Ağır hasta tutsak Ayfer Ayçiçek işkence edildiği hasteneye sevk edildi!

  • 19:54 10 Mayıs 2023
  • Güncel

Marta Sömek 

 
İSTANBUL - 15 yıldır cezaevinde tutulan ve çok sayıda ihlal, işkence ile tecrit uygulamasına maruz bırakılan ağır hasta tutsak Ayfer Ayçiçek, istemediği halde daha önce işkenceye maruz kaldığı Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne sevk edildi. Ayfer için endişeli olan ailesi ise bir an önce sağlık durumuna dair bilgi almak istiyor.
 
Adana’da 2007 yılında, “Örgüt üyeliği” iddiasıyla gözaltına alınıp tutuklanan ve 15 yıldır tutsak olan ağır hasta tutsak Ayfer Ayçiçek, Gebze M Tipi Kadın Kapalı Cezaevi’nden Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne sevk edildi. Ayfer’in ailesi, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Cezaevi’nin bugün kendilerini arayarak, Ayfer’in Gebze M Tipi Kadın Kapalı Cezaevi’nden sevkinin gerçekleştiği bilgisini verdiklerini ajansımız ile paylaştı.
 
İşkenceye uğramıştı! 
 
Daha önce de 2014 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Cezaevi’nde yaklaşık 40 gün tutulan Ayfer, avukatı aracılığıyla ajansımıza gönderdiği mektupta, yaşadığı işkence ve ihlaller nedeniyle orada kalmak istemediğini belirtmişti. Konuya ilişkin Ayfer’in ailesi ajansımıza konuştu.
 
İstemediği halde sevki yapıldı!
 
Ayfer’in ailesi, “Bugün Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nden aradılar ve Ayfer’in orada olduğunu söylediler. Mahkeme bir rapor istemiş diye götürmüşler. Doktoru ile konuştuğumuzda, atak mı geçirdi diye sorduk ama ‘Durumu iyi, heyete girecek’ dedi bize. Heyet de kararını haftaya Çarşamba günü 17 Mayıs’ta açıklayacakmış” sözleriyle yaşanan gelişmeleri anlattı. Yaklaşık 1 ay kadar önce, Ayfer’in kendileri ile doktora gittiğinin bilgisini paylaştığını söyleyen ailesi, “Doktor Ayfer’e, ‘Seni oraya sevk edeyim mi’ demiş. Ayfer de, ‘Ben orayı hiç sevmedim. Ben iyi olurum, gitmek istemiyorum’ demişti” sözleriyle Ayfer’in bir kez daha Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Cezaevi’ne gitmek istemediğini dile getirdi.
 
Ailesi bir an önce haber almak istiyor 
 
Doktora, Ayfer ile görüşmek istediklerini bildirdiklerini aktaran ailesi, “Normalde telefon görüş hakkı Cuma günü ama resmi tatilden dolayı bu hafta görüş yokmuş” dedi. Ayfer için endişe duyan ailesi, 16 Mayıs önümüzdeki Salı günü kapalı görüşte ziyarete gideceklerini paylaştı. Yine ailesi, Ayfer’le cezaevinde aynı odada kalan bir tutsak arkadaşının ailesinden, telefon görüşmeleri sonrasında bilgi almaya çalışacaklarını da sözlerine ekledi. 
 
Ayfer’in ailesinin talebi ise bir an önce sağlık durumuna dair bilgi almaları.
 
‘Son görüşümüzde elleri çok titriyordu’
 
Öte yandan Ayfer’in ailesi, geçtiğimiz hafta 2 Mayıs Salı günü açık görüşe gittiklerinde, Ayfer’in ellerinin çok fazla titrediğini, kullandığı ağır ilaçlardan dolayı da spor yapmasına rağmen çok fazla kilo aldığının bilgisini verdi. Ayfer’in morali kötü olsa da kendilerine hiçbir zaman yansıtmadığını, daima güçlü ve mücadeleci olduğunu vurgulayan ailesi, “Ayfer’e hala aynı ilaçları mı kullanıyorsun yoksa değişti mi diye sorduğumuzda, aynı ilaçları kullanmaya devam ettiğini söyledi. Spor yapıyor musun diye sorduğumuzda da yapıyorum dedi ama pek faydası olmuyor” sözlerini kullandı.
 
