Dr. Melek’in katledilmesine tepki: İktidarın dili şiddeti büyütüyor
- 16:17 15 Haziran 2023
- Güncel
İSTANBUL - Boşanma aşamasında olduğu Mustafa Bağçe tarafından katledilen doktor Melek Bağçe için yaptığı açıklamada, iktidarın dilinin şiddeti büyüttüğü ifade eden İstanbul Tabip Odası adına konuşan Kadın Komisyonu üyesi Feray Kaya, “Eksilmemek için mücadelemiz sürecek” dedi.
İstanbul Tabip Odası 2 gün önce doktor Melek Bağçe’nin boşanma aşamasında olduğu Mustafa Bağçe tarafından katledilmesini protesto etmek için Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Eğitim Araştırma Hastanesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) üyelerinin ve çok sayıda kadının destek verdiği açıklamada, “Yaşamak, yaşatmak istiyoruz" pankartı açılırken kadınlar ellerinde “Katledilen kadınlar isyanımızdır”, “Kadın cinayetleri politiktir” ve “İstanbul Sözleşmesi yaşatır” yazılı dövizleri taşıdı. Kitle adına açıklamayı İstanbul Tabip Odası adına Kadın Komisyonu üyesi Feray Kaya okudu.
İktidarın dili şiddeti arttırıyor
Melek’in katledilen ilk kadın olmadığını ifade eden Feray, iktidarın kullandığı dilin sürekli şiddeti büyüttüğüne dikkat çekti. Feray, “Kasım 2015’te meslektaşımız Dr. Aynur Dağdemir, Ocak 2022’de Ebe Ömür Erez, Ekim 2022’de aile sağlığı merkezinde çalışan Emine hemşire, Nisan 2023’de Çanakkale Tabip Odası Başkanı Dr. Ayşe Güneş katledilmişti. Bu süreçte kadına ve çocuğa yönelik her tür ayrımcılığı ve şiddeti önlemeye dönük CEDAW, Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Lanzarotte Sözleşmesi gibi uluslararası sözleşmelerin hayata geçirilmemesi, kadına yönelik şiddetin önlenmesinde en etkili uluslararası sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi’nin feshedilmesi ve 6284 Sayılı Yasa’nın tartışmaya açılması, kadınlara ve çocuklara yönelik şiddetin yaygınlaşmasında başta gelen belirleyici etkenlerdir" dedi.
‘Neoliberal sağlık sistemi sağlığı tahrip etti’
Hastanelerde kadınların güvencesiz koşullarda çalışmasına değinen Feray, “Sağlıkta Dönüşüm Projesi’yle yaratılan neoliberal sağlık sistemi, yalnızca birinci basamak sağlık hizmetlerini tahrip etmekle kalmamış, aynı zamanda hekimleri ve sağlık çalışanlarını parçalanan ve güvenli olmayan sağlık kurumlarında çalışmaya mahkûm etmiştir. Kışkırtılmış sağlık talepleri, performans baskısı, güvencesiz çalışma, kamudan karşılanmayan koruyucu hizmet paketlerinin yarattığı çaresizlik, emeğin değersizleştirilmesi ve şiddete karşı korunaksız çalışma gibi çok yönlü olumsuz etkenler hekimler ve sağlık emekçileri için tehdit olmaya devam etmektedir" ifadelerini kullandı.
‘Eksilmemek için mücadelemiz sürecek’
Sağlık emekçilerinin “Sağlıkta şiddete son” isyanının duyulmadığını vurgulayan Feray, sağlık kurumlarının tacizden katliama her tür şiddet eylemini gerçekleştirdiği ortamlara dönüştürüldüğünü söyledi. Feray, "Bir kadını daha kaybetmemek için yaşamdan, sağlıktan, özgürlükten yana ve meslekten bir kişi daha eksilmemek için kadına yönelik her türlü şiddete karşı mücadelemizi sürdüreceğiz" diye konuştu.