Melike Aydın 

 

İZMİR - Kimyasal silahlara ilişkin konuşması nedeniyle ÖHD’li Avukat Aryen Turan’a dava açılmasıyla hak savunuculuğunun hedef alındığını ifade eden dosya avukatı Şükran Öztürk, kimyasal silah kullanımının tespitine yönelik gerekli takibi yapmaya devam edeceklerini dile getirdi.  

 

Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) İzmir Şubesi Yönetim Kurulu üyesi avukat Aryen Turan’ın İzmir Barosu Genel Kurulu’nda Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Zap’ta yürütülen savaşta kimyasal silah kullanımına dair araştırma yapılması gerektiğine dair konuşmasının ardından “örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçlamasıyla dava açılmıştı. Davanın İzmir Adliyesi 18'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen karar duruşmasında mahkeme heyeti Aryen hakkında beraat kararı verdi.

 

Dava avukatlarından ÖHD İzmir Şube Eşbaşkanı Şükran Öztürk, dosyaya dair değerlendirmelerde bulundu. 

 

Baro Genel Kurulu’nda ve sonrasında gerçekleştirilen saldırıların hak savunuculuğunun hedef alınarak planlı bir şekilde gerçekleştirildiğini söyleyen Şükran, hak ihlallerinin hiçbir kişi, kurum ya da kuruluş tarafından dillendirilmesine tahammül edilmediğini söyledi. Kimyasal silah kullanımının tespitini isterken, çevresel faktörler ve tüm toplum üzerindeki etkisiyle de ilgilendiklerini kaydeden Şükran, konu ile ilgili gerekli takibi yapmaya devam edeceklerini belirtti. 

 

ÖHD hedef alındı

 

İzmir Barosu Genel Kurulu’nda konuşmaya yönelik saldırının savunmayı hedef alarak planlı bir şekilde gerçekleştirildiğini söyleyen Şükran, bunun kanıtının saldırının devamında dijital medyada linç girişimlerine yönelik paylaşımların ve devamında açılan dava olduğunu dile getirdi. Saldırının savunmayı ve özelinde ÖHD ve hukuk derneklerini hedef aldığını vurgulayan Şükran, “Daha çok ülkedeki muhalif kesimi destekleyen, Anayasal ilke ve temelleri, özgürlüğü savunan, bu özgürlük temelinde gelişmesi gereken hukuk ilkelerini savunan sivil toplum kuruluşlarına yönelik bir saldırıydı. Temelde ülkede yaşanan hak ihlallerinin hiçbir kişi, kurum ve kuruluş tarafından dillendirilmesine tahammül yok. Doğrudan ifade özgürlüğüne de yönelmiş bir müdahale. Fakat ÖHD bu konuda çalışmalarımız ve son zamanda tespit edebildiğimiz tüm hak ihlallerine karşı sözümüzü mücadelemizi sürdürdüğümüz için özelde de ÖHD hedef alındı diyebiliriz” dedi. 

 

Yaşam hakkı ihlali araştırılsın

 

Konuşma metni içinde iddianameye, TSK’nin kimyasal silah kullanımının yansıtılarak konuşmanın kriminalize edildiğini ve linç kampanyası haline getirilerek karşı bir taraf yaratılmak istendiğini ifade eden Şükran, “Duruşmada da söylediğimiz üzere biz bunların soruşturulmasının tespit edilmesinin varsa bir ihlalin yargı kanalıyla hesap sorulmasının peşindeyiz. Yaşam hakkı ihlali tüzüğümüzde de yer alan hedeflerimiz doğrultusunda aslında en temel haklardan. Buna yönelmiş bir müdahaleyi bizim görmeme gibi bir durumumuz söz konusu olamaz” sözlerine yer verdi.

 

‘Sorumluların da yargılanmasını talep ediyoruz’

 

Hukukun herkese gerektiğini, tespit ettikleri ihlallerin başka kesim ve alanlarda kendini göstereceğinin de çok açık olduğunun altını çizen Şükran, “Biz TSK’nin yaşam hakkına yönelmiş kimyasal silah kullanımının tespitini yetkili kuruluşlarca araştırılmasını isterken sadece birkaç kişinin kullanılan kimyasallardan vefat etmesiyle ilgilenmiyoruz, bunun yaratığı çevresel faktörler ve tüm toplum üzerindeki etkisiyle de ilgileniyoruz. Bugün sınır dışı operasyonlarda kullanılan, yarın başka yerlerde kullanılmasının garantisinin olmayacağı gibi bunun önüne geçmek için de araştırılmasını istiyoruz. Sadece yaşam hakkına yönelmiş değil, sosyal haklarımız, insan hakları temelinde değerlendirilecek tüm haklarımızın güvencesi olarak bu ihlallerin tespit edilip araştırılmasının yapılmasını ve sorumluların da yargılanmasını talep ediyoruz, toplumun hukuki, demokratik bir yapıya ulaşması için soruyoruz” dedi.

 

‘Konunun takipçisi olmaya devam edeceğiz’

 

Şükran, kimyasal silah kullanımına ilişkin Türk Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın Medya Haber kanalına verdiği röportaj sonrası tutuklanması ve Aryen’in gözaltına alınması ile yargılanmasıyla topluma bu konuda konuşulmaması mesajı verildiğine dikkat çekti. Şükran, “Bu mesaj üzerinden toplumda gerekli tepki verilmemiş olabilir. Ama biz ÖHD olarak biz bu mücadelemizden vazgeçmiyoruz. Bu durumun araştırılması için gerekli takibi yapacağımızı duruşma salonunda söyledik kamuoyuna da bildiriyoruz” diye konuştu.