Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ve Kürt siyasetçi Ahmet Türk Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin Amed Anemon Otel'de basın toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıya Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) vekilleri Sevilay Çelenk, Meral Danış Beştaş, Cengiz Çandar, Mehmet Kamaç, Kamuran Tanhan, George Aslan, HDP MYK üyeleri, Yeşil Sol Parti Amed Eş Sözcüleri Pınar Sakık ile Abbas Şahin, HDP Amed İl Eşbaşkanları Gülistan Atasoy ve Zeyyat Ceylan katıldı. Açıklamanın yapıldığı salona Kürtçe ve Türkçe “Birlikte değiştireceğiz” pankartı asıldı.

 

‘Cumhur ittifakı için devlet imkânları seferber’

 

İlk olarak konuşan Pervin Buldan, bugün bir basın buluşmasıyla 28 Mayıs çalışmalarının son olduğunu duyurmak için burada olduklarını söyledi. Esnaf ziyaretleri gerçekleştireceklerini belirten Pervin, “Halkla buluşmalar gerçekleştireceğiz. İkinci tur seçimlerinin artık son kavşağında olduğumuzu bilerek bu çalışmaları tamamlayacağız. Birinci turda 14 Mayıs’ta yapılan seçimlerin çok eşit şartlarda demokratik bir ortamda yapılmadığını biliyoruz. Cumhur İttifakı’nın devletin bütün imkânlarını kullanarak yürüttüğü aşikârdır. Ancak bizler muhalefet partileri olarak bütün bu eşit şartlarda olmayan anti demokratik uygulamalara karşı aynı zamanda halkımızın, Türkiye’nin geleceğinin Türkiye toplumunun yarınlarını düşünerek bir seçim süreci geçirdik. Özellikle 14 Mayıs seçimlerinin Türkiye tarihi açısından önemli bir seçim olduğunu hepimiz biliyoruz. Bütün bunlara rağmen Yeşil Sol Parti olarak bütün engellemelere rağmen bir başarı elde ettiğimizi düşünüyoruz. Bu başarının ikinci turda devam etmesi için de iki gün sonra yapılacak seçimlerin Türkiye'nin demokratik geleceği, barışı için Türkiye halklarının gençlerinin ve kadınların geleceği için önemli olduğunu düşünüyoruz” dedi.

 

‘Önemli sonuçlar çıkabileceğini düşünüyorum’

 

28 Mayıs'ta yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinin tarihi bir kavşak olduğuna değinen Pervin, “Biz Yeşil Sol Parti olarak birinci turda sürdürdüğümüz tutumumuzu ikinci turda da devam ettireceğimizi iki gündür yaptığımız açıklamalarla zaten kamuoyu ile paylaştık. Bugün bir kez daha buradan Diyarbakır’dan özellikle bölgeden Diyarbakır'dan ikinci tura dair önemli sonuçların çıkacağını düşünerek bunu ifade ediyorum. Diyarbakır halkına bir kez daha şu çağrıyı yapıyoruz. İkinci turda oylarımızı kullanalım sandığa gidelim, birinci turdaki irademizi ve kararlılığımızı ikinci turda da gösterelim. Çünkü gelecek ve yarınlar bizi ilgilendiriyor” şeklinde konuştu.

 

‘Bir kadın düşmanlığı var’

 

Pervin, AKP’nin, Tayyip Erdoğan’ın tekrar kazanmasının Türkiye toplumunun bir kez daha nefessiz kalmasına neden olacağına dikkat çekti. Pervin, “Bunu açık yüreklilikle ifade etmek istiyorum. O yüzden Erdoğan gitmelidir. Erdoğan’ın gitmesiyle toplumun rahat bir nefes alacağını düşünerek bunu ifade ediyorum. Çünkü son yıllarda AKP iktidarının MHP ile birlikte Türkiye’yi nefessiz bıraktığını her türlü hukuksuzluğun düşmanlığın baskı ve şiddetin bu ülkede yaratıldığını demokrasinin kırıntılarının bile kalmadığı bir ülke yarattıklarını hepimiz gördük. Bir Kürt düşmanlığı var, AKP iktidarlığı var MHP ortaklığı ile birlikte. Aynı zamanda bir kadın düşmanlığı var, bir barış düşmanlığı var. Bütün bunların bitmesi için Türkiye’nin rahat bir nefes alması için Erdoğan’ın kaybetmesiyle birlikte bu meselelerin rahatlıkla çözülebileceği, demokratik adımların atılabileceği, Türkiye’nin barışa huzura ve refaha kavuşabileceği bir ortamı yaratabilmek elbette bu seçimlere bağlı. O yüzden ben Erdoğan’ın gitmesiyle, Erdoğan’ı göndermemizle birlikte demokratik yolların açılabileceğine olan inancımı ifade etmek istiyorum. Erdoğan’ın tekrar kazanmasının çıkaracağı fermanların Türkiye açısından felaket olacağının altını çizmek istiyorum” ifadelerini kullandı. 

