Leyla’ya: Saçların ‘Jin jiyan azadî’ isyanında bayrak şimdi

  • 09:07 11 Mayıs 2023
  • Portre
 
AMED - Kürt kadınların özgürlük mücadelesinde bir sembol haline gelen Leyla Qasim’ın katledilişinin üzerinden 49 yıl geçti. Katledilmeden önce “Ben öldüğümde üzülmeyin, saç örgülerimden bayrak yapsınlar” diyen Leyla’nın saçları Rojhilat’tan dünyaya yayılan “Jin jiyan azadî” isyanında bayrak şimdi!
 
Kürt kadın mücadelesinin büyümesinde binlerce kadının emeği var kuşkusuz. Ancak bunlar arasında direnişiyle, mücadelesiyle ölümsüzleşenler, aradan yıllar geçse de her daim hafızalarda, dillerdeki şarkılarda yerlerini korur. Leyla Qasim da duruşu ile bugün de unutulmayan kadınlardan. Irak’ta Saddam Hüseyin faşizmine karşı direnen Leyla Qasim, hem Kürt halkının hem de Kürt kadınların özgürlük mücadelesi tarihinde yer edinir. İsmi sembol olur, saçları ise kendi deyimi ile bayrak… O bayrak şimdilerde Rojhilatlı kadınların elinde…
 
Leyla kim?
 
Leyla, 1952 yılında Irak-İran sınırına yakın olan Xaneqîn kentinde Dalaho Qasim ve Kanî’nin üçüncü çocuğu olarak dünyaya gelir. Kürt halkının topraklarının suni sınırlarla bölündüğü, mayınların döşendiği, tellerin örüldüğü bununla da yetinilmeyip, kimliğinin yok sayıldığı bir yüzyılda, bir gece yarısı gözlerini yaşama açtığı için adı Arapça “gece” anlamına gelen Leyla konulur. Yoksulluk nedeniyle ailesi ile Bağdat’a göç eden Leyla, göç, yoksulluk, kimliksiz bırakılma, parçalanmışlığa karşı mücadelesine başlar. 20 yaşındayken dahil olduğu Kürdistan Öğrenciler Birliği (YXK) içerisinde Kürt sorunu, toplumsal eşitlik, kadın hakları üzerine yoğunlaşırken, bir yandan da kadınların haklarını ihlal eden, görmezden gelen yasalara karşı mücadeleyi esas alır.  Gördüğü sosyoloji eğitimi ile halkının gerçekliğini çözümlemeye, anlamaya çalışır. Bu yaklaşımı ile Bağdat Üniversitesi’nde okuyan Kürt öğrenciler arasında önemli etki yaratır. Ancak diğer yandan da Irak’ta Saddam Hüseyin rejiminin Kürt halkına yönelik düşmanlığını ele alan makalesi sonrası rejimin hedefi olur. 
 
Savaş, katliam, göç
 
Saddam Hüseyin’in Baas rejimi 1974 baharında Kürtlere karşı başlattığı savaşta birçok tutuklama ve katliam gerçekleştirilir ve birçok aile de Bağdat’tan çıkarılır, göç ettirilir. Halepçe, Qeladizê bombalanır, siviller katledilir. Bu süreçte Leyla ve arkadaşları da halkın sesini dünyaya duyuracak bir eylem hazırlamaya koyulur. Uçak kaçırma eylemi fikri ile hazırlık yaparlar ancak girişimleri sonuçsuz kalır ve arkadaşları ile birlikte Saddam rejimine esir düşerler. Esir düştüklerinde takvim yaprakları 24 Nisan 1974’ü gösterir. Leyla ve arkadaşları, ağır işkencelere rağmen geri adım atmaz. 
 
Özgürlük mücadelesi yürütenlere karşı tarihin her döneminde egemenlerin “yargılamalara” yaklaşımı aynıdır. Leyla ve arkadaşları için de durum değişmez. Düzmece yargılama, sonucu başından belli olan karar… Ve Leyla ile arkadaşları hakkında idam kararı verilir.
 
‘Saç örgülerimden bayrak yapsınlar’
 
Karardan sonra ailesine haber verilir ve cezaevine giden annesi, Leyla ile görüşür. Annesinin başta bir tutsak adına gittiği Ebu Greyb Cezaevi’nde görüştüğü Leyla ile arasında bir konuşma geçer, Leyla şöyle der annesine: “Güzel annem; tasalanma, ben bir dava insanıyım artık. Kürt halkı ve Kürdistan için savaşıyorum. Dün Saddam ve beraberinde bir grup buraya geldi. Beni kandıracağını, ilkelerimden taviz vereceğimi zannediyordu. Hatta mücadeleden vazgeçmem için maddi tekliflerde bulundu. İstediğim okullarda öğretmenlik yapabileceğim vaadinde bulundu. Fakat ben bunları kabul edemeyecek kadar onurlu olduğumu, halkımı satmayacağımı söyledim. Kendimi Kürt ve Kürdistan davasına adadığımı, bu mücadele uğrunda idamı onurla karşıladığımı söylemem üzerine çılgınlaşan koca Saddam'ın ne kadar zavallılaştığını gördüm. Anne bizim ölümümüzle binlerce Kürt insanı uyanacak, özgürlük bayrağımız dalgalanacak. Ben öldüğümde üzülmeyin, saç örgülerimden bayrak yapsınlar!"
 
İdam edilirler…
 
Bu görüşme sonrasında takvimler 12 Mayıs 1974’ü gösterdiğinde Leyla ve arkadaşları Cevad Hemevendî, Nerîman Fuad Mestî, Hesen Heme Reşîd ve Azad Suleyman Mîran idam edilir. 
 
Leyla, idam edildiğinde 22 yaşındadır. İdam sehpasında dile getirdiği “Beni öldürerek yok edebilirsiniz ama benim ölümüm binlerce Kürt’ün uyanışı olacaktır” ve Ey Raqib Marşı’nı okuması bugün hala dilden dile yayılır. 
 
Leyla’dan Jîna’ya
 
Leyla’nın sözleri, kadınların mücadele gerekçeleri de olur. Onun direnişi yayılır. Rojava’da, Kuzey ve Doğu Suriye’de,  Şengal’de, Mexmûr’da ve Rojhilat’ta… Leyla’nın idam edilişinin üzerinden 48 yıl geçtiğinde İran rejimi, Leyla’nın bayraklaşan, sembol olan saçlarını hedef alır. 2022 Eylül ayında Kürt kadın Jîna Emînî’yi saçları göründüğü gerekçesiyle hedef alır, işkence eder ve sonucunda Jîna yaşamını yitirir. Jîna’nın saçları başta Rojhilat ve İran kentleri olmak üzere Ortadoğu’da ve dünyanın her yerinde kadınların eliyle dalgalandı. Leyla’dan Jîna’ya bayraklaşan Kürt kadının saçları, özgürlük mücadelesini de büyüterek, yarına yön veriyor. Ve artık  katledilmeden önce annesine “Ben öldüğümde üzülmeyin, saç örgülerimden bayrak yapsınlar” diyen Leyla’nın saçları Rojhilat’tan dünyaya yayılan “Jin jiyan azadî” isyanında bayrak şimdi!