Pervin Buldan: Demokratik geleceğe birlikte katkı sunalım

  • 10:37 27 Mayıs 2023
  • Güncel
 
AMED - Kanaat önderleriyle buluşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimlerinin bir fırsat olduğunu belirterek, “Demokratik geleceğe birlikte katkı sunalım” sözleri ile herkesi sandığa gitmeye çağırdı.  
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Mêrdîn Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Ahmet Türk ve bölge milletvekillerinin, Amed’de 2’nci tur cumhurbaşkanlığı seçimi kapsamında temasları sürüyor. Heyet, Rezan (Bağlar) ilçesinde bulunan Silvanlılar Yas Evi’nde kentteki kanaat önderleri ile bir araya geldi.
 
Birlik mesajı
 
Buluşmada ilk olarak konuşan Ahmet Türk, Kürtlerin binlerce yıllık tarihinde ciddi bedel ödediğini söyledi. Kürtlerin özgürlük ve eşitlik mücadelelerini halen sürdürdüğünü kaydeden Ahmet, “Kürtlere karşı saldırlar ve ırkçılık yükseliyor. Tüm bunlara karşı bizler, Kürt halkı olarak bir birlik sağlamalıyız. Geleceğimizi hep birlikte oluşturmak için, bir karar mekanizması oluşturmalıdır. Bizler için en önemli olay şey bu birliktir. Bugün biz ne kadar ‘Türkiye partisiyiz’ diyorsak da, onlar, bizleri yine Kürt partisi olarak görüyorlar. Bundan gurur duyuyoruz. Biz eşitlik mücadelesi veriyoruz. Kürtler ve mazlumlar, adil ve özgür bir yaşam istiyor. Bu önemli seçimlerde de, yaşlısından gencine herkeste bu birlik fotoğrafının ortaya çıkmasını istiyoruz” dedi.
 
‘Yarın oylarımızı kullanacağız’
 
Yapılacak ikinci tur seçimlerinde saldırı altında olan Kürt kazanımlarına karşı sandığa gidilmesinin önemine işaret eden Ahmet, “Bu ülkede eğer Kürtlerin kazanımlarını ortadan kaldıran anlayış karşısında, birlikteliğimizi sağlayamazsak yaşanan istikrarsızlık sürecek. Bütün halkımıza sesleniyorum; birliği sağlayamazsak bir felaketle karşı karşıyayız. Bunu görmelerini istiyoruz. Yarın sandık başına gideceğiz ve oylarımızı kullanacağız. Kürtler baş eğmedi ve mücadelesini her zaman sürdürdü. Bunun mesajını tekrardan verelim ve verdiğimiz mesajı iyi okusunlar” ifadelerini kullandı.
 
‘Kimse demokratik bir seçim olduğunu söyleyemez’
 
Sonrasında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ise “İstediğimiz sonuçları elde edememiş olmakla birlikte her türlü engelin, müdahalenin, baskının, hilenin, hurdanın, yalanın ve çalmanın sonucunda, Yeşil Sol Parti olarak aldığımız oranın küçümsenecek bir oran olmadığını ifade etmek isterim” dedi. Yeşil Sol Parti ile seçime girerek büyük bir hamle gerçekleştirdiklerini kaydeden Pervin, “Aldığımız sonuçlar hiçbirimizi tatmin etmedi, bunun farkındayız. Şartlar izin verseydi, bizler oylarımızın yüzde 15 civarında olduğunu biliyorduk. Parlamentoya 100 milletvekili ile girmeyi hedefliyorduk. Ancak demokratik bir ortamda seçimin gerçekleştiğini hiç kimse söyleyemez. Devletin bütün imkanlarını kullanan bir Cumhur İttifakı, medyasıyla, polisiyle, yargısıyla, muhalefet partilerinin yaptığı seçim çalışmalarını engellenmesi için her türlü imkan kullanıldı. Ancak bütün bunlar karışında, bizler yılmadan direnişimizi mücadelemizi ve bizi inkar edenlere karşı varlığımızı ispat etmenin ve Kürt siyasetinin parlamentoda temsiliyetinin ne kadar önemli olduğu bilinciyle ve gerçekliğiyle bu seçimleri kazanmak üzere yola çıktık” şeklinde konuştu. 
 