 

Faşizm ve demokrasi arasında referandum…

 

Pervin, konuşmasının devamında şunları belirtti: “Erdoğan tekrar kazanırsa ne olur? Bunları tek tek sıralamaya gerek yok son yıllarda yaşadıklarımız bunun açık göstergesidir. Bizler yine direniriz, bizler yine mücadele ederiz ama toplum nefessiz kalır bizi en çok endişelendiren de budur. O yüzden hem yeni bir yaşamın hem demokratik cumhuriyetin, geleceğimizin Türkiye toplumu ve Kürtler açısından kadınlar ve gençler açısından bu kadar önemli bir süreçte bunu başarmamız rejimi ve sistemi oyladığımızın farkında olmamız gerekir. Bizler eğer ikinci turda kazanabilirsek demokrasinin inşasını gerçekleştirmiş olacağız. O yüzden bu kadar tarihi bir seçim olacaktır. Dolayısıyla en azından bu ikinci tura faşizmle demokrasi arasında bir referandum olduğunu görerek hareket etmemiz gerektiğinin altını çizmek istiyorum. Türkiye toplumu önemli bir karar verecek tercih yapacak. Ya karanlıkla aydınlık arasında tercih yapıp aydınlığı seçecek demokrasi ile faşizm arasında bir tercih yapıp demokrasiyi seçecek ki Türkiye en azından önümüzdeki süreç açısından demokratikleşme alanında, barış alanında ve Türkiye’nin huzuru ve refahı açısından bir başarı elde edebilsin.

 

Oylarınızı kullanın

 

Bu seçim gerçekten tarihi bir seçim olacak. Türkiye’nin kaderini değiştirecek bir seçim olacak. Ben başta Diyarbakır halkı olmak üzere bütün Kürtlere ve Türkiye halklarına herkese bir çağrıyı buradan tekrar yapmak istiyorum. Türkiye’nin kaderini değiştirmek bizlerin elinde bir kez daha 28 Mayıs’ta sandıklara giderek bu değişim ve dönüşüme katkı sunarak geleceğimizi oylayarak yarınlarımızı belirleyerek bu seçime yaklaşalım. Herkese kolay gelsin, herkese başarılar diliyorum. Umut ve diliyorum ki 28 Mayıs’ta istediğimiz sonucu elde edeceğiz. Mesele Millet İttifakı Sayın Kılıçdaroğlu değildir, biz meseleye sadece ve sadece Türkiye’nin geleceği olarak bakıyoruz, oyumuzu da Türkiye’nin geleceğinden yana kullanıyoruz. Türkiye halklarına bir kez daha sandığa sahip çıkma ve oylarını kullanma çağrısını buradan yineliyorum.”

 

‘Halkımızda kırgınlık yaratıldı’

 

Ardından konuşan Ahmet Türk, tarihi günlerden geçildiğine vurgu yaparak, “Halkımıza, gençlerimize sakın oyuna gelmeyin diyorum, protesto etmeniz durumunda Erdoğan’ın lehine işleyecek. İki seçenek var Sayın Pervin Buldan değindi. İki seçenekten birini tercih etmek zorundayız. Demokrasiden yanayız. Mücadeleyi yıllardan beri sürdürdüğümüzde tercihimizi demokrasiden yana kullanacağız. Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı seçilse de mücadelemizi inandığımız yoldan yine yürüteceğiz. Ya faşizme destek vereceğiz ya da onun karşısında yer alacak ülkeye nefes aldıracak Kılıçdaroğlu’ndan yana olacağız. Milliyetçi söylemlerle halkımızda bir kırgınlık yarattı. Aynı kırgınlık bizde de yaratıldı. Sandıklarda son ana kadar müşahitlerimiz oradan ayrılmamalıdır” diyerek çağrıda bulundu.

 

‘İnandığımız yolda mücadeleye devam edeceğiz’

 

Ahmet, eş genel başkanlarının ve partililerin yaptıkları toplantılarda ve açıklamalarda her türlü değerlendirmeyi yaptıklarını ifade etti. Ahmet, “Bizler bu durumda elbette tercihimizi demokrasiden yana kullanacağız. Pek çok talebimizin karşılanmayacağı ihtimalini biliyoruz. Kılıçdaroğlu’nun seçilmesine rağmen birçok talebimiz yine gündeme gelebilir. İnandığımız yolda mücadelemizi yine yürüteceğiz. Ama bugün başından beri söylemek istediğim şudur. Sevgili halkımız; iki seçenekle karşı karşıyayız. Ya faşizme destek vereceğiz ya da onun karşısında en azından halkımızın nefes alabileceği bir seçeneğe destek vermek durumundayız. Bu iki seçenekten biri Kılıçdaroğlu’dur ve biz tercihimizi Kılıçdaroğlu’dan yana yapacağız. Son dönemlerde milliyetçi söylemler sonucunda halkımızda bir kırgınlık olduğunu görüyoruz ayrıca bu kırgınlığı biz de yaşıyoruz. Ama oyuna gelmemek lazım bu seçimlerde bir bütün olarak sandık başında olmamız lazım bununla birlikte seçim kuruluna gidinceye kadar oylarımıza sahip çıkmamız lazım. Hepinize teşekkür ediyorum sizleri saygıyla selamlıyorum” dedi.

 

Basın toplantısı soru ve cevaplarla son buldu.