Rabûna Berî li Gulberojan: Öykü ve şiirlerle bir halkın direnişi
- 09:03 5 Haziran 2023
- Kültür Sanat
Fatma Gökhan
AMED - Cezaevlerindeki şair ve yazarların şiir ve öykülerinden oluşan “Rabûna Berî li Gulberojan” kitabını değerlendiren gazeteci yazar Roza Metina, yazıların her birinin insanda direniş duygusunu uyandırdığını belirterek, “Bu öykü ve şiirleri okuduğum zaman Kürt halkının direnişini de içinde görebildim” dedi.
Mayıs ayının ilk haftasında yayınlanan “Rabûna Berî li Gulberojan” kitabı cezaevlerindeki şair ve yazarların şiir ve öykülerinde oluşuyor. PENa Kurd desteği ile yayına hazırlanan kitap Sîtav Yayınları’ndan çıktı. Cezaevlerindeki tutsak 39 şair ve yazarın 16 öykü ile 139 şiirinin yer aldığı kitapta aynı zamanda cezaevlerindeki şair ve yazarların kendi el yazıları da yer alıyor.
Antoloji özelliği taşıyan kitabın editörlüğünü yapan gazeteci yazar Roza Metina, bu içerikte bir kitabın ortaya çıkış aşamasını ve önemini değerlendirdi.
Edebiyata ve mücadeleye sahip çıkmak…
Kitabın ortaya çıkış fikriyatının çok değerli olduğunu belirten Roza Metina, eserin hem edebiyata hem de bu anlamda mücadeleye sahip çıkan ama bugün cezaevlerinde tutulan yazarlara sahip çıkmak amacıyla hazırlandığını ifade etti. Roza, “ Hem PENa Kurd olarak hem de Kürt Edebiyatçılar Derneği olarak önümüze böyle bir çalışma koyduk. Cezaevlerinde üreten insanların ürünlerinin daha görünür olması için bir karar aldık. Bu iki kurum adına birçok kentte imza günleri düzenleyeceğiz. Gerçekleştirdiğimiz imza günlerinde çektiğimiz fotoğrafları cezaevlerine gönderdik. Kitap ve mektup gönderdik. Daha sonra Kürt Edebiyatçılar Derneği olarak Youtube kanalı üzerinden kitap tanıtımlarını yaptık” ifadelerini kullandı.
Cezaevlerindeki yazarlar gerçeği
Cezaevlerinde sürdürülen mücadele geleneğinin görülmesini istediklerini söyleye Roza, kitabın isminin de buna denk olduğunu kaydederek şöyle devam etti: “Ayda bir cezaevindeki bir arkadaşın ürününü okuyarak değerlendirme yapıyorum. Bunu yazıya döküyorum ve bu yazı Xwebûn gazetesinde yayınlanıyor. Bu daha sonra Kürt Edebiyatçılar Derneği'nin YouTube kanalı üzerinden yayınlanıyor. Aslında bu antoloji oluşturma fikir böyle süreçten sonra gelişti. Ve nihayetinde bu eseri tüm dünyada da tanıtmak istedik. Rabûna Berî li Gulberojan’da yer alan öykü ve şiirleri diğer dillere de çevirerek başka ülkelerde de bunu okutmak istedik. Çünkü ben sanmıyorum ki dünyanın başka bir yerinde bu kadar yazar cezaevinde olsun. Üstelikte çok zor koşullar altında yaşamlarını sürdürmeye çalışıyorlar.
Yüzü güneşe dönük bir uyanış
Türkiye cezaevlerinde ciddi hak ihlalleri olduğu gibi bunun karşısında ciddi bir direnişte var. Bu vesile ile cezaevlerinde sürdürülen mücadele geleneğinin de görülmesini istedik. Eserin kendisi bunu görünür kılacaktır. Rabûna Berî li Gulberojan kitabının adı bile içinde bir mücadeleyi barındırıyor. Zaten 'rabûn' uyanmak, 'gulberoj'un da yönü sürekli güneşe dönüktür. Uyanış yönünü ‘gulberoj’a yani güneşe çeviriyor. Dolayısıyla yüzü sürekli güneşe dönük olan ve içinde bir uyanışı barındıran bir anlama sahip.”
16 öykü ve 139 şiirden oluşuyor
Roza, kitabın hazırlanma aşamasını nasıl yürüttüklerini anlatarak, “Ben tek tek yayın evlerini arayarak iletişime geçtim ve cezaevlerinde bulunan tutsak yazarların bir listesini oluşturduk. Daha sonra ailelerini arayıp görüştük. 16 öykü ve 139 şiir topladım ve kitabın editörlüğünü de ben yaptım. Cezaevlerine mektup yazdım. Onların el yazılarının da içinde olmasını istedik. Mektuplarıma yazdıkları cevaplarda bu çalışmamızdan dolayı çok mutlu olduklarını söylemişlerdi. Çünkü bu onlar için emeklerine sahip çıkıldığı, mücadelelerine sahip çıkıldığı anlamına geliyordu” dedi.
‘Yazılar insanda direniş duygusu uyandırıyor’
“Biz aynı zamanda her yazarın kısa yaşam hikayesine de yer verdik” diyen Roza, yazarları hem eserleriyle hem el yazılarıyla hem de kısa yaşam hikayeleriyle anlatmak istediklerini vurguladı. Roza, “Cezaevlerinde çok iyi ürünlerin çıktığını söyleyebiliriz. Orada tutsak edilen yazarların mücadelesi aynı zamanda Kürt halkının yürüttüğü davanın da mücadelesidir. Kitapta birçok konu yer alıyor. Ben bu öykü ve şiirleri okuduğum zaman Kürt halkının direnişini de içinde görebildim. İçinde aşkta vardı, Kürt halkının gerçekliği de, devletin Kürt halkına karşı uyguladığı sistematik zulüm de… Yani birçok farklı konu barındırdığını belirtebiliriz. Yazıların her biri insanda direniş duygusunu uyandırıyor” şeklinde konuştu.
İmza günleri düzenlenecek
Kitabı cezaevlerine ve cezaevlerinde olan yazarların ailelerine de göndereceklerini ifade eden Roza, yazarların emeğine ve mücadelesine sahip çıkabilmek ve tanıtmak için birçok kentte imza günleri düzenleyeceklerini belirterek, “Bu çalışma hem cezaevindeki yazarlar için hem de aileleri için olumlu karşılık aldığımız bir çalışma oldu. Tutsak yazarlar böyle bir kitap düşüncemiz olduğunu duyduklarında bu çalışmadan dolayı bizi kutlamışlardı. Emeklerine ve çalışmalarına sahip çıkmış olmamız onları mutlu etti diyebilirim” cümlelerini kullandı.
‘Kitabı hazırlamak zor oldu’
“Bu kitap çalışmasını yürüttüğümüz süreç kolay geçmedi” diyen Roza, kitabı yayına hazırlama aşamasında yaşadıkları zorluklara değinerek şöyle devam etti: “Birçok zorluğu vardı. Bir kere cezaevlerinden dışarıya öykü ve şiir göndermek ve bunların bizim elimize ulaşması bile zor oldu. Bunları topladıktan sonra editörlüğünü yapmak da ayrıca zorlayıcı yanları olan bir süreçti. Sonra bunun kitap olarak basılma aşamasındaki maddi ihtiyaçlar doğdu. Ama PENa Kurd basım aşamasındaki giderleri konusunda sorumluluk aldı. Kitap satışlarından elde edilen paranın bir kısmı yine kitabın basımına gidecek. Yine cezaevleri için ve kitapları gönderme giderleri konusunda da bir miktar ayrılacak.
39 yazarın eserleri de Kürtçe
Kitabı hazırlama ve basma süreçleri zorlu geçti ama daha sonra ortaya çıkan ürüne ve manevi güce baktığımda her şeye değer olduğunu da görebiliyorum. Sanırım Türkiye’de bu formatta bir kitap ilk defa yayınlanıyor. Çünkü daha önce karşılaşmadım. Hem öykü ve şiirler hem de el yazıları yer alıyor. Yazıların tamamı Kürtçe olarak yazıldı. Dilin önemini sürekli vurguluyoruz. Kültürel ve kimliksel açıdan dil önemli bir konudur ve korumak gerekiyor. 39 yazarın eserleri yer alıyor kitapta.”
‘Herkesi sahip çıkmaya çağırıyorum’
Birçok kentte imza günleri düzenleyeceklerini belirten Roza, yazarların emeğine ve mücadelesine sahip çıkmak için herkesi bu imza günlerine katılmaya çağırarak, “Ayrıca kitabı almak ve okumak da sahip çıkmanın toplumsal boyutudur. Zindanlardaki mücadeleyi unutmamak ve onların yanında olduğumuzu göstermek için bu konuda herkesi sahip çıkmaya çağırıyorum” dedi.