Dilan Kunt Ayan: 14 Mayıs’ta durdurduk 28 Mayıs’ta göndereceğiz

  • 09:02 25 Mayıs 2023
  • Siyaset
Şehriban Aslan
 
RIHA - Yeşil Sol Parti Riha Milletvekili Dilan Kunt Ayan, iktidarın kadınların kazanımlarını ortadan kaldırmak istediğine değinerek, “İktidarı 14 Mayıs’ta durdurduk, şu anki görevimiz de 28 Mayıs’ta göndermek” dedi.
 
Feodal yapıya karşı kadın mücadelesinin yükseldiği kentlerden biri olan Riha’da (Urfa), bu mücadele Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) ile seçim çalışmalarına da yansıdı. Yoğun geçen seçim çalışmalarının ardından 14 Mayıs’ta yapılan oylama seçim sonrasında Dilan Kunt Ayan kentte seçilen 4 vekilden biri oldu. Kentte kadınların yaşadığı sorunlara dair konuşan Dilan, iktidarın kadın politikalarını Riha’da yoğun şekilde uyguladığına, her alanda eşitliği ortadan kaldırmaya çalıştığına işaret etti.
 
‘Yeşil Sol’un gücü’
 
Riha’nın feodal yapısını koruyan bir kent olduğunu söyleyen Dilan, kadınların siyasete katılımı konusundaki zihinsel dönüşümün Leyla Güven ve Ayşe Gökkan gibi öncü kadınların etkisiyle hızlandığını kaydetti. Tek adam rejiminin artık istenmediğini belirten Dilan, “Nasıl ki biz Yeşil Sol Parti olarak AKP-MHP baskıcı bloğunu durdurduysak, 28 Mayıs’ta da göndermeyi hedefliyoruz. Hedefleri ilk turda kazanmak ama bunu başaramadılar. Başarılı olmamalarının sebebi sadece diğer siyasi partiler değil. Tamamen Yeşil Sol Parti’nin gücüdür. Bölgede çıkan oyları da baz aldığımız zaman çok ciddi bir etkimizin olduğunu görebiliyoruz. Fakat süreç henüz bitmiş değil. Bunu durdurduk ama 28 Mayıs’ta hedefimiz göndermek” dedi.
 
‘Karşılarında direnen kadınları buldular’
 
AKP’nin kadınların desteği olmadan başarı sağlayamayacağını anlaması ile İstanbul Sözleşmesi’ni imzaladığını dile getiren Dilan, “Daha sonra AKP şunun farkına vardı. İlk defa kadınların güçlendiğini ve güçlenen kadının da sisteme karşı çıktığını gördü ve bu onlar için bir tehlikeydi. Çünkü kadınlar iktidarı sarsan bir yerdeydi. Hal böyle olunca da bu kazanımları ellerinden almaya başladılar. Fakat karşılarında direnen kadınları gördüler. Biz topluma gittiğimiz zaman, halka gittiğimiz zaman sadece İstanbul Sözleşmesi’nden çekildiler, feshettiler demiyoruz. İstanbul Sözleşmesi’ni anlatıyoruz, kadınlar için ne getirdiğini ve haklarını anlatıyoruz” sözlerine yer verdi.
 
‘Kadınları görmezden gelen politikalar’
 
Dilan, iktidarın güçlenen kadının güçlenen toplum olacağını bildiğini kaydederek, “Bu saatten sonraki seçim çalışmaları bunun üzerine kurulmuş durumda. Bu seçim iki erkeğin seçimi değil. Yani biz tercihimizi bir kişiden yana verme gayretinde olabiliriz ama bizim buradaki amacımız 21 yıldır kadınların kazanımlarını yok etmeye çalışan sisteme karşı durmaktır. Mesela geçtiğimiz gün bir kadın katledildi, uzaklaştırma kararı olmasına rağmen. Bu kararına rağmen bir kadın katlediliyorsa ciddi anlamda AKP’nin kadınları görmezden gelen politikalarından kaynaklıdır” şeklinde konuştu.
 
