İZMİR - Deniz Poyraz’ın katledilmesinin 2’nci yıldönümünde anne Fehime Poyraz, herkesi 17 Haziran günü yapılacak anmaya çağırdı. Fehime, “Deniz benim Deniz’im değil, bütün halkın Deniz’idir” dedi.

 

17 Haziran 2021 tarihinde Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Örgütü binasına saldıran fail Onur Gencer’in Deniz Poyraz’ı katletmesinin ardından iki yıl geçti. Bu süre zarfında katliamın arkasındaki güçler de tüm çağrılara rağmen açığa çıkarılmadı. Fail Onur Gencer’in yargılandığı mahkeme 6’ıncı duruşmada karar vermişti. Kararda mahkeme heyeti, fail Onur Gencer hakkında "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis, "mala zarar verme" suçundan 4 yıl, "konut dokunulmazlığını ihlal" suçundan 2 yıl ve "ateşli silahlar kanununa muhalefet" suçundan 3 yıl hapis cezası vermişti. 

 

Deniz Poyraz’ın katledilmesinin 2’nci yıldönümünde anne Fehime Poyraz adaletsizlik karşısında mücadeleye devam edeceklerini ve Kürt halkının barıştan yana olduğunu dile getirdi.

 

‘Katilin arkasında kimlerin olduğunu biliyoruz’

 

Fail Onur Gencer’in tek başına cesaret edip HDP İzmir il binasına giremeyeceğine dikkat çeken Fehime, failin cesareti arkasındaki güçlerden aldığını söyledi. Fehime, “Güçlü insanlar onun arkasındadır ki onu oraya gönderdiler, Deniz’i orada katlettiler. Kendi başına yapamazdı, kimse cesaret edemez. Katil gidip eğitim aldı. Ne için eğitim aldı? Kürt halkını ve kadınları katletmek için eğitim aldı. Kürt ve kadın olduğu için kadınları katlediyorlar. Biz bunu kabul etmeyiz. Hak, hukuk kadının hakkıdır ama öyle bir şey yok. Nereye gitseler kadınları katlediyorlar. Kadınlar ölmeyi hak etmiyor. Katil tek başına yapmamış, onu yukarı gönderip Deniz’i katlettiler. Biz bilmiyor muyuz kimin arkasında olduğunu?” şeklinde konuştu.

 

‘Kendi kendilerine mahkeme yaptılar, bizim bir şeyden haberimiz yok’

 

Failin mahkemedeki davranışlarına dikkat çeken Fehime, “’Ben Deniz’i öldürmüşüm’ diyerek kendini kahraman ilan ediyordu. Aslında bir zavallıdır, onu da kullandılar. Ben mücadeleye devam edeceğim. Son mahkemeleri Şakran’da yaptılar. Bizi mahkemeye almadılar, mahkemede bize biber gazıyla saldırdılar. Bize her şeyi yaptılar. O mahkemede ne oldu ne bitti biz bilmiyoruz. Kendi kendilerine mahkeme yaptılar, dinlediler bizim bir şeyden haberimiz yok” dedi.

 

‘Kürt halkına zulmediliyor’

 

Deniz’in katledilmesinin ardından bu olayın normalleştirilmemesi gerektiğini belirten Fehime, “Deniz şehit düşeli neredeyse iki sene olacak. Hiçbir zaman unutulmaz. Yarın öbür gün başkasının da il binasında, bir ilçede, sokakta başına bu gelebilir. Özellikle Kürt halkına zulüm ediliyor. Neden? Çünkü kimliklerini istiyorlar Kürtler. Bunun böyle gitmesini istemiyoruz. Biz anneler bir araya geldiğimizde gülelim artık. Annelerin gözlerinden artık gözyaşı değil kan akıyor” dedi.

 

Deniz Poyraz anmasına çağrı

 

17 Haziran’da yapılacak olan anma için çağrıda bulunan Fehime şunları söyledi: “Deniz’in cumartesi günü anması var. Biz istiyoruz bütün halkımız orada olsun. Pazar günü de mevlit var. Deniz’e sahip çıksınlar. Deniz benim Deniz’im değil, bütün halkın Deniz’idir. Bütün şehitler hepimizin şehididir.”

 

‘Kürdistan’da kadınlar ve çocuklar hedef halinde’

 

Özellikle Kurdistan’da Kürt kadınların ve çocukların uzman çavuş ve polisler tarafından hedef haline getirildiğini ifade eden Fehime, “Katledilmek istemiyoruz, barış istiyoruz. Bu katliam nereye kadar sürecek? Sanki insanları öldürmek onlar için çok basit bir şey gibi olmuş. Biz barış istiyoruz, onlar kan döküyorlar. Biz elimizi uzatıyoruz, kolumuzu alıyorlar. Hep evlatlarımızın hasretiyle mi yaşayacağız? Bugün benim çocuğum öldürüldü yarın başkasının çocuğu öldürülecek” diye belirtti.

 

‘Kürt sorununu kabul edecekler’

 

Yaşanan katliamların Kürt sorunuyla bağlantılı olduğunu vurgulayan Fehime, bu sorunun varlığının kabul edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Fehime, “Kürt sorununun çözülmesi lazım. Mutlaka bir gün çözülecek, bunu kabul edecekler. Sormaları lazım, sizin derdiniz nedir bunu çözelim demeleri lazım. Ortaklaşıp bir masada otursalar bunu çözebilirler, zor bir şey değil. Hep annelerin, babaların ciğeri yanıyor. Her gün cenazeler geliyor, nereye kadar? Biz savaş istemiyoruz, böyle giderse daha büyük savaş çıkacak” diye ifade etti.

 

‘Cezaevindekiler yarım insan haline geldi’

 

Cezaevlerindeki hasta tutsaklara da değinen Fehime, hasta tutsakların bırakılması gerektiğini söyledi. Tahliye edilenlerin de kısa sürede hayatlarını kaybettiklerine işaret eden Fehime, “Cezaevi insanlarla dolu, hepsi hasta yarım insan olmuşlar. Çıkınca da bir süre sonra ölüyorlar. 15, 25 yaşında cezaevine girip elli, elli beş yaşlarında çıkıyorlar. Otuz yıl cezaevinde kalıyorlar. Bunu kabul etmiyoruz, insanların yaşamı bu kadar basitleştirilemez” diye konuştu.