*Soruşturma kapsamında TEM Çankaya Şube Müdürlüğü’nde parti çalışanı 4 tanık ifade verdi. İfade veren dönemin HDP İzmir İl Eşbaşkanı Kadir Baydur kolluğun katliam esnasında saldırıyı önlemek için hiçbir tutum sergilemediğini, saldırının yıkıcı sonuçlarını ortadan kaldırmak için hiçbir çabaya girişmediğini ifade etti.
*17 Eylül 2021’de HDP İzmir İl Binası önünde ‘Evlat Nöbeti’ adıyla polis çadırında oturan ve Deniz’in katledilmesi öncesinde gözcülük yaptığı ileri sürülen Mehmet Laçin Ankara HDP İl binası önünde oturmasına partililer izin vermedi.
* Ekim ayında kabul edilen iddianamede faili azmettiren herhangi bir kişinin bulunamadığı, herhangi bir terör örgütü ya da üyesi ile olay öncesi veya sonrasında irtibatlı olduğuna dair delil elde edilemediği öne sürüldü. Sanığın hesap hareketleri incelemesinde de olayla ilgili delil olabilecek nitelikte bir veri de bulunamadığı kaydedildi. HTS incelemesinde ise 17 Haziran 2020-17 Haziran 2021 tarihleri arasında, olay yeri olan Şair Eşref Bulvarı bölgesinde, farklı tarihlerde sanığa ait toplamda 115 kez sinyalin tespit edildiği ve sanığın 24 kez belirtilen bölgeye gittiğinin belirlendiği bilgisi de iddianamede yer aldı. İddianamede yer alan fail ifadesinde failin olay öncesinde kentteki 2 atış poligonuna giderek ücretli olarak silah kullanma eğitimi aldığını söylediği belirtildi. Fail ayrıca HDP'li olduğunu öne sürdüğü kişilerin sosyal medya paylaşımlarına duyduğu tepkiyi öne sürerek kendisine hakaret eden kişilere 'Kin yuttum, kan kusturacağım size' şeklinde paylaşım yaptığını iddia etti.
*DHA, fail Onur Gencer'in İzmir İl Emniyet Müdürlüğü’nü silah ruhsatı almak gerekçesiyle 27 kez aradığı belirtilirken avukatlar ise bu bilginin dosyaya konmadığını ve silah ruhsatı için 27 kez il emniyet müdürlüğünün aranamayacağı ve katliamdan bir gün önce bu amaçla aramış olamayacağını söyledi.
*Davanın ilk duruşması 29 Aralık 2021’de İzmir Adliyesi 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada avukatlar failin cep telefona ilişkin raporda 72 bin 667 fotoğraftan yalnızca 23 adet fotoğrafın yer aldığı, failin telefonundaki arama listesinde bulunan birçok kişiye ve Suriyeli olduğu düşünülen kişilerle ilgili de bir araştırma yapılmadığına yer verdi. HDP İzmir İl binası önünde 7 Şubat 2020 tarihinden başlayan “Evlat Nöbeti” olarak nitelendirilen provakatif eylem nedeniyle polisin adeta karakol kurduğu HDP’nin hedef gösterildiği belirtildi. Katliam günü polislerin faile yaklaşımına yer veren avukatlar delillerin yeterli toplanmadığını, kolluğun ifade alım aşamasında sanığı soruları ile yönlendirdiği, faille bağlantılı olabilecek kişi ya da siyasi grupların ortaya çıkarılması konusunda soru sormadığı failin kontrgerilla faaliyeti olarak katliamı gerçekleştirdiğine dair delillerin olduğunu ancak failin SADAT ile ilişkilerinin araştırılmadığını söyledi.
Duruşmada ayrıca faili arayan kişiler hakkında araştırma yapılmadığı, İzmir Poligon'a ve eğitmenlerine ilişkin araştırma yapılmadığı, Suriye'deki görevlendirmesi ve işyeri özlük dosyalarının istenmediğini söyleyen avukatlar Oytun Yüksel isimli şahsın fail ile Kaya Termal Otel’e birlikte gittiği ve aynı şekilde HDP İl binasının bulunduğu yerde baz sinyallerinin olduğu belirtilerek ilişkilerinin araştırılmasını istedi. Soruşturmaya ara verilmesinin ardından failin Deniz’in ailesine hakareti ve saldırı girişimin ardından salonda arbede çıktı. Polis salona silahla girdi. Fail duruşmada Deniz’in ailesine hakaret etti ve jandarmaları aşarak Deniz’in ailesine doğru atlamaya çalıştı. Çıkan arbedenin ardından duruşma 24 Ocak 2022’ye ertelendi.
*Savcı kovuşturma sonucuna ilişkin sonradan yayınlanan görüşünde katliamın bir terör örgütleriyle bağlantılı olarak işlendiğine dair bağlantısı olduğuna dair bir delil elde edilemediği, failin kardeşi Nurgül Gencer’in ve babası Nuri Gencer’in katliamla ilişkilendirilemeyeceği yer aldı.