‘Kadını yok etmeye çalışıyor’
 
İktidarın Kurdistan’da din üzerinden politikaları devreye koyduğuna dikkat çeken Dilan, “Bölgede yoğun bir şekilde yaşanmasının sebebi AKP’nin kadın politikalarından kaynaklıdır. Kadını asla ve asla toplumun hiçbir yerinde istememesinden kaynaklıdır. Bizim tek amacımız da bu faşist bloğu ortadan kaldırmaktır. Sadece AKP-MHP değil HÜDA PAR ve Yeniden Refah Partisi’nin kadına yönelik söylemlerini ortadan kaldırmak da amaçlarımız arasında yer alıyor. Yine daha çok dini duygular üzerinden yapmış oldukları propagandaları da görebiliyoruz. Biz bunu buradan bir kez daha söyleyelim, Kürt toplumu Müslüman bir toplum, inançlı bir kitlededir. Bizim bunlara karşı asla bir söylemimiz olmadı olamaz da. Bunları gören ve koruyan bir yerdeyiz. Din ve vicdan özgürlüğünü de çok net bir şekilde savunan bir yerdeyiz. Tam aksine bunlar, bu kazanımları kullanarak kadını yok etmeye çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.
 
‘Verilen paranın AKP’nin lütfu olmadığını anlattık’
 
İktidarın Riha’da uyguladığı politikalara değinen Dilan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sahadan almış olduğumuz izlenimde özellikle Urfa için bunu net bir şekilde söyleyebiliriz; çocuk ve bakım parası adı altında paralar ödenmekte. Biz gittiğimiz her kadına sosyal devlet ilkesi gereği bunun zaten yapılması gerektiğini söylüyoruz. Bu AKP’nin bir lütfu değil diyoruz. Fakat onların bunu kullanma şekli kadını tamamen eve hapsetmek. Kadını sosyal yaşam içerisinde yok etmek, üretmesini engellemek. ‘Ben sana para veriyorum evinden çıkma, düşünme, üretme, büyüme’ diyor. Biz şu an gittiğimiz her yerde kadınları daha da aydınlatan, farkındalığını geliştiren bir yerde misyon olmayı tercih ediyoruz. Urfa’da yaklaşık bir buçuk ay boyunca kentin ilçe ve köylerine gittik. Kadın seçim bürolarımız vardı. Kadınlarla orada da toplantılar aldık. Kadınlar, ‘Biz eve hapsedilmek istemiyoruz. Siz buna nasıl çözüm bulacaksınız’ diye sordular. Sorularına kadın beyannamemizde yer alan kadın kooperatiflerinden bahsettik. Kadın kooperatiflerinin kadınlara nasıl güç kattığını, nasıl farkındalık yarattığını, kendi güçlerini gördükleri zaman topluma nasıl sirayet ettiklerini anlattık.”
 
300 bin nüfuslu ilçede sığınma evi yok!
 
“Genç kadınların en büyük sorunlarından biri işsizlik ve eşit ücret alınmamasıdır” diyen Dilan, eşit işe eşit ücret talebi ile de çalışmalar yapacaklarını ekledi. Dilan, “Urfa 2 milyonu aşkın nüfusa sahip bir kent. Bazı ilçeleri 100 bin veya aşan bir nüfusa sahip fakat 300 bin nüfuslu olan Viranşehir ve Siverek 100 bin nüfusu aşmasına rağmen belediyelilere bağlı sığınma evleri yok. Şu an sadece Urfa’da ŞÖNİM’e bağlı tek bir tane sığınma evi var. Sığınma evlerinin kapasiteleri ise 40 ile 60 arasındadır. Bununla ilgili de çalışmalar yapacağımızı dile getirdik. Bunlar belediyenin işi denmiş olabilir evet biz belediyeci değiliz ama vekil olduğumuz için bunu zorlayan, bunun için çaba sarf eden bir yerde olduğumuzu da kadınlara söyledik. Ki Urfa’da bunu yaşayan çok fazla kadın var. Fakat feodal baskılardan kaynaklı olarak kendi yaşamlarını devam ettirecek yerleri olmadığı için şiddet döngüsü içerisinde maalesef ki kalmaya devam ediyorlar” diyerek kadınların yaşadığı sorunlara işaret etti.
 
Sandık çağrısı
 
Dilan son olarak 28 Mayıs’ta herkese sandığa gitme çağrısında bulunarak şu sözlere yer verdi: “Tek adam rejimini yıkmamız gerekiyor. 14 Mayıs’ta durdurduk şu anda görevimiz 28 Mayıs’ta geriletmek olacak. Tabi bu sadece bir adayın canhıraş şekilde politikalarına güvendiğimizden değil. Tam aksine Erdoğan’ın kadınları yok sayma politikalarına, Kürt ve Türkiye’deki tüm halklar üzerinde yapmış olduğu baskıcı rejimlerinden kaynaklı sandığa gitmeyen seçmenlerimizi oy kullanmaya bekliyoruz.”