Toplumsal çürümeye karşı sanata teşvik ediyorlar
- 09:02 10 Haziran 2023
- Kültür Sanat
Melike Aydın
İZMİR - İzmir’de resim grubu kuran kadınlar, yağlıboya resim sergisi düzenlerken, sergide eseri bulunanlardan Meryem Gülbudak, Türkiye’de sanatın baskı altında oluşunun toplumsal çürümeye neden olduğunu belirtti. Meryem çözüm olarak da sanatın daha fazla teşvik edilmesi gerektiğini söylüyor.
İzmir’de resimle ilgilenenler kadınlar öncülüğünde 2 yıl önce bir araya gelerek resim grubu kurdu. Grup üyeleri daha sonra iki yıllık çalışmalarından oluşan bir sergi düzenledi. Park Bornova Alışveriş Merkezi’nde 3-7 Haziran tarihleri arasında yapılan karma resim sergisinde Hacer Varlık, Sacide Yurdakul, Nadire Ekmen, Meryem Gülbudak, Cemile Gençal, Zübeyde Sezen, Nagehan Çakır, Ali Rıza Taş ve Ali Yörük’ün yağlıboya tabloları yer aldı.
‘Sanatsız insan yaşamı tanımakta yetersiz kalır’
Sergide resimleri yer alan amatör ressam Meryem Gülbudak, “Kamil insan” olmanın insan oluşun en üst düzeyi olduğunu ve bu yolda sanatın insanı insanlaştıran, duygu ve düşünce dünyasını zenginleştiren bir alan olduğunu ifade etti. Meryem, “İnsan sanatla ne kadar çok uğraşırsa o kadar çok ruhunu, kendini, dilini, duygularını da güzelleştirip geliştiriyor. Herkes sanatla uğraşmalı. Sanatla uğraşmayan insan sığdır. Birçok alanda örneğin doğayı, yaşamı, toplumu tanımakta bile yetersiz kalır. Sanat vazgeçilmez bir alandır. Herkes neye ilgisi varsa onunla ilgilenmeli. Eğitim de alırsa çok daha iyi bir insan olur” dedi.
Sanatı teşvik ediyorlar
Alışveriş merkezlerinin tüketim toplumlarının merkezi olduğunu dile getiren Meryem, AVM de olsa sanatı kamusal bir alana taşıyarak sanatı teşvik ettiklerini ifade etti. Meryem “Benim gördüğüm çocuklar çok ilgili. Anne- babalarını zorla getiriyorlar. Çocuklarda bu ilgiyi uyandırmak da önemli. Belki sanatla ilgilenmek için taleplerde bulunacak. Bunun dışında bir güzellik alanında gezecekler. Alışverişe gelen insanlar ‘Burada farklı şeyler varmış, güzel bir alan varmış’ diyecekler” ifadelerini kullandı.
‘Türkiye’de sanat baskı altında’
Türkiye’de sanatın üzerinde yoğun bir baskının bulunduğunu kaydeden Meryem, konser, halk şenlikleri festivallerin de giderek daha da seyreldiğine dikkat çekti. Meryem, “Gece 00.00’dan sonra müzik yasağı var. Bunlar baskı değil de nedir? Büyük eksiklik bunlar. 10 yıl önce yaşamımız sanatla daha renkliydi. Konserlere, tiyatroya, sinemaya giderdik. Bunlar gerçekten insana iyi gelen şeylerdi. Toplumsal alanda bir kısıtlama. Sanatçı konser verecek, kısıtlanıyor. Oysa sanatçı bundan sağlıyor yaşamını, nasıl geçinecek? O müziğe ihtiyaç duyan insanlar da bundan yoksun bırakılıyor” sözleri ile iktidarın sanata olan baskı ve yasaklarını eleştirdi.
‘Sanat eksilince toplumda çürüme başladı’
Emekli bir öğretmen olarak 50 yıl önce aldığı ilköğretim derslerinde ağırlığın resim, müzik, beden eğitimi gibi sanat ağırlıklı derslere verildiğini hatırlatan Meryem, şöyle devam etti: “Mutlaka bir çalgı çalmalıydık, haftada en az 3 saat resim dersimiz vardı. Resme ilgim o zaman başladı. Sanat eğitimi aldığı zaman bu topluma güzel şeyleri düşünen, daha çok insanlaşan bireyler yetişiyor. Şimdi sanattan yoksunlaşan, çürümüş bir toplumda yaşıyoruz. Şiddet alabildiğine, dil iyice kirlenmiş, şiddet dili hâkim olmuş. Kadınlar her gün öldürülüyor. Birbirini sevmeyen, güvenmeyen, barışın yaşanamadığı bir toplumda yaşıyoruz. Sanat daha çok verilseydi toplum böyle olmazdı. Bu kadar önemli olan bir alandan yoksun bırakmak… Yaşar Kemal de diyor, ‘Çürütüyor bu toplum.’ Sanattan ayrıştırılan toplum ilerleyemez, gelişemez; barış içinde olamaz. Bunlardan uzak tutmak kötü bir politika, sanat şart.”
‘Çürümenin anahtarı özgürlük’
Çürümenin anahtarının özgürlük olduğunu ifade eden Meryem, yasaklamaların kalkması gerektiğinin altını çizdi. Meryem, herkesin duygu ve düşüncelerini sanatla ifade etmeye çabalaması gerektiğini söyleyerek, “Kitap kısıtlamaları çağ dışı. Dernek, sendikalar, birçok kurum sanatla uğraşabilmeli. Sanat eğitimi mutlaka verilmeli. Devletten beklemek zorunda değiliz. Bir dernek de müzik, tiyatro yapılabiliyor. Gönüllü kuruluşlar olabilir. Bize kimse, ‘Grup kurun, resim yapın’ demedi. Grup kurduk resim yaptık” sözlerine yer verdi.
‘İnsanları güzellik kurtaracak’
Resim yapmanın olumsuz düşüncelerden arındırdığına dikkat çeken Meryem, “Yarış yok, şiddet yok. Hep güzellik var. İnsanlar bunları yaşadıkça gönlü de beyni de güzelleşecek. Bir müzisyen şarkısıyla, bir yazar kitabıyla ne çok şey anlatıyor. Hem kendini geliştiriyor ama okuyanlara da çok şey taşıyor. Güzellik kurtaracak insanları dediğimiz budur işte. İyi insan olmak isteniyorsa sanatın bir ucundan tutulmalı” şeklinde konuştu.