* 24 Ocakta gerçekleşen duruşmada ise salona yalnızca 100 kişi alındı. İzmir Emniyet Müdürlüğü’nde konforlu bir alanda çekilen fotoğrafları tepkiyle karşılandı. Yine failin polislerle olan ilişkisi de teşhir edilirken, provoke eden ifadeleri ise salonda gerginliğe yol açtı. Avukatlar olay yerine dair görüntülerin ham hali, fotoğrafların tamamı, olay yerine kaçta geldiklerine dair bilgilerin getirilmesini, olay günü HDP il binasına giren ilk ekiplerin kim olduğunun araştırılmasını talep etti. Mahkeme heyeti birçok talebi reddederek duruşmayı 29 Nisan 2022’ye erteledi.
*Duruşmanın ardından ilerleyen günlerde fail Onur Gencer davanın İzmir’den Kayseri’ye taşınmasını istedi ancak talep Adalet Bakanlığı tarafından reddedildi.
*29 Nisan’da görülen duruşmada fail duruşmaya tutulduğu cezaevinden SEGBİS ile katıldı. Duruşmaya yetki belgesi ile katılmak isteyen avukatları ve baro temsilcilerinin müdahillik talebi reddedildi. Failin yanındaki kişilerden duruşma esnasında talimat aldığını söyleyen avukatlar sanık sandalyesinde olması gereken bazı tanıkların farklı illerde talimatla ifadelerinin alınmasını davanın kendilerinden kaçırılması şeklinde değerlendirdi. Avukatlar mahkeme heyetine yüzyüzelik ilkesinin çiğnenmesi nedeniyle reddi hakim talebinde bulundu. Duruşma 18 Temmuz 2022’ye ertelendi.
*Davanın 29 Nisan’da görülen duruşmasında yapılan reddi hakim talebi İzmir 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 11 Mayıs tarihinde reddedildi.
* 18 Temmuzda görülen duruşmada ise fail birçok soruya cevap vermedi. Deniz’in aile avukatlarının Türkiye’nin birlikte hareket ettiği silahlı milislerle tanıştınız mı?” sorusuna “evet” cevabını veren fail, milislerin isimlerini söylemedi. Ayrıca duruşmada adı geçen Osman Tanrıverdi, Gamze Açar, İbrahim Akıl, Besam El Muhammed, Görkem Ömer Aslan, Doğukan Çetin ve Hande Eriş hakkında bilgi vermeyen faile mahkeme heyeti ayrıca bir soru sormadı. Fail gözaltına alındığı esnada sosyal medya hesaplarınızdan silinen kimi görüntü ve paylaşımları kimin sildiğine ilişkin de bilgi vermedi. Saldırı talimatının MHP Genel Merkezi’nden geldiğine dair Whatsup görüşmelerinin olduğu iddialarına dair sorulara ise mahkeme başkanı itiraz etti. Duruşmada avukatların dijital materyaller ve kamera kayıtlarına yönelik talepleri reddedilirken duruşma 12 Ekim 2022 tarihine erteledi.
*12 Ekimde görülen davada mahkeme heyeti değişti, duruşma Deniz’in kardeşine ve katılımcılara polis saldırısı ile başladı. Failin can güvenliği bahane edilen davada mahkeme heyeti failin güvenliği gerekçesiyle bir sonraki duruşmayı Şakran Cezaevi Kampüsündeki duruşma salonunda görülmesi kararıyla 14 Ekime erteledi.
* 14 Ekimde Şakran Cezaevi duruşma salonunda görülen davaya vekaletli avukatlar alınmadı. Dava avukatları hem bu duruma ilişkin hem de avukatların duruşmada bulunmadığı sırada bir tanığın dinlenmesine karşı reddi hakim talebinde bulundu. Bu esnada içeriye alınmayan vekaletli avukatların üzerine biber gazı sıkıldı. Duruşmada Fisun Güreli, Toygar Yavuzcan, Özge Yavuzcan, Gülay Şengül ve Hande İriş'i tanık olarak dinledi Duruşmada mütalaa açıklayan savcı, Onur Gencer'in "Tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve "İş yeri dokunulmazlığını ihlal etme", "Siyasi partiler veya meslek kuruluşlarının kullanımında olan bina, tesis veya eşyaya zarar verme" suçlarından 7 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.
*27 Aralık 2022’de Şakran Cezaevi Mahkeme Salonunda görülen karar duruşmasında yine yetkili avukatlar içeri alınmazken Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkal ve dava avukatları hem içeri girerken cihazlarına el konması, hem üzerlerinin aranmasına tepki göstererek salonu terk etti. Avukatsız şekilde devam eden duruşmada faile ağırlaştırılmış müebbet ve 9 yıl hapis cezası verildi. Avukatlar ayrıca dönemin İç işleri Bakanı Süleyman Soylu hakkında davaya ilişkin suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi.
Dava avukatları istinaf yoluna giderken dosya İzmir Bölge Adliyesi tarafından geçen hafta usul eksiklikleri sebebiyle bozuldu. Dava avukatları hukuk mücadelesine devam edeceklerini söylüyor. HDP üzerindeki hukuk baskısı ise artarak devam ediyor.