Ne emniyet ne savcılık tacizi gördü
- 09:03 23 Mayıs 2023
- Güncel
WAN - Bir Çağrı Merkezi’nde çalışan Z.T., aynı işyerinde takım lideri olan Azat Y. tarafından taciz edildiğini söyledi. Emniyete ve savcılığa şikayet dilekçesi vermesine rağmen kendisine olumlu ya da olumsuz bir geri dönüş olmadığını söyleyen Z., “Faillerin suçları örtbas ediliyor, bu da onları cesaretlendiriyor” dedi. Z., tacize karşı kadınlardan dayanışma beklerken, mücadelesine devam edeceğini vurguladı.
Kurdistan ve Türkiye’de kadını hedef alan politikalar sonucunda taciz, şiddet ve tecavüz ile katliamlar her geçen gün artarken, failler ise cezasızlık politikaları ile adeta ödüllendiriliyor. Kadınların maruz kaldığı emek sömürüsüyle beraber bir yandan da çalıştıkları işyerlerinde ya mobbinge ya da tacize maruz kalıyor. Söz konusu taciz olaylarından biri de Wan’da yaşandı. Wan’da bir Çağrı Merkezi’nde müşteri temsilciliğinde çalışan Z.T., aynı işyerinde çalışan takım lideri Azat Y. tarafından taciz uğradığını belirtti. Z., konuyla ilgili ajansımıza konuştu.
‘Failler cesaretlendiriliyor’
“Çalıştığım iş yerinde takım liderim Azat Y. tarafından defalarca tacize uğradım” diyen Z., tacize uğradığı sırada Azat Y.’ye karşı özsavunmasını yaptığını, böylece kendisinden uzaklaştığını aktardı. Z., “Beni taciz ederken, daha önce de buna benzer birçok kadına tacizde bulunduğunun bir göstergesiydi bu. Kendisinin daha önce birçok kadını taciz ettiğine dair söylemler de var. Bu durumu her zaman örtbas ettiği için onun kendisine dönük bir özgüven olarak da değerlendirilebilir. Daha önce de yapmış olduğu için bu rahatlığı çok net gördüm onda” dedi.
‘İşlenen suç örtbas ediliyor!’
Azat Y.’nin tacizine maruz kaldıktan sonra, işyerindekilere durumu aktardığını paylaşan Z., karşılaştığı muameleyi şu sözlerle özetledi: “Beni taciz ettikten sonra şirkete gittim ve bu durumu oradakilerle paylaştım. Fakat kimse bir şey yapmadı. Çalıştığım sektör, daha çok kadınların çalıştığı bir sektör. Özelikle kadınlar orada yer alıyor. Kadınların yoğunlukta olduğu bu sektör, kadınlarla övünüyor. Bu durumu çalıştığım iş yerinden sorumlu kişilerle de paylaştım. Daha sonra insan kaynaklarıyla görüştüm. İnsan kaynaklarına durumu aktarınca bunun bir suç olmadığını söylediler. Beni taciz ettiği sırada ses kaydı almıştım. Bu ses kaydını bile onlara gösterdim. Fakat inanmadılar. Mesai saatlerinde beni taciz eden bir adam bu. Sokakta çeken bir kadın bile olsam bunu yapması suç. Bu bir faildir. Israrla beni taciz eden bir kişi var ve bu kişi daha önce de kim bilir kaç çalışan kadına yapmıştır bunu. Ardından şikayet dilekçesini hazırladım ve genel merkeze gönderdim. Şikayet dilekçem hiçbir şekilde merkeze gitmemiş. Yani bu durum örtbas edildi. Bunu öğrendim. Daha sonra oradakiler beni susturmaya çalıştı. Sürekli hiçbir şey olmamış gibi devam etmem gerektiğini söyleyip durdular. İşlediği suçu örtbas etmemi istediler.”
‘Kadına yönelik hak ihlalleri yanıtsız’
Şikayet dilekçesinden sonuç alamayınca, emniyete giderek şikayet dilekçesinden hiçbir sonuç alamadığını dile getiren Z., emniyette karşılaştığı durumu ise şöyle anlattı: “Ben ilk başta emniyete gittim, ama orada karşılaştığım muamele zaten başlı başına kötü. Orada durumu aktarırken, bana şunu söylüyorlar; ‘ne yapabiliriz? Adam işinden mi olsun?’. Emniyette bu tarzla karşılaştım. Bu olay ifşa olsa da, karakola gitsem de bir şey değişmiyor. Alacağı ceza maksimum çok belli. Senin bedeninin zarar görmesini bekliyorlar. Beden olarak zarar görmediğin hiçbir şeyi taciz olarak, tecavüz olarak görmüyorlar. Ya da hak ihlali olarak görmüyorlar ve kabul etmiyorlar. Hukuken sözlü tacizin bile karşılığı var ama bu işlemediği için bunu da çok net görüyorlar. Bu tarz durumlar, failleri cesaretlendiriyor. Ceza almayınca hiçbir çekince duymuyorlar. 15 Mayıs’ta savcılığa gittim ve şikayet dilekçemi verdim, fakat olumlu ya da olumsuz hiçbir dönüş yapılmadı bana.”
‘İşyerlerinde defalarca tacize maruz kalıyoruz’
Çalıştığı işyerinde kadınların çoğunlukta olduğunu ifade eden Z., “Burada kadın çalışan çok fazla var. Daha doğrusu çalıştırılıyorlar. Wan’da da iş imkanının çok az olduğundan kaynaklı kadınlar her işe girip çalışmak zorunda kalıyor. Onlar da kadınların burada çalışmalarını çok nete bir şekilde sürdürüyor. Ayrıca şöyle de bir gerçeklik var. İşyerlerinde kadınlar mobinge uğruyor, fakat dile getiremiyor. Geçmişte buna benzer durumlar yaşanıyor, fakat bu suçlar ortaya çıkmıyor. Sürekli üzerini kapatıyorlar. Ben bu durumu ifşa ederken de hep şunu düşünerek hareket ettim. Bir sonraki kadınlara bunu yapmasınlar. Bir dahakine bu durum çok fazla ileriye gidebilir. Çünkü tacize, tecavüze hatta katledilmeye kadar gidebilir ve bunlar örtbas edildiği zaman failleri cesaretlendiriyor. Onun için ben bunu kabul etmedim ve başkaları da bunu yaşamasın diye onu ifşa etmek istedim. İşyerlerinde biz kadınlar defalarca tacize maruz kalıyoruz” dedi.
Dayanışma çağrısı
Kadınların kendisiyle dayanışma içerisinde olduğunu ve bundan cesaret aldığını vurgulayan Z., “Kadınlar faillerin ceza almayacağını düşündükleri için korkuyorlar. Bu yüzden kadınların, sorgusuz sualsiz birbirlerinin yanında olmaları gerekiyor. İşyerinde patron işçi durumu var. Aslında bir kıdem aşağıda olan birilerine bunu yaşatıyorlar. Kendi çalışanı olan kadınlara bunu yapıyorlar. Faillerin hepsini ifşa etmelerinden korkuyorlar. Bu yüzden de dayanışma içerisinde olmamız ve mücadele etmemiz gerekiyor” diye konuştu. Z. son olarak, kadınlardan dayanışma beklediğini, mücadeleye ise devam edeceğinin mesajını verdi.