Ayfer Ayçiçek hakkında
 
Adana’da 2007 yılında gözaltına alınan ve tutuklanan Ayfer Ayçiçek, İnsan Hakları Derneği (İHD) verilerine göre Marmara cezaevlerinde tutulan ağır hasta tutsaklardan biri. “Örgüt üyeliği” iddiası ile yargılanan ve 22 yıl 11 ay hapis cezası alan Ayfer, uzun yıllardır Gebze M Tipi Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutuluyor. Ayfer, cezaevinde kaldığı süre boyunca çıplak aramaya, birçok kez de cezaevi memurlarınca sözlü tacize maruz bırakıldı. Tutuklandığı ilk süreçte 8 ay boyunca tek kişilik hücrede kalan ve sonrasında birçok cezaevine sürgün edilen Ayfer, gittiği her yerde farklı farklı hak ihlalleri, şiddet, işkence ve tecrit uygulamalarına uğradı.
 
‘Kamu malına zarar vermek’ten dava açıldı
 
Cezaevi koşullarından kaynaklı psikolojik rahatsızlıklar yaşayan Ayfer hakkında sağlık durumu yerinde değilken Alanya Cezaevi’nde kaldığı süreçte, “kamu malına zarar vermek” suçlamasıyla dava açıldı. Cezaevinde yaşadığı ihlallerden ötürü oluşan sağlık sorunları nedeniyle itirazda bulunamayacak durumda olan Ayfer’in cezası ise o süreçte kesinleşti. Ardından Gebze Kadın Kapalı Cezaevi’ne sürgün edilen Ayfer, bir buçuk ay boyunca Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi gördü. Burada da çokça psikolojik baskı ve işkenceye maruz kalan Ayfer, ilaçlarını kullanmaya bir süre daha devam etmek zorunda olsa da koğuşta kaldığı kadın tutsaklardan aldığı destek ile moral ve motivasyonunu korudu.
 
Haberimiz sonrası ilaçları verildi 
 
15 yıldır cezaevinde tutulan ve 4 yıldır düzenli olarak antidepresan ile beraber dört farklı ağır ilaç kullanan Ayfer, 2022’nin Temmuz ayında ajansımıza cezaevi memurlarının kendisine ilaçlarını “gözleri önünde içmesini” dayattığını iletmişti. Bu uygulamayı kabul etmediğini dile getiren Ayfer, ilaçlarının kendisine verilmediğini ve psikolojik işkenceye maruz bırakıldığını paylaşmıştı. Ayfer ayrıca yaşadığı psikolojik işkencenin üzerine sırf ilaçlarını cezaevi memurlarının önünde içmediği için kendisine 2 aylık disiplin cezası verildiğini de aktarmıştı. 22 Temmuz 2022’de ise ajansımızda Ayfer’in yaşadıklarına dair yayınladığımız haberin ardından kamuoyu baskısının da oluşması ile Ayfer, ilaçlarının kendisine verilmeye başlandığını paylaşmıştı.
 
Televizyon programında hedef gösterildi
 
Ayfer ayrıca ajansımıza, “TRT World” isimli televizyon kanalında yayınlanan bir belgeselde ismi açık bir şekilde verilip hedef gösterilerek kendisine psikolojik şiddet ve işkence uygulandığını aktarmıştı. Programın kaldırılması için Adalet Bakanlığı’na mektup yazan Ayfer, aldığı “absürt” yanıtta kendisinden “kanıt” istendiğini söylemişti.
 
ATK’ye güvenmedi
 
Öte yandan Ayfer, 15 yıllık tutsaklık sürecinde Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) “adil” raporlar vermediğini düşündüğü için de hiç başvuruda bulunmadı.
 
‘İnandığımız değerlerden vazgeçmeyeceğiz!’
 
Ayfer 26 Kasım 2021 tarihinde ajansımıza gönderdiği mesajda ise, “Hasta mahpuslar nezdinde özellikle kadın tutsaklara gösterdikleri bu duyarlılıktan kaynaklı JINNEWS’e özellikle teşekkür ediyorum. Bir nebze de olsa birileri ilgileniyor ve sesimize ses olmaya çalışıyor. Bir şekilde inandığımız değerler ölçüsünde varlığımızı sürdüreceğiz, bizi kabul etsinler veya etmesinler. İstedikleri kadar bu ağırlaştırılmış tecridi bize de her ne kadar yansıtmaya çalışıyorlarsa çalışsınlar. İnandığımız değerler noktasında bu gerçeklerden vazgeçmeyeceğiz, insani olarak yaşama talebimiz söz konusu, biz hep bunun ardılı olacağız” demişti.
 
 Yaşam mücadelesinde kararlı
 
Ayfer, hem kullandığı ağır ilaçların etkisi hem de ödem birikmesi ve vücudunda oluşan çok fazla şişmeye rağmen koğuşta beraber kaldıkları arkadaşlarının birbirlerine destek olması ve komünal bir yaşam sürdürmelerinden güç alarak var olmaya, kendini yaşamdan koparmamaya ve mücadelesini sürdürmeye devam ediyor.