Rojda Aydın 

 

AMED - 28 yıldır tutsak olan Yazar Gulazer Akın, birçok hastalığına rağmen serbest bırakılmazken, avukat ve ailesinin tüm başvuru ve girişimleri sonuçsuz kalıyor.  

 

Kurdistan ve Türkiye cezaevlerinde her gün yeni bir hak ihlali yaşanırken, hasta tutsakların durumu ise günden güne ağırlaşıyor. Aile ve avukatların hasta tutsakların serbest bırakılması için yaptıkları tüm başvurular ilgili merciiler tarafından ya yanıtsız bırakılıyor ya da talepler reddediliyor. Ağır hasta tutsakların tahliye edilmesi için Adli Tıp Kurumu’na (ATK) yapılan başvurular ise “Cezaevinde kalabilir” raporu ile engelleniyor. Cezaevinde hasta tutsaklar listesinde yer alanlardan biri ise Yazar Gülazer Akın…

 

Bu haftaki dosyamızda tahliye olması gereken isimlerden biri olan Kayseri Bünyan Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan Gulazer’in yaşamını ve mücadelesini ele alıyoruz.

 

Ağır işkencelere maruz kaldı

 

1975 Bedlîs’in (Bitlis) Xelat (Ahlat) ilçesinde yurtsever bir ailede dünyaya gelen Gulazer, daha küçük yaşta devletin baskılarıyla karşılaşır. Gülazer ve ailesi baskılardan dolayı 1993 yılında önce Mersin’e, ardından da Adana ve İstanbul’a göç eder. Baskılar sonucunda 1993 yılında PKK’ye katılan Gülazer, tedavi için geldiği İstanbul’da 1996 yılında gözaltına alınır. Burada 10 gün boyunca gözaltında tutulan Gülazer, polisin ağır işkencelerine maruz kalır. Ardından Bedlîs’e götürülen Gülazer, burada da 20 gün tutulur ve ağır işkenceler görür. Gözaltı sürecinden sonra tutuklanan Gülazer’e müebbet hapis cezası verilir.

 

28 yıllık tutsaklığı boyunca Amed, Midyad, Ankara, İstanbul, Mereş-Elbistan, Semsûr (Adıyaman), Gebze cezaevlerinde kalan Gulazer, şimdi ise Kayseri Bünyan Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutuluyor. 

 

Birçok hastalığı bulunuyor

 

Tutulduğu cezaevlerinde birçok kez disiplin ve hücre cezası verilen Gulazer’in, bu süreçte hastalığı da ağırlaştı. Kemik erimesi, rahim hastalığı bulunan Gulazer’in ayrıca başında ur ve göğsünde kitle var. Semsûr’da tutsak bulunduğu süreçte başındaki ur nedeniyle ameliyat olan Gulazer, Gebze’de de göğsünde bulunan kitleden dolayı ameliyat geçirdi. Hastalıklarının yanında cezaevinde Covid-19’a yakalanan Gulazer, kemik erimesinden dolayı günden güne zayıflarken, ailesine boğazında olan kitleden dolayı yutkunamadığını belirtti.   

Birçok kategoride eserler ele almış

 

Edebiyat, insan ve toplum, kadın temalı yazılar ve eserler kaleme alan Gulazer, “Cinsiyetçiliğin Yaratımı”, “Elimdeki Yirmi Günlüğüm” ve “Tencerenin Dibi” kitaplarıyla tanınıyor.

 

‘Duvarlar çürüdükçe biz olgunlaştık’

 

Gulazer, cezaevinde 18’inci yılını doldurduğu zamanların birinde yazdığı mektupta şu cümleleri kullandı: “Biz neredeyse çocuktuk içeri alındığımızda. İçerdekilerin birçoğu duvarlara baka baka büyüdüler ve olgunlaştılar. Duvarlar çürüdükçe biz olgunlaştık. Sonra duvarlar yaşlanıp sıvanmaya, biz de aklaşmış saçlarımızı boyatarak beyazları yalanlamaya başladık. Gelip baksanız çoğumuz hala çıkıp geldiğimiz çocuksu zamanımızı yaşıyor. Biz içeri girdiğimizde kundaktaki kardeşimiz, yeğenimiz şimdi koca insan oldular. Bizler sadece bu olanları zindanın küçük penceresinden izliyorduk. Her geldiklerinde şaşkınlığımız aynı oldu, zamanın hızını göremeyen bizler ‘Ya sen ne zaman bu kadar büyüdün’ dedik. Bu imkansız bir haksızlık duygusu yaratıyor insanda...”

 

‘Kardeşim günden güne eriyor’

 

Gulazer’e dair konuştuğumuz kardeşi Refika Akın, kardeşinin kendilerine hastalıklarından fazla bahsetmediğini söylese de her görüşe gittiklerinde kardeşinin günden güne kötüleştiğine şahit olduklarını dile getirdi. Gulazer’in Covid-19’a yakalandığında da kendilerine söylemediğini paylaşan Refika, “Kardeşim kendisinden çok ailesini düşünüyor ve bu yüzden bize çok fazla hastalıklarından bahsetmiyor” dedi.

 

‘Hasta tutsaklar serbest bırakılsın’

 

Hasta tutsak Gulazer’in serbest bırakılması için aile ve avukatlarının yaptığı tüm başvurular sonuçsuz kalırken, ailenin girişimleri ise devam ediyor. Refika, “Günden güne erimesine rağmen ayakta kalabiliyor. İradesi onu ayakta tutuyor. Kardeşimin serbest bırakılması için yaptığımız için başvurular sonuçsuz kalıyor. Şu an cezaevlerinde yüzlerce hasta tutsak var. Tüm hasta tutsakların bir an önce serbest bırakılmalarını ve dışarıda tedavi edilmelerini istiyoruz. Yetkili kişileri hasta tutsakları serbest bırakmaya çağırıyoruz. Hasta tutsaklarımızı dışarıda tedavi edelim” çağrısında bulundu.