‘Kaderimizi belirleyecek bir tercih’
 
Cumhurbaşkanlığı 2’nci tur seçiminin tarihi bir fırsat olduğunu belirten Pervin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Belki ilk fırsatta bunu yakalayamadık ama ikinci turda yapacağımız tercih, kullanacağımız oy, aslında hepimiz açısından bir kez daha kaderimizin belirleneceği bir tercih olacaktır. Yarın iki isimden birini tercih edeceğiz. Ve bu tercih, her ne kadar Kürt halkının talepleri ve sorunlarına karşı, 21 yıldır bu ülkeyi yöneten AKP iktidarının zulmüne ve baskılarına karşı yapılacak olan bir tercih olmalı. Tercihimiz kayyım anlayışına, hukuksuzluklara, tüm haksızlıklara, cezaevinde yatan binlerce insanın özgürlüğü için olacak.
 
Erdoğan’ı tercih etmek imkansız!
 
Biz şunu iddia etmiyoruz; yeni gelecek olan cumhurbaşkanı bir iki günde bizim sorunlarımızı çözemez. Yüzyıllık bir devasa bir Kürt sorununun birkaç ayda çözünmeyeceğini de biliyoruz. Ancak Kürt sorununun demokratik yollarla çözümü bakımında başta Kürtler olmak üzere, bu ülkede zulme baskıya maruz kalan kesimler, inançları mezhepleri inkar edenlere karşı, yeni bir yolu, yaşamı ve mücadele alanını hep birlikte örmek, ama aynı zamanda yol kat edebilmek için yapacağımız tercih önemlidir. Erdoğan’ı tercih etmek bizler açısından imkansızdır. Yaptığı zulme, baskıya, inkara, hukuksuzlara bütün bunlara karşı Erdoğan, Kürtler açısından yeni bir felaketin başlangıcı anlamına gelecektir.
 
Diyarbakır halkı çözüm istiyor
 
Biz aydınlık ve karanlık, demokrasi ve faşizm, barış ve savaş politikaları arasında önemli bir tercih yapmak zorundayız. Bu ülkenin kaynaklarını, savaş politikalarına, yandaşlarına ve çetelerine aktaran, halkın çıkarlarını hiç bir şekilde düşünmeyen bir yapıya karşı elbette tercihimizi aydınlıktan, barıştan, huzurdan, demokrasiden yana yapmak zorundayız. Ben inanıyorum ki Diyarbakır halkı yarın sandık başına giderek yaşlısıyla, genciyle, kadınıyla, erkeğiyle bir bütün olarak ilk seçimlerde çıkardığımız sonuçtan daha büyük bir kararlılıkla sandıklara giderek Diyarbakır’dan Ankara’ya bir mesaj vermesi bizler açısından önemlidir. Ankara şunu bilmek durumundadır. Diyarbakır halkı kendi sorunlarının çözümünü istiyor, Kürt sorununun demokratik yöntemlerle çözülmesini istiyor. Belediyelerine kayım atanmasına razı olmuyor, rıza göstermiyor. Türkiye’nin her yerinde bu mesaj ve anlayışla sandığa giderek oylarımızı kullanarak, bu ülkeyi yönetenlere önemli bir mesaj vermek bizlerin elindedir. Oyumuzu kullanalım, sandıklarımıza sahip çıkalım ve Erdoğan’ı bu ülkede bir başkan olarak görmediğimizi ispat edelim. Bu bizim elimizde, bu sorumluluk ve anlayışla sandıklara gidebilirsek elbette başarı bizim olur.  Kazanım bizim olur. Türkiye’nin demokratik geleceğine de hep birlikte katkı sunmuş oluruz.”