23 Mayıs 2001: Nawal El Saadawi için uluslararası dayanışma
- 09:09 23 Mayıs 2023
- Tarihte Bugün
Mısırlı feminist aktivist ve yazar Nawal El Saadawi, Al-Midan gazetesinde Mart 2001’de yayınlanan röportajında, kadınların ezilmesini siyasete, ekonomiye ve kültüre bağlamış ve dinin tüm toplumlarda kadınları ezmek için kullanıldığını söylemişti. Ayrıca peçeye karşı muhalefetini, çokeşlilik, miras hakları konusunda erkeklerle kadınlar arasındaki eşitsizliği yeniden dile getirmişti. Nawal, yazılarında ve kitaplarında -yazmaya başladığı 1957’den beri- özellikle Arap kadınlarının yasal statüleri, cinsellikleri, aile içi şiddet ve kadın sünneti (genital mutilasyon) üzerinde yoğunlaştı. Yazıları ve kitapları Mısır hükümetleri ve dini yapılar tarafından toplum için tartışmalı ve tehlikeli kabul edildi. Nawal, eserlerini Lübnan’da yayınlamak zorunda kaldı.
Kitapları sansürlendi ve toplatıldı
1980 yılında Mısır Sağlık Bakanlığı'ndaki görevinden alındı; 1981’de politik çalışmaları nedeniyle dönemin Cumhurbaşkanı Anwar Sadat tarafından hapse atıldı. 1991’de ise kurucusu olduğu ve Mısır’daki ilk bağımsız feminist ve yasal bir kurum olan Arap Kadınları Dayanışma Derneği kapatıldı. Yine kurucusu olduğu iki dergi, birkaç sayıdan sonra yasaklandı. Aynı yıl hayatının İslamcılar tarafından tehdit edildiği ve siyasi zulüm yaşadığı Mısır’ı terk etmek zorunda kaldı. ABD ve İngiltere’de çeşitli üniversitelerde ders verdi. 1996’da Mısır’a geri döndü. Kitapları çok kez ve en son Şubat 2001’deki Kahire Kitap Fuarı’nda olmak üzere sansürlendi veya toplatıldı.
Uluslararası kamuoyuna dayanışma çağrısı
Aleyhine yöneltilmiş en son kampanya, Al-Midan gazetesinde çıkan röportajın yayınlanmasından iki hafta sonra Mısır müftüsünün, görüşlerini tekzip etmesi için Nawal'a uyarıda bulunmasıyla başladı. Nawal, röportajı yapan gazetecinin, kendi görüşlerini çarpıtarak verdiğini, kendisinin sadece bazı tarihsel bilgileri açıkladığını beyan etti. Bunun üzerine, Nisan 2001’de köktendinci bir avukat Nawal'a karşı dava açarak, beyanları nedeniyle İslam dininden çıkarılmasını, buna bağlı olarak da 37 yılık eşi Dr. Şerif Hetata’yla olan evliliğinin feshedilmesini istedi. Nawal, kendisinin ve eşinin hayatına yönelik tehditler nedeniyle uluslararası kamuoyuna dayanışma çağrısında bulundu.
Dava lehine sonuçlandı
Dayanışma kampanyasının Kadının İnsan Hakları Projesi tarafından yürütülen Türkiye ayağında, Mısır Cumhurbaşkanı ve hükümet üyelerine gönderilmek üzere kaleme alınan bir metinle imzalar toplandı. Mektupta, Nawal'ın görüşleri nedeniyle İslam dininin dışında bırakılması ve eşi Şerif Hetata’yla olan evliliğinin feshedilmesi girişimlerine karşı olunduğu; bu girişimlerin olumsuz neticelenmesi halinde, temel insan hakları ile politik ve dini özgürlüklerin ihlal edilmiş sayılacağı belirtilerek Mısır’da adaletin ve düşünce özgürlüğünün garanti altına alınması uyarısında bulunuldu. Mektup toplanan imzalarla birlikte muhataplarına iletilmek üzere Mısır Büyükelçiliği’ne yollandı. Uluslararası dayanışma sonucunda dava Nawal lehine sonuçlandı.
Tarihte öne çıkan diğer önemli olaylar şöyle:
2015: Midyat'ta KJA öncülüğünde yüzlerce kadının katılımıyla Kürtçe, Arapça ve Türkçe dillerinde hizmet verecek HDP Kadın Seçim Bürosu açtı.
2016: ABD merkezli kozmetik şirketi Avon'un Gebze deposunda çalışan Depo ve Liman İşçileri Sendikası'na (DGD-Sen) üye olan 8 kadın işçi, "Sendikalaşma faaliyetleri" gerekçe gösterilerek 19 Mayıs'ta işten atıldı. "Güzelliğimizi gücümüzden alıyoruz, güzümüzü direnişten" pankartı açan kadınlar, şirketin Gebze deposu önünde eylem yaparak direniş gerçekleştirdi.
2019: İstanbul Tabip Odası (İTO) diş hekimi Sevinç Özgüner anısına verilen ‘İnsan Hakları, Barış ve Demokrasi Ödülü Cumartesi Anneleri’ne verildi.
2022: Kongra Star, kadın katliamları ve çocuk yaşta evlendirilmelere karşı farkındalık kampanyası başlattı.
Kongra Star, Fırat Bölgesi’nde kadın katliamları ve çocuk yaşta evlendirilmelere karşı mücadele etmek amacıyla farkındalık kampanyası başlattı. Kuzey ve Doğu Suriye'de kadınların hayatlarındaki olumlu gelişmelere rağmen yüzlerce kadının hala adaletsizliğe ve şiddete maruz kaldığı belirtilerek kampanyanın başlatıldığı duyuruldu. Kampanya ile kadın özgürlüğünün yolunu tıkayan, şiddet çağrısı yapan ailelere ve bireylere karşı durulacağı, kadınların örgütlenmesi ve güçlü bir iradeye sahip olması durumunda da özgürlüğün elde edilebileceği ifade edildi.