Ayten Kordu: Sorunları eril zihniyetten arındırarak çözeceğiz
- 09:12 26 Mayıs 2023
- Siyaset
Şehriban Aslan
DERSIM - Yeşil Sol Parti Dersim Milletvekili Ayten Kordu, yaşanan sorunları anlatarak, “Kadın öncülüğünde ve kadın temsiliyetiyle kentimizdeki sorunları toplumumuzla birlikte çözeceğiz. Çözerken de eril zihniyetten arınarak çözeceğiz” dedi.
Kurdistan’da özel savaş politikaları yürütülürken, bu politikaların en derin uygulandığı kentlerden biri Dersim. Özellikle üniformalı şiddetin ciddi bir boyuta ulaştığı kentte, bunun en önemli örneklerinden biri 3 yıl önce kaybettirilen üniversite öğrencisi Gülistan Doku oldu. 14 Mayıs’ta yapılan seçimlerde Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Dersim Milletvekili olarak seçilen Ayten Kordu, milletvekili seçilmesini, kentte yaşanan sorunları ve çözüm yollarına dair değerlendirmelerde bulundu.
‘Dersim halkı büyük cevabı verdi’
Dersim’in kadın vekil talebi olduğunu söyleyen Ayten, buranın bir “kadın şehri” olduğunu belirtti. Ayten, “Kadın emeğinin fazla olduğu bir kenttir. Bizim Reya Haq Alevi inancımızda kadının toplum içerisindeki yeri önemlidir. Her ne kadar bu sistem tarafından aşındırılmaya çalışılsa da özü itibarıyla kadın toplumda değer gören, can diye hitap edilen bir kültüre sahiptir” dedi. Dersim’in önceki belediye başkanları olan Edibe Şahin ve Nurhayat Altun’u da anımsatan Ayten, “Daha önce seçilen Aysel Doğan arkadaşımız var, iradesi gasp edilen bir milletvekilliği süreci oldu. Hem temsiliyet, hem mücadele hem de kadın emeği açısından yoğun emeklerin olduğu yerdir Dersim. Kadın vekil talepleri vardı, onu bize layık gördüler. Kadınlar öncülüğünde bileşenlerimiz vardı. Aynı zamanda Emek ve Özgürlük İttifakı’ndaydım. Birlikte çalışma yürüttük ve iyi sonuçlar aldık. Tek adam rejimine karşı Yeşil Sol Parti vekil çıkardı. Hem de bu rejime cumhurbaşkanlığı seçimlerinde en büyük şekilde cevap verdi. Bu anlamda onurluyuz” dedi.
‘Gülistan Doku nerede demeye devam edeceğiz’
Dersim’de büyük problemlerin olduğuna dikkat çeken Ayten, “İnsanların ciddi bir şekilde yaşam güvenliği, işsizlik, ciddi bir göç sorunu var. İnsansızlaştıma politikası var. Bu politika çok uzun süredir ve ince bir şekilde yürütülüyor. Kadınlar ve gençler üzerinde yozlaştırma ve uyuşturucu politikası var. Hem inancına dönük, hem Kürt kimliğine dönük hem de siyasal anlamdaki bakış açısına dönük ciddi bir saldırı var. Evet, burada kadın vekil olduk ama kadın bakış açısıyla kadınlarla birlikte ortak çözüm bulacağız. Şehrimizde hala Gülistan Doku nerede demeye devam edeceğiz. Meclis’te ve kentte kadınlarla birlikte bunun takipçisi olacağız. Topluma verilmek istenen mesajda ‘Ben kaybederim, ortadan kaldırırım, gözaltına alırım, baskı uygularım. Ne hukuk ne de yargı yoluyla hesabını veririm’ diyor. Kentin dört bir yanı izleniyor ve bu kentte bir kadın kayboluyor. Bu kentte buna ilişkin çok ciddi bir soruşturma ve açıklama söz konusu değil. Bu da toplumda ve kadında ciddi bir güvensizlik yaratmadır” sözlerine yer verdi.
