ŞENGAL - Şengal ve Mexmûr'a yönelik saldırılara dikkat çeken TAJÊ Koordinasyon üyesi Niam Bedel, "Birliğimizi güçlendirmeli, Mexmûr ve Şengal'e yönelik planlar yapan ittifakın kirli siyasetine izin vermemeliyiz" dedi.

 

3 Ağustos 2014 tarihli fermanın üzerinden 9 yıl geçti. DAİŞ çetelerinin Şengal’i ele geçirmesi sonrasında binlerce Êzidî katledilirken binlercesi de kaçırıldı. Kaçırılan Êzidî kadın ve gençler pazarlarda satıldı. Fermandan kurtulan on binlerce Êzidî ise Şengal Dağı'na geri döndü. Kurtuluştan sonra Şengal'de gençler örgütlenmeye başladı. Göç eden Êzidîler topraklarına geri döndüler. 2023 Nisan ayı başında Sinûn ilçesinden 123 aile Şengal'e geçti. Musul kentinden de yaklaşık 250 aile evlerine döndü.

 

Şengal’de bir yandan yeni bir yaşam sistemi kurulurken diğer yandan saldırılar devam ediyor. 9 Ekim 2020'de Kürdistan Demokrat Partisi (KDP), Irak hükümeti ve Türkiye devleti arasında "Şengal Anlaşması” imzalandı. Anlaşma kapsamında birçok provokasyon yapıldığı belirtildi. Ayrıca hava saldırılarıyla bölgeyi boşaltma politikaları da devam ediyor. Son olarak 1 Haziran günü keşif uçaklarıyla Şengal merkezine saldırı düzenlendi.

 

Ezidi toplumu tüm saldırılara rağmen yapılanlara karşı direniyor. Ayrıca Êzidî toplumunun Şehit Rüstem Cudi (Mexmûr) Mülteci Kampı halkına dönük desteği de sürüyor. Irak ordusunun Mexmûr’u ablukaya almaya çalışma yönündeki politikalarına Êzidî toplumu tepki gösterdi. 

 

Tevgera Azadiya Jinan a Êzidî (TAJÊ) Koordinasyonu üyesi Niam Bedel, Şengal’e yönelik saldırılar ve Irak Ordusu'nun Mexmûr'a yönelik abluka girişimi hakkında ajansımıza değerlendirmelerde bulundu.

 

‘Kamp BM sorumluluğundadır’

 

Niam, konuşmasının başında Mexmûr Kampı'nın durumuna dikkat çekerek, "Birleşmiş Milletler (BM) sorumluluğunda olan bir yer. Yaklaşık 27 yıldır Irak hükümeti ve KDP, Türkiye'nin baskısıyla Mexmûr’u kuşatmaya çalışıyor. Kamp sivil halkın yaşadığı bir kamptır. 2019 yılında KDP tarafından kampa ambargo uygulandı. Irak hükümeti kampı çitle çevirmeye çalışmaktadır. BM'nin ayağa kalkıp tepki göstermesi gerekiyordu. BM'yi ve insan haklarını koruma kurumlarını Mexmûr’a sahip çıkmaya çağırıyorum. Irak hükümetinin bu duruşu kabul edilemez. Vicdan sahibi hiçbir insanda bunu kabul etmez ve şuanda da buna dönük tepkiler geliştiriyorlar. Irak Parlamentosu’nu da Irak hükümetinin bu tutumu karşısında sessiz kalmamaya çağırıyoruz. Eski Mexmûr halkını ayağa kalkmaya çağırıyorum. Eylemlerle tepki göstersinler" ifadelerini kullandı.

 

‘Mexmûr direnişini selamlıyoruz’

 

Mexmûr halkının saldırılara karşı direndiğini belirten Niam, "Hastalar ve yaşlılar çadırların altında direniyor. Bu yazın sıcağında, tozunda. Şengal'den Mexmûr'a kadar direnen halkımızı selamlıyoruz. Başarı direnenlerin olacak” dedi.

 

‘Kutsal mekanlarımız hedef alınıyor’

 

Niam, Mexmûr ile ilgili değerlendirmelerinden sonra Şengal’in durumunu ele alarak konuşmasına şöyle devam etti: "2014’te DAİŞ’in eli ile gerçekleştirilen saldırılarla bir fermana daha maruz bırakıldık. Evet adı DAİŞ’ti ama lideri Erdoğan'dı. Lojistik, askeri eğitim ve maddi yardım konusunda DAİŞ’i destekledi. Kentlerimiz bombalandı, dini ve kutsal mekanlarımız hedef alındı, kubbelerin yanındaki evlerimiz bombalanıyor, bunu kabul etmiyoruz. Êzidî toplumunu bu saldırılara karşı seferber olmaya çağırıyoruz."

 

‘Topraklarımızı terk etmeyeceğiz’

 

"Artık insanlarımız evlerine dönüyor" diyen Niam, "Ama bu saldırılarla halkı korkutmaya ve dönüşlerini engellemeye çalışıyorlar. Halkımıza karşı geliştirilen her türlü eylemler ve kirli siyaset devam ediyor. Êzidî halkı topraklarından çıkmayacaktır. Êzidî kadınları ve TAJÊ olarak saldırılara karşı duracağız ve direnişimizi sürdüreceğiz. Onlara izin vermeyeceğiz. Şengal'i düşürmeyi planlıyorlar. Ama bu planlarının hayata geçmesini engelleyeceğiz. Şehitlerimizin kanlarına sahip çıkacağız" dedi.

 

‘Kirli siyasete izin vermeyeceğiz’

 

Êzidî halkının her zaman dimdik ayakta duracağını belirten Niam, "Êzidî toplumu hiçbir zaman teslim olmadı. Onlarca fermanla karşılaşsalar da ayağa kalkıyorlar. Artık askeri gücümüz var, sivil gücümüz var. Kurum ve kuruluşlarımız var, örgütlülüğümüz var, kadın örgütleri var ve özerk bir yönetimimiz var. Gücümüze ve örgütlerimize kimsenin dokunmasına izin vermeyeceğiz. Bunların planlarına karşı çıkacağız. Bizim üzerimizde bu kirli siyasetlerini yürütmelerine asla izin vermeyeceğiz” şeklinde konuştu.

 

‘Birliğimizi güçlendirmeliyiz’

 

Niam son olarak şu çağrıda bulundu: "Kamplardaki halkımızı topraklarına dönmeye çağırıyoruz. Kendi aralarındaki birliklerini oluştursunlar ve el ele versinler. Birliğimiz güçlü olursa kimse bir şey yapamaz. Halkımızı hiçbir zaman susmamaya çağırıyoruz. Mexmûr ve Şengal ile ilgili planlar yapanlara karşı örgütlü gücümüzle cevap olmalıyız. Mexmûr, Şengal ve Kerkûk Barzani ailesi tarafından satıldı. Erdoğan’a sattılar. Bu hat stratejik bir hattır. Bilinmelidir ki Mexmûr ve Şengal halkı ile Kerkûk’ki onur sahibi peşmergeler değerlerine sahip çıkarak topraklarını Erdoğan’a vermeyecekler. KDP ve Türkiye’nin oyunlarına izin vermeyeceğiz."