Çiğdem Kılıçgün Uçar’dan son çağrı: Gelecek için Yeşil Sol Parti

  • 09:01 13 Mayıs 2023
  • Siyaset
 
 
Rozerin Gültekin
 
İSTANBUL-Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, seçime son bir gün kala yürüttükleri seçim çalışmasını ve halkta oluşan ilgiyi “Halkın bizimle kurduğu ilişkinin adı sahiplenmeydi” ifadeleriyle özetledi, “Herkesi sandığa gidip geleceği için Yeşil Sol Parti’den yana oyunu kullanmaya davet ediyorum” sözleriyle de herkesi Yeşil Sol Parti’ye mühür basmaya çağırdı. 
 
Aylardır siyasi partilerin hazırlığını yaptığı 14 Mayıs seçimleri için çalışmalarda sona gelindi. Siyasi partiler final mitingleri için iddialı olduğu kentleri tercih ederken, halklar için 3’üncü Yol siyasetinin öncülüğünü yaparak büyük bir sorumluluk alan Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) de Amed, Wan ve İstanbul’u final mitinglerinin adresi olarak belirledi. Bugün yüzbinlerin katılımı ile gerçekleşmesi beklenen mitinglerde, siyasetçilerin son mesajlarını vermesi bekleniyor.  
 
Hummalı çalışma
 
Yoğun bir süreç geçiren Yeşil Sol Parti, seçim çalışmaları kapsamında sadece İstanbul’da 130 genel ve 12 kadın seçim bürosu açılışı gerçekleştirirken bu sayı Kurdistan ve Türkiye genelinde ise binlere ulaştı.  unun yanında mitinge dönüşen çeşitli kesimlerle buluşmalar, dernek ziyaretleri, mor seçim standı çalışmaları düzenleyerek özgürlük mücadelesi için yeni bir durak olan Yeşil Sol Parti’yi halka tanıtmak için bir ayı aşkın yoğun bir süreç yaşandı. 
 
Bir aylık yoğun bir çalışma temposuna dahil olan Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar, JINNEWS aracılığıyla seçmenlere seslendi. 
 
‘Halkın bizimle kurduğu ilişkinin adı sahiplenmeydi’
 
Gerçekleşecek olan seçimin kritik rolüne dikkat çeken Çiğdem, hem karşılanan yeni yüzyılın hem de  yeni sürecin hangi dinamikle yönetileceğinin belirleneceği bir seçim olduğunu belirtti. Çiğdem, “Geleceğimizi oyladığımız bir süreç ile karşı karşıyayız” diyerek seçimin önemini özetledi. Çiğdem, “14 Mayıs seçimleri toplum tarafından en çok sahiplenilen seçim oldu. Gittiğimiz yerellerde, ilçelerde, bölgede halkın bizimle kurduğu ilişkinin adı sahiplenmeydi. Sahiplendiği şey de aslında bizimle birlikte kendi mücadelesiydi. Türkiye’de çok uzun süredir AKP-MHP iktidarının bütün şiddet politikalarına karşı çok ciddi direniş alanları var. Bu mücadele alanları AKP şiddeti karşısında ciddi bir deneyim biriktirdi. Bu deneyim ve tecrübe ile 14 Mayıs halkın, toplumun ve mücadele alanlarının kazandığı bir seçime dönüşecek. Mevcut tek adam rejiminin sözcüleri kaybedeceklerini bildikleri için önünde engel gördüğü Kürt özgürlük mücadelesi, kadın, emek, ekoloji ve gençlik mücadelesini hedef almaktan imtina etmedikleri bir süreç yaşanıyor. Bu bizim kazanmaya ne kadar yakın, onların da kaybedişlerinin ne kadar büyük olduğunu göstergesi” dedi.  
 
Siyasetin öznesi olan toplum açılışları mitinge dönüştürdü
 
Siyasetin öznesinin toplum olmasına rağmen siyasetin uzun zamandır toplumdan uzak yürütülmeye çalışıldığına işaret eden Çiğdem, AKP’nin toplumdan uzak siyaset yapmasının ömrünü doldurduğunu söyledi. Çiğdem, devamında da partisinin çalışmalarına dikkat çekerek, “Seçim çalışması yürütürken büro açılışları mitinge dönüştü. Siyasetin dışında tutulan toplum siyasete müdahale ediyor ve diyor ki ‘demokratik siyaset olacak ve bunun öznesi ben olacağım’. Hem AKP-MHP iktidarının yaptığı siyasetsizliğe müdahale hem de yeni dönemin kuruculuğuna bir müdahale olarak okuduk açılışların mitinge dönüşmesini. Halkların yürüttüğü mücadelenin artık kazanıma ulaşması ve yeniyi kurma yönünde talebi var” diye ekledi. 
 
