“14 Mayıs’a sayılı günler kala faşizmin üretildiği Ankara’da Kürt kadınlarının kîlamları Kurdistan’a selam vererek, baskılara rağmen Yeşil Sol Parti’nin halklar ile birlikte güçlü bir parlamento temsiliyetini oluşturacağı mesajını bir kez daha meydanlardan gösterdi.”

 

Melek Avcı 

 

Cumhurbaşkanlığı ve 28’inci Dönem Milletvekili Genel Seçimi’ne çok az bir sür kaldı. Tarihsel öneminin yanı sıra kadınlar ve halkların kaderinin belirlendiği bu seçim, kafa kesen, kadınları katleden ve kadını ‘mülkiyet olarak gören ve domuz bağları kullanıp faili meçhullerin katilleri” olan ittifak ile halklara, kadınlara ve gençlere özgür, eşit ve demokratik cumhuriyeti vadedenler arasında geçiyor.

 

Demokratik bir cumhuriyetin inşası için öncü rolü üstlenen Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti), halk buluşmalarını ve mitinglerini seçime saatler kalaya kadar devam ettirecek. Bu seçim bürolarının açılışlarından ve halk buluşmaları mitinglerinden gelen hava halkın değişim ve özgürlük talebinde ısrarcı olduğu yönünde. Tek bir oyu dahi heba etmeyecek olan bu halk gerek alanlarda verdikleri mesajlar ile gerekse oy kullanmak için hareketli seçmen silsilesine olan ilgi ile 14 Mayıs gününde yeniden inşayı 3’üncü yol yapacaklarını kanıtladı.

 

‘Sözde halklar’ gerçek aydınlığın taşıyıcısı olacak

 

Faşizm’in merkezinin ve savaş kararlarının alındığı Saray’ın konumlandığı Ankara’da da Yeşil Sol Parti’nin rüzgârı esiyor. Defalarca şiddet ve baskı ile engellenmeye çalışılan seçim çalışmaları, konvoylar, halaylar ve sloganlara, büro saldırılarına rağmen, Kürt halkı ve Yeşil Sol Parti çatısı altında yer alanların binbir dilli sesi, Saray iktidarının çatlamak ve 14 Mayıs hamlesiyle parçalanacak olan camlarından içeri sızdı. “Hayali ülkenin sözde halkları” olarak Kürtleri nitelendiren Türk devlet sistemine ve kurumlarına “sözde halklar”, seçimde kilit rol oynayacaklarını ve yapay ampulün sözde aydınlığını, güneşin aydınlığına çevireceklerini gösterdi.

 

İsmi ve nüfusuyla faşizmi besleyen mahallenin ortasında Yeşil Sol

 

Halkların gerçek mücadelenin ve aydınlığın taşıyıcısı olacağı gerçeğini, faşizmin kalesinde yer alan Altındağ’a bağlı Türközü Mahallesi’ndeki kadınlar ulusal kıyafetleri ve Kürtçe kîlamları ile bir kez daha belirtti. Daha önce Kürtlere yönelik birçok ırkçı saldırıyla gündeme gelen bu mahalle Anadolu’ya göç etmiş Kürt nüfusunun ekonