Sandığa çağrı: Mesele iktidarın gitmesi!

  • 09:12 27 Mayıs 2023
  • Siyaset
 
 
Rozerin Gültekin
 
İSTANBUL - Yaşamları gasp edilen kadınlar için Meclis’te mücadelelerini sürdüreceklerini ve asıl hedeflerinin de Kadın Bakanlığı ile mahkemelerinin kurulması olduğunu vurgulayan Yeşil Sol Parti İstanbul Milletvekili Özgül Saki, “Mesele 22 yıllık bir iktidarın gitmesi. 28 Mayıs’ta sandıklara gidip oy vermek ve oyların korunmasını sağlamak gerekiyor. Sandıktan ne sonuç çıkarsa çıksın mücadelemiz devam edecek” diye vurguladı. 
 
AKP-MHP iktidarının 22 yıldır “saltanatını” güçlendirmek için sürdürdüğü talan, katliam ve sömürü politikaları karşısında her kesimden halklar da mücadeleyi büyütüyor. Bu mücadele hattıyla Cumhurbaşkanlığı ve 28’inci Dönem Milletvekili Genel Seçimleri’ne giden halklar, tüm baskı ve saldırılara karşı sandıklarda ortaya koyduğu iradeleriyle yanıtını verdi. AKP-MHP iktidarının geçmişte birçok kez sergilediği pratik, 14 Mayıs günü de seçimlerde yaptıkları usulsüzlüklerle bir kez daha açığa çıktı. Yüzde 50 artı bir oy oranına ulaşılamadığı için ikinci tura kalan seçimlerde en fazla kadın milletvekili sayısı ise açık ara oranla Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nden (Yeşil Sol Parti) oldu. Kadın düşmanı politikalarla Meclis’e vekil gönderen partiler karşısında eşit temsiliyet ve eşbaşkanlık sistemini baz alan Yeşil Sol Parti kadın milletvekilleri, yeni dönemde mücadelelerini Meclis’e taşımakta kararlı.
 
Yeşil Sol Parti’nin İstanbul 2’nci Bölge 2’nci sıradan aday olan ve milletvekili seçilen Özgül Saki, 14 Mayıs seçimlerinden sonraki tabloyu değerlendirerek, 28 Mayıs’ta gerçekleşecek olan seçim için tüm halkları sandığa çağırdı.
 
Ne olursa olsun mücadele devam edecek!
 
14 Mayıs’ta ortaya çıkan seçim sonuçlarının, tüm kesimlerin üzerinde durması gereken bir sonuç olduğunu ifade eden Özgül, sonuçların seçim sürecinden bağımsız değerlendirilemeyeceğini sözlerine ekledi. İktidarın tüm saldırı politikalarına rağmen halkın sandıklara gitmesinin engellenemediğine dikkat çeken Özgül, “Gözaltı operasyonları, seçim bürolarına saldırı, halay çekilmesini suç sayan ve seçim faaliyetini engelleyen bir ortamda girdik seçime. Buna rağmen seçim faaliyeti her yerde yürütüldü. Bu durum eşitsiz koşul oluşturuyor. Seçim güvenliği olmadan seçime girdik. Sadece sandık güvenliğinden bahsetmiyorum. Ama sadece oy ile mücadeleyi okumak problemli. Çünkü ne Kürt hareketinin ne feministlerin ne de sosyalistlerin mücadelesi sıkışmaz. Gerçeklikle bağı olan bir umut ancak dönüştürücüdür, diğeri karamsarlığa yol açar. Mücadelemizi seçime sıkıştırmayanlar olarak umutla gerçekliğin bağını nasıl kuracağımızı biliyoruz. O yüzden 28 Mayıs’ta seçim ne olursa olsun bizim için mücadele devam edecek” dedi.
 
Kadınlar tüm çeşitliliğiyle eril Meclis’te olacak
 
Meclis’te kadın mücadelesi yürüten kadınların her zaman var olduğunu vurgulayan Özgül, Meclis’te yer alan kadın vekillerin patriyarkayı zayıflattığını dile getirerek, mücadele yürüterek kazanılan birçok hakkın olduğunun altını çizdi. Kadın milletvekillerinin Meclis’te eril zihniyete karşı mücadele yürüteceğini belirten Özgül, “Meclis’te patriyarkaya karşı tutum almış bir miras üzerinden çalışma yapıyoruz, yani yepyeni bir dönem değil. Yeşil Sol Parti, eşit temsil ile parlamentoda yer alıyor ama buraya kolay gelinmediğini herkes biliyor. Bir kişinin bile temsil edilmediği zaman diliminden kadınların mücadelesi ile buraya gelindi. Kadınlar siyasal fikirleri, farklı yaşantıları, kimlikleri ile farklı dinamikler. Ama hepsini birleştiren şey patriyarkaya karşı mücadele. Mücadele eden kadınların çeşitliliği ile parlamentoda olması önemli. Bu oluşum değiştirici ve dönüştürücü olacak. Erkek egemen yapının değiştirilip dönüştürülmesi kadın mücadelesinin elinde. Ama değişip, dönüşmeyen erkekleri tarihin çöplüğüne gönderecek olan da bizleriz” değerlendirmesinde bulundu.
 
Hedefleri Kadın Bakanlığı ve mahkemeleri
 
Seçim faaliyetini kadın ve LGBTI+ düşmanlığı üzerine kuran Hizbullah’ın da Meclis’te yer aldığını hatırlatan Özgül, Yeşil Sol Partili ve Meclis’te yer alan diğer kadın vekiller ile bir ittifak kurmayı hedeflediklerinin bilgisini verdi. Özgül, “Seçim bildirgemizde de yer aldığı üzere kadınları aile üzerinden değil bağımsız bir özne olarak tanımlayan bir hattımız var. Kadınlar kendi yaşamları konusunda karar veren özneler olmasından dolayı Aile Bakanlığı’nın kaldırılması ve Kadın Bakanlığı’nın kurulması için mücadele edeceğiz. Tehdit altında olan 6284, İstanbul Sözleşmesi gibi kazanımlarımız için mücadeleyi yükselteceğiz. Savaş koşulları kadın cinayetlerini körüklüyor ve patriyarka zaten kadınlar ‘makbul’ değilse öldürülebilirler diye tarifliyor. Buna karşı mücadelemiz var. Kadın bedenine yönelik, özel savaş politikalarına karşı bir hukuksal süreç gerekiyor. Bu konuda kurulmasını istediğimiz kadın mahkemelerinin önemi olacak. Kurumsal olarak yeni yapılanmaya ihtiyaç var. Kadınlar tüm yaşamı istiyorlar. Bizim mücadelemiz yaşamın olduğu her yerde” diye belirtti. 
 
Sandığa çağrı: Mesele 22 yıllık bir iktidarın gitmesi!
 
Son olarak 28 Mayıs’ta gerçekleşecek olan cumhurbaşkanlığı seçimleri için başta kadınlar olmak üzere herkesi oy kullanmaya çağıran Özgül, 22 yıllık AKP-MHP iktidarının topluma yaşamı değil, ölümü vaat ettiğini ve iktidarını da toplumda korku yaratarak korumaya çalıştığını söyledi. Özgül, “14 Mayıs’tan 28 Mayıs’a kadar olan sürede bizim politikalarımızda bir değişim olmadı. Ama Kılıçdaroğlu’nun temsil ettiği politikaların da yüzünü sağa dönen bir dönüşüm var. Bu bizi sandığa gitmekten alıkoymasın. Mesele Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı olması değil. Mesele 22 yıllık bir iktidarın gitmesi. Artık sistem değişikliği gerekiyor. 28 Mayıs’ta sandıklara gidip oy vermek ve oyların korunmasını sağlamak gerekiyor. Sandıktan ne sonuç çıkarsa çıksın mücadelemiz devam edecek” diye konuştu.