‘Dersim’de hala yaşam güvenliği kaygısı var’
Dersim’de köyleri gezerken karşılaştıkları bir durumu anlatan Ayten, “Köylüler hayvancılık yaptıklarını, otlatmaya götürdüklerini ve sürekli dürbünlerle izlendiklerini söylediler. Kadınlar hayvanları otlatmaya çıkamıyor. Dolayısıyla burada ciddi bir yaşam tedirginliği var. Kadınlar özellikle çocukları, aile ve yakınları için endişeleniyor. Buna ilişkin Meclis’te ve kentimizde muhatap ortak kurumlarla karar alıp buna ilişkin gerekli çözümler geliştireceğimiz konusunda yaklaşımlarımız olacak. Burada makas diğer yerlere göre daha kapalıdır. Yani kadınlar en azından daha güç sahibidirler. Toplumsal desteği kendi çevresinden daha fazla alabiliyor. Bu anlamda burada oluşmuş örgütlü bir yapı var. Fakat tabi bu konuda zaman zaman yeterli kalmıyor, daha kalıcı kurumsallaşma olması gerekiyor. Hukukun ve yargının çalışma yürüttüğü kurumlarla kentin kimliğiyle ilgili, kadın bakış açısıyla bakılmasıyla ilgili bir çalışma yürütmeliyiz” şeklinde konuştu.
‘Kadın bakış açısıyla sorunları çözeceğiz’
İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı kanun üzerinden kadınlara dönük hak gasplarına işaret eden Ayten, buna karşı daha fazla çalışmanın gerekliliğini vurguladı. Partisinin kadın beyannamesine değinen Ayten, “Bir kadın bakanlığı önerimiz var. Bizim için önemlidir, çünkü sorunların direkt muhatabıyla çözülmesi için bütçe ayrılması gerekiyor. Sorunların özgün çözülmesi için çözüm önerilerimiz mevcut. Bu program üzerinde hareket ederken kentimizin dokusuna, kültürüne, kimliğine ve ihtiyaçlarına öncelik vererek ortaklaşıp çalışma yürüteceğiz. Tabi kentimizin kadın temsiliyetinden genel bir beklentisi var. Mesela kentte gezdiğimizde erkekler bize, ‘Hep kadın diyorsunuz ama toplumda biz de varız ve çok sorun yaşıyoruz’ diyor. Biz de kadın öncülüğünde, kadın temsiliyetiyle kentimizdeki sorunları toplumumuzla birlikte çözeceğiz. Çözerken de eril zihniyetten arınarak çözeceğiz” ifadelerine dikkat çekti.
‘Tek adam rejimine son vereceğiz’
Ayten, Dersim’in cumhurbaşkanı seçimlerinde, emek ve özgürlükten yana en iyi temsiliyetini çıkardığını kaydederken, “Parlamentoda da Yeşil Sol Parti olarak 3’üncü yol denilen demokratik cumhuriyet projemize destek verdi. Dersim özgürlükten, inşadan ve eşitlikten yana olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanlığı konusunda da en üst düzeyde temsiliyet gerçekleştirerek; Aleviler, Kürtler ve halklar demokrasiye, özgürlüğe hazır olduklarını söyledi. Bölgede Kürtler genel anlamda da demokrasiye ve özgürlüğe oyunu verdi. Elbette ki haksız, hukuksuz bir uygulama da ortaya çıktı. Çoğu yerlerde oylarımız çalındı. Hırsızlık yaparak ikinci tura gittiler. Onun için biz şunu diyoruz; evet 14 Mayıs’ta tek adam rejimini durdurduk, ikinci turda da tek adam rejimine son vereceğiz. İddiamız bu, bunun için de mücadele ediyoruz ve sahadayız. Hem sandıklar hem de oy kullanma noktasında köylere giderek çağrılarımızı yineliyoruz” diyerek aralıksız süren çalışmalarını paylaştı.
‘Sandıklara sahip çıkalım’
Parti olarak bazı yerlerde beklentinin altında kalınmasına da değinen Ayten, şu ifadelere yer verdi: “Bunun farkındayız, belki bu konuda parti olarak da eksikliklerimiz nelerdir diye bir özeleştiri vermemiz gerekiyor. Toplantılarımız alınacak ve eksikliklerimiz ortaya çıkacak. Tabi mücadelemiz genel olarak devam edecek. Biz zaten kolaydan gelen bir hareket değiliz. Zordan geldik, zor ile mücadeleye devam ediyoruz. Her şekilde bu tek adam rejimi gitmelidir. Türkiye’nin bir demokrasi nefesine ihtiyacı var. Bunu gerçekleştirebilirsek her yerde örgütlenmemize ve mücadelemize devam edeceğiz. Özel savaş politikalarında daha güçlü, daha örgütlü çözüm önerilerimizi genişletmeye devam edeceğiz. Ayrıca Dersim’den yurtdışından çok sayıda insanımız var. Sürgün giden, çalışmak için giden herkesin gözü kulağı buradaydı. Herkese çağrımız şudur; nerede iseniz mutlaka sandıklara gidin. Oylara ve sandıklara sahip çıkalım.”