‘Melek’i katleden erkek egemen politika’

  • 15:36 16 Haziran 2023
  • Güncel
 
 
MUĞLA - Alanya’da boşanma aşamasında olduğu erkek Mustafa Bağçe tarafından katledilen Melek Bağçe için adalet isteyen yurttaşlar, katliamın sorumlusunun erkek egemen politikalar ve güvensiz işyerleri üreten iktidar olduğunu ifade etti.
 
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Muğla Şubesi ve Muğla Tabip Odası öncülüğünde çok sayıda yurttaş Antalya’nın Alanya ilçesinde Damlataş Aile Sağlığı Merkezi’nde boşanma aşamasında olduğu erkek Mustafa Bağçe tarafından katledilen Melek Bağçe için adalet talebiyle Sınırsızlık Meydanı’nda bir araya geldi. Basın açıklamasını SES Muğla Temsilcisi Nazlı Tepeli okudu.
 
‘Kadınlar erkek egemen politikalarla kuşatılıyor’
 
Ataerkil egemen sistemin; eğitimde, medyada, iş yerinde ve gündelik hayatın her alanında yeniden üretildiğini belirten Nazlı, iktidarın kadına ve çocuğa karşı işlenen suçları cezasız bırakan şiddet dili ve politikaları, şiddeti ve ayrımcılığı kurumsallaştırdığını, failleri cesaretlendirdiğini ifade etti. İktidarın, özellikle son 10 yılda kadın ve çocuk haklarına yönelik politikalarının, son zamanlarda da AKP-MHP ve HÜDA PAR bloğunun söylemlerinin kadın katliamlarına yol açtığını ifade eden Nazlı, “Dozu giderek artan bu şiddet söylemi, insan ve doğa haklarını hiçe sayan güvenlikçi-militarist-neoliberal politikalarla güçlendirilmektedir. Kadını ve kazanılmış haklarını yok sayan, sahiplenilmesi gereken bir mal gibi gören kadın düşmanı erkek egemen politikalar, alınmayan koruyucu önlemler, işletilmeyen düzenleyici mekanizmalar ve cezasızlık politikaları hayatımızın her alanını kuşatmaya devam etmektedir” dedi.
 
‘Melek kadın düşmanı politikalar nedeniyle katledildi’
 
CEDAW, Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Lanzarotte Sözleşmeleri’nin uygulanmaması, İstanbul Sözleşmesi’nin fesh edilmesi ve 6284 Sayılı Yasa’nın tartışmaya açılması, kadınlara ve çocuklara yönelik şiddetin yaygınlaşmasında başta gelen belirleyici etkenlerden olduğunu belirten Nazlı, şunları söyledi: “Kadın cinayetleri politiktir ve bütün kadın cinayetlerinde olduğu gibi kız kardeşimiz Dr. Melek Bağçe’yi yaşamdan koparan yalnızca boşanma aşamasında olduğu bir erkek değil, bu kadın düşmanı politikaların sonucudur.” 
 
‘Sağlık politikası güvenli olmayan kuruluşlar oluşturdu’
 
Sağlıkta Dönüşüm Projesi’yle yaratılan neoliberal sağlık sisteminin sadece sağlık hizmetlerini tahrip etmediğini, aynı zamanda sağlık emekçilerini güvenli olmayan sağlık kurumlarında çalışmaya mahkûm ettiğini kaydeden Nazlı, “Kışkırtılmış sağlık talepleri, performans baskısı, güvencesiz çalışma, kamudan karşılanmayan koruyucu hizmet paketlerinin yarattığı çaresizlik, emeğin değersizleştirilmesi ve şiddete karşı korunaksız çalışma gibi çok yönlü olumsuz etkenler sağlık ve sosyal hizmet emekçileri için tehdit olmaya devam etmektedir. Sendika ve emek meslek örgütleri olarak giderek artan sağlıkta şiddetin durdurulması için yaptığımız eylem ve etkinlikler, hazırladığımız yasa önerileri siyasal iktidarın kör duvarlarında yankı bulamamakta, sağlık emekçilerinin ‘Sağlıkta şiddete son’ çığlıkları duyulmamaktadır” ifadelerini kullandı. 
 
‘Özgürlük mücadelesini yükselteceğiz’
 
Kadına yönelik her türlü şiddete karşı mücadeleyi sürdüreceklerini belirten Nazlı, “Kadın düşmanlığında ortaklaşan, ‘yalnız yaşayan kadınları sahiplendirmekten’ bahseden, çocuk istismarını meşrulaştıran ve ülkemizi ortaçağ karanlığına gömmeye çalışan bu gerici ve ataerkil zihniyeti, kadınlar eşitlik ve özgürlük mücadelesini yükselterek, dayanışma ve iradeyle değiştirecektir” mesajı verdi.
 
Açıklama sloganlarla sona erdi.