Kadınlar iktidara kaybettirecek
 
AKP-MHP iktidarının “Doğru zaman doğru adam” isimli seçim sloganının bile cinsiyetçi olduğunu ifade eden Çiğdem, kadınsız bir toplum kurmak isteyen iktidara karşı kadınların mücadelesi ile yaşananları teşhir ettiğini dile getirdi. Çiğdem, şöyle devam etti: “Kendini kadınların yokluğu üzerinden dizayn etmeye çalışan iktidar karşısında kadın düşmanı politikalarını ifşa eden, eşitlik ve özgürlük mücadelesi yürüten bir kadın dinamiği var. Seçim çalışmalarına da çok ciddi damgasını vurdu. Yeşil Sol Parti’nin hem kadın milletvekili adaylığı konusunda hem de alandaki mücadelesi konusunda kadınların öncülüğü var. Yaşamın ve siyasetin bütün alanlarında kadın temsiliyetinin sağlanması konusundaki duruşumuz sahiplenme ile karşılandı. Kadın beyannamemizi açıkladığımızda söylemiştik ‘Bizim beyannamemiz kadınların mücadelesidir’ diye. Türkiye ve Kurdistan’da büyüyen, kazanıma dönüşen kadın mücadelesinin kendisi beyannamede yaşam buldu. Bizim beyannamemiz kadınların beyannamesidir. Bu seçimlerde seçmenlerin yüzde 51’i kadın. Kadın mücadelesinin bu zamana kadar AKP karşısında aldığı konumlanış, seçim itibari ile de AKP’ye kaybettiren bir konumlanış olacağını biliyoruz. Seçimden sonra demokratik siyasetin inşasında kadınların rolü ve görevi önemli bir yerde duruyor.”
 
Seçim güvenliği alındı
 
İktidarın geçmiş dönemde gerçekleştirdiği seçim hilelerinden dolayı Yeşil Sol Parti’nin seçim güvenliği konusunda uzun süredir çalışma yürüttüğünü vurgulayan Çiğdem, “En büyük seçim güvenliği herkesin sandığa giderek oyunu kullanması ve sahip çıkmasıdır. Biz parti olarak en yerelden en merkeze seçim güvenliği ile ilgili olarak almamız gereken bütün sorumlulukları, işleri tamamladık. Sandıklarda müşahitler büyük oranda tamamlandı. Binlerce avukat arkadaşımız seçimde sorumlu olacak. Seçim güvenliğine dair okul sorumlularımız var. Bir sandığın güvenliği konusunda hangi aşamalar gerekiyorsa bu konuda ciddi anlamda oluşturduğumuz seçim güvenliği çalışmamız var. Bu konuda halkımız müsterih olsun. Genç arkadaşlarımızdan hem oylarını kullanmalarını hem de en yakın ilçeye giderek müşahitlik için sorumluluk almalarını istedik. Seçim ne kadar güvenli olursa saray o kadar çabuk gidecek. Seçimden ne kadar başarılı çıkarsak biz o kadar büyük kazanmış olacağız” dedi. 
 
Seçmene çağrı: Tercihiniz Yeşil Sol olsun 
 
Son olarak  da “22 yıldır ekonomik krizi, adaletsizliği, katliamları, doğaya ve emeğe yaşatılan şiddeti normalleştirmeye çalışan AKP-MHP iktidarının kaybettiğini” ifade eden Çiğdem, herkese Yeşil Sol Parti’ye oy vermesi yönünde çağrıda bulundu: “Seçimi darbe olarak tarif ediyorlar ve önlerinde engel olarak gördükleri Yeşil Sol Parti’ye saldırmaktan geri durmuyorlar. Bu onların kaybettiğinin göstergesidir. Toplum iktidarın şiddeti karşısında çok aynılaştı, eşitlendi. O zaman kazanma konusunda da yan yana olmak durumundayız. Emek ve Özgürlük İttifakı, Kürt Özgürlük ve Demokrasi İttifakı halklarla birlikte kazanacak. Herkesi sandığa gidip geleceği için Yeşil Sol Parti’den yana oyunu kullanmaya davet ediyorum.”