HABER MERKEZİ - Mexmûr Mülteci Kampı halkının Irak ordusunun ablukaya alma girişimlerine karşı başlatmış olduğu direniş 14’üncü gününde devam ediyor.

 

Irak ordusu 20 Mayıs’tan bu yana Şehit Rustem Cudi Mülteci Kampı’nı (Mexmûr) tel örgü, hendek ve kulelerle ablukaya almaya çalışıyor. Mexmûr’daki mülteciler 14 gündür bu girişime karşı direniyor.

 

Halkın nöbeti sürüyor

 

Kamp halkı 14 gündür gece gündüz demeden direnirken, Irak ordusu yapılan görüşmelerde verdiği tüm sözlere rağmen kampı ablukaya almakta ısrar ediyor.

Mexmûr halkı dün geceyi yine kurdukları direniş çadırında geçirdi. Sabaha kadar nöbet tutan halkın direnişi devam ediyor.

 

Halka karşı silah kullanıldı

 

Irak ordusu 20 Mayıs’ta Şehit Rustem Cudi Mülteci Kampı’nı (Mexmûr) tel örgülerle ablukaya almaya çalışmıştı. Irak ordusu, 20 Mayıs’ta Mexmûr halkına doğrudan ateş etmesi üzerine kamp halkının direnişi ile karşılaştı. Irak ordusunun sivillere yönelik doğrudan ateş etmesi sonucu Ahmet Emer Mijini isimli bir genç yaralanarak hastaneye kaldırıldı.

 

Luzern’de Mexmûr halkının direnişi selamlandı

 

Öte yandan İsviçre’nin Luzern kentinde 1 Haziran tarihinde, Irak ordusunun saldırılarına son vermesi ve Mexmûr halkının mücadelesine destek olmak için bir miting düzenlendi. Luzern Demokratik Kürt Toplum Merkezi’nin (CDK-Luzern) çağrısıyla Bahnhofplatz’ta bir araya gelen Kurdistanlılar, miting öncesi Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’nde yaşamını yitirenlerin anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulundu.

 

‘Bu yüzyıl özgürlük yüzyılı olacak’

 

Irak devletinin askeri ve polisiyle Mexmûr’daki kampa yığınak yaparak, ablukaya almak istemesine tepki gösteren Luzern Demokratik Kürt Toplum Merkezi Eşbaşkanı Mulla Şahin şunları vurguladı: “Birleşmiş Milletler (BM) denetiminde olan ve öz yönetime dayanarak ayakta kalmayı başaran Mexmûr’un etrafı demir teller çekilerek kuşatılmak istenmektedir. Yine bu kuşatma karşısında Mexmûr halkının 10 günü geride bırakan bir direnişi söz konusu. Biz Kürtler çok iyi biliyoruz ki, bu saldırıların temelinde yatan esas neden, Önder Apo’ya yönelen ağır tecridin kendisidir. Ne zaman Önderliğimize yönelik tecrit politikaları devreye konulsa, devamında Kürt halkına ve Kurdistan’a yönelik saldırılar gerçekleşmektedir. Kürt halkı bunun bilincinde olarak hem tecrit politikalarına hem de 100 yılına giren Lozan Antlaşması’na karşı direnişini yükselterek sürdürecektir. Bu yüzyıl hem Önderliğimizin hem de Kurdistan ve Kürt halkının özgürlük yüzyılı olacaktır.”