Rojda Aydın

 

AMED - Pazar günü yapılacak cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimleri için çağrı yapan siyasetçi ve aktivist kadınlar, faşizmin yenilgisi ve Türkiye’de demokrasinin kapılarının açılması için oy kullanılması ve sandıkların korunmasını istedi. 

 

14 Mayıs’ta yapılan cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinin sonuçlarına göre cumhurbaşkanın belirlenmesi ikinci tura kaldı. İkinci tur seçimlerine birkaç gün kala Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Emine İnan ile Halkların Demokratik Partisi (HDP) Amed Eşbaşkanı Gülistan Atasoy, sandıklara gitme çağrısı yaptı. 

 

‘Halk iradesine sahip çıktı’

 

Önemli bir süreçten geçildiğini belirten Emine İnan, seçimlerin sıradan olmadığını dile getirdi. Emine, şöyle dedi: “Seçim faşizmin durdurulması ve haklar üzerindeki soykırım politikalarına karşı bir cevap. Bu yüzden 2023 seçimleri önemli. Seçimlere biz Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) ile girdik. Kadın ve gençlerin öncülüğünde önemli bir duruş sergilendi. 14 Mayıs seçimlerine ilişkin çalışmaları büyük bir coşku ve moral ile yürüttük. Bunu yaparken aynı zamanda partimizin çalışmalarını engellemek için birçok saldırı ve engellemelerle karşılaştık. Ancak halk her şeye rağmen dil ve kimliğini sahiplenerek kirli politikalara cevap verdi. 14 Mayıs’ta bu mesaj ile sandıklara gitti. Halk iradesine sahip çıktı.”

 

‘Halkların isteği sistemin değişmesi’

 

AKP-MHP iktidarının Kurdistan’da yılllardır halka karşı her türlü saldırı ile yöneldiğini söyleyen Emine, ekonomik olarak, kadın katliamları ve kimliklerin yok edilmesi üzerinden iktidarın karar verdiğini belirtti. “Halklar Meclis’te kendi dil, kimlik ve kültürleri ile kendilerini ifade etmek istiyor” diyen Emine devamla şunları vurguladı: “Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki sürekli halk tehdit ediliyor. Gazetecilerin ve avukatların gözaltına alınmaları artık sıradan görülüyor. Bu yüzden halk 14 Mayıs’ta cevabını verdi. Biz Kürtler bir değişim istiyoruz. Bunun için alanlardaydık ve birçok kişiye ulaştık. Halkın mesajı net, onlar da değişim istiyor. Bu yüzden de birinci turda önemli bir sonuç çıktı. Ancak onların oyunları bitmiyor. Hem sandıklarda  hem de YSK’de oylarla oynandı. Şimdi 28 Mayıs’ta ikinci tur var. Birkaç aydır nasıl ki büyük bir heyecan ve inançla çalışmalarımızı yürüttüysek 28 Mayıs’ı da aynı çerçevede geçireceğiz. Sandıkları her ne kadar sahiplendiysek de yandaş basın ve YSK bir kırılma yarattı. Halk bunu gördü. Şimdi biz sokak ve mahallelere gittiğimizde halkın beklentisi sistemin değişmesi. Tem çözüm bu hükümetin değişmesi.  Hükümet ile yaşamak halkın ve toplumun kaderi değil. Bu hükümet tehdit ile toplumu yönetiyor. Halkı açlığa mahkum ediyor. Bu yüzden de halk artık her yerde kendi fikir ve düşüncesi ile yaşamak istiyor.”

 

Sandığa gitme çağrısı

 

Herkesi sandığa gitmeye çağıran Emine, “28 Mayıs’taki ikinci tur bir şans olarak önümüzde duruyor. Bu kez kaderimiz elimizde olsun. Tüm kimliklere çağrımız sandıklara giderek oylarını kullansınlar. Faşizmi birlikte değiştirelim. Faşizmi gönderdiğimizde topluma huzur gelir. Birbirimize borçluyuz. Birbirimize borcumuzu ödemek için omuz omuza verelim. Herkesin birbirini ikna ederek sandığa götürme görevi var. Hepimiz sandığa gidelim ve sandıklara sahip çıkalım” diyerek sözlerini sonlandırdı. 

 

‘Halklar demokrasinin kazanmasını istedi’

 

14 Mayıs’ta Amed ve Kurdistan’ın tüm kentleri başta olmak üzere Türkiye’de ortaya çıkan tablonun 29 Mayıs sonrasında çok tartışılacağını ve araştırma konusu olacağını belirten Gülistan Atasoy da, tam olarak hedeflerine ulaşamadıklarını söyledi. Gülistan, “Bu yüzden de eleştiri özeleştiri verme temelinde 29 Mayıs’tan sonra halkımızla bir araya geleceğiz. Yürüteceğimiz tartışmalarla  verilen mesajları alıp haklı mücadelemizi, ideolojik çerçevede nasıl yürüteceğimize ilişkin araştırma ve tartışmalar yürüteceğiz. 14 Mayıs’ta Kürt halkı uzun zamandır karşı karşıya olduğu faşizme karşı  diğer halklarla kaderlerini birleştirerek demokrasiye sahip çıktı. Sandıklara giden ve gitmeyenler faşizme karşı demokrasinin kazanmasını istedi. Bu şekilde demokrasi ile halkların haklarını savunacaklarını gösterdiler. 28 Mayıs’a doğru giderken de halkın faşizme karşı demokrasiyi savunma kararlılığı daha güçlü” değerlendirmesi yaptı. 

 

‘Faşizmi yeneceğiz’

 

28 Mayıs için çalışmalarını yürüttüklerini dile getiren Gülistan, bunu da faşizmin gitmesi ve demokrasinin inşası temelinde sürdürdüklerini vurguladı. Gülistan devamla şöyle dedi: “Milliyetçiliğin Kürt halkına karşı her yandan yürütüldüğü bir ortamda oyunlara gelmeden 28 Mayıs’ta tek adam rejimini göndermek için seçimlere sahip çıkmalıyız. Herkes sandığa gitmeyenleri ikna etmeli ve oylarını kullanmalarını sağlamalı. Bizler de parti olarak tüm imkanlarımızla seferberlik halinde halkımızı ikna edeceğiz. Kürt halkına karşı yürütülen politikalar, bu iktidarın gitmemesi durumunda daha karanlık günlerin önümüzde olduğunu gösteriyor. Geçen 21 yıllık süreç bunu çok net bir şekilde gösterdi. Bu yüzden de eksikliklerimizi 29 Mayıs’a bırakarak, demokrasi isteyen tüm halkımızın 28 Mayıs’ta sandığa gitmesini sağlamalayız. Gitmeyenleri de götürmeliyiz. Bu hepimizin sorumluluğu. Eğer 28 Mayıs’ta sandıklara sahip çıkarsak faşizmi yeneriz. O gün sandığa çıkanlar bu seçimi kazanır.”

 

Türkiye’de demokrasinin kapılarının açılması için...

 

Gülistan, “Tüm Türkiye halklarına ve özellikle de geleceklerini bu iktidara teslim etmeyen kadın ve gençlere çağrım şu ki; Bu şansı doğru değerlendirelim. Oylarımızı kullanalım ve sahip çıkalım. Bu yüzden de müşahit olalım. Hırsızlara Kürt ve kadın düşmanlarına yol vermeyelim, geleceğimizi onlara teslim etmeyelim. İrademize sahip çıkalım. İrademize sahip çıktığımızda faşizim yenilir. 28  Mayıs’ta rol ve misyonumuzu gösterelim. Mücadele ve direnişten uzak duramayız. Türkiye’de demokrasinin kapılarının açılması için sandığa gidelim ve sahip çıkalım” sözleri ile sandığa gitme ve sahip çıkma çağrısı yaptı.