Gazeteci Safiye Alağaş tahliye edildi

  • 14:52 15 Haziran 2023
  • Hukuk
 
AMED - Bir yıldır cezaevinde tutulan gazeteci Safiye Alağaş, yargılandığı davanın ilk duruşmasında tahliye edildi. 
 
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma kapsamında 16 Haziran 2022’de tutuklanan JINNEWS Yazı İşleri Müdürü Safiye Alağaş hakkında “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla açılan davanın ilk duruşması Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada Safiye ve avukatı Resul Temur hazır bulundu. Ayrıca duruşmaya Safiye’nin ailesi, Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP), Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA), Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) Türkiye temsilcisi Özgür Öğret, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) Zeynep Gültekin ve meslektaşları destek amaçlı salonda yerini aldı. 
 
‘150 binden fazla haber yaptık’
 
Duruşmada Kürtçe savunma yapan Safiye, öncelikle iddianamede PKK Lideri Abdullah Öcalan ile ilgili yapılan haberlere çokça yer verildiğini, ancak ajansın 150 binden fazla haber yaptığına dikkat çekti. Safiye, “Gazetecilik baskı ile yapılan bir şey değil. Üstü kapatılan şeylerin haberini yapmaktır. Topluma gerçekleri anlatmaktır. Bu da topluma karşı olan sorumluluğunu yerine getirmektir.  Gazeteci sürekli hak ihlallerini haberini yapar. Kanun ve adalet insanların sistemine göre yapılır, vicdan ise kişiye aittir. Türkiye’de gazeteciler daima engellenerek baskılanmaya çalışılıyor. Gerçekleri yazmanın bedeli ağır ödetiliyor. Özellikle Kürt basınına baktığımızda tarihinden belli oluyor. Katliamlar, sürgünler, tutuklamalar” diye konuştu.
 
‘Türkiye’de basın iyi bir noktada değil’
 
Türkiye’de basının iyi bir noktada olmadığına işaret eden Safiye, “Ya iktidar yanlısı olacaksın ya da toplum yanlısı. Bugün Türkiye’de eğer basın görevini yerine getirmiş olsaydı, yargılanmazdım. Doğruları yazan iktidar düşmanı, vatan haini olarak adlandırılıyor” dedi. Kadın haberciliği alanında 15 yılıdır gazetecilik yaptığını hatırlatan Safiye, “Türkiye’de kadınlar ya magazin sayfalarında ya da üçüncü sayfada yer alıyor. Üçüncü sayfada ise ya katliam ya da şiddet haberi ile yer alıyor. Basının dili çok cinsiyetçi ve ayrımcıdır. Bundan kaynaklı kadınlar için JINNEWS ortaya çıktı. Hem Türkiye hem dünya açısından JINNEWS büyük bir örnektir.  Bununla gurur duyulması gerekilirken, terörize ediliyor” şeklinde konuştu.
 
‘İddianame manipülasyona dönüktür’
 
İddianamenin manipülasyon ve algı yaratmaya yönelik hazırlandığını belirten Safiye, “Gazetecilik kimsenin yazmadığı olayı yazmaktır. Gerçekleri ortaya çıkarmaktır. Türkiye’de tek bir fikrin olması isteniyor. Fikirler yasaklanıyor. JINNEWS bağımsız bir kuruluştur” dedi.
 
‘Musa Orhan haberini ilk JINNEWS duyurdu’
 
JINNEWS’in Musa Orhan haberini ortaya çıkardığını anımsatan Safiye şöyle devam etti: “İddianamede abonelerimizin ajansımızdan aldığı haberlerden bahsediliyor. Herkes haberi bizden aldı ve bizden öğrendi. Fakat kimse JINNEWS’i kaynak göstermedi. Bizim için önemli olan o değil. Tecavüze uğrayan ve intihara sürüklenen bir kadının sesini duyurmaktı. MKGP’de yapılan iki açıklamamdan bahsedilmektedir. Her mesleğin örgütlenme hakkı vardır. İfadem sadece emniyette alındı bir yıldır ne savcılıkta ne de hakimlikte ifade verdim. İlk kez burada hakim karşısında ifade veriyorum.”
 
Ardından söz alan iddia makamı, Safiye’nin tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.
 
'Savcı soruşturmaya siyasi bakıyor'
 
Kürt gazetecilere yönelik sistematik bir yargı tacizi olduğunu vurgulayan avukat Resul, "Emniyetin bir tanımı var: 'JINNEWS basın terörü' diyor. 'Sözde gazeteci', 'paçavra' deniyor. Bunların hiçbiri hukuki değil. Emniyet de savcı da ideolojik, politik bakıyor. Amaç hukuki soruşturma yürütmek değil" ifadelerini kullandı.
 
'Dosya sansürü amaçlıyor'
 
Safiye hakkında hazırlanan dosyanın sansür amaçlı olduğunu dile getiren Resul, devletten yana olan, devleti öven yayın yapmayan kuruluşların hedeflenmesi örneği ile karşı karşıya olunduğuna dikkat çekti. Resul, "Soruşturmada neden devletin yanında haber yapılmadığı mantığı var" vurgusunu yaptı.
 
‘KCK üzerinden algı oluşturulmaya çalışılıyor’
 
Gazeteciliğin ve yapılan haberlerin yargılama konusu olduğuna işaret eden Resul, dosyada KCK üzerinden algı oluşturulmaya çalışıldığını belirtti. Resul, mahkeme başkanının delil olarak belirtilen yayınları "haber" olarak kabul ettiğini ancak, savcının bunları haber olarak tanımlamadığını söylerken, "Esas alacağımız üst mahkemelerin kararı mı, yoksa savcı mı? Yargıtay’a göre gazetecilik gerçeklik, güncellik ve ölçülülük ilkelerine dayanıyor ve yayınlanan haberler de bu ilkeleri karşılıyor. Gerçekliğin somut karşılığının olması yeterlidir. Örneğin tecrit somut bir olgudur ve buna dair haber yapılmıştır" şeklinde konuştu.
 
‘Savcı adil davranmamıştır’
 
Resul, iddia makamının 150 bine yakın haber arasından birkaçını seçerek algı oluşturmaya çalıştığını vurgulayarak, "Savcı adil hareket etmesi gereken durumda, adil davranmamıştır. İdeolojik politik saiklerle hareket ettiği ortada. Ayrıca Basın Kanunu gereği bir basılı ya da süreli bir basın kuruluşuna dair mahkemenin 4 ayda görülmesi gerekirken, bu süre aşılmıştır. Bu durumda cezalandırma yapılamaz. Müvekkilimin tahliyesini talep ediyorum" dedi.
 
400 sayfalık iddianameye dikkat çekildi
 
Ardından konuşan avukat Pirozhan Karali ise hazırlanan yaklaşık 400 sayfalık iddianamenin yalnızca birkaç sayfasının Safiye'ye ilişkin olduğunu kaydetti. JINNEWS'in İpek Er gibi ses getiren birçok habere imza attığını ekleyen Pirozhan, haberlerin gerçekliğinin tartışma konusu olmadığına işaret etti. Pirozhan, Safiye'nin "örgüt üyeliği" ve "örgüt propagandası" iddialarından tahliyesini istedi.
 
Mahkeme heyeti, verilen aranın ardından Safiye'nin tahliyesine karar vererek, bir sonraki duruşmayı 9 Kasım'a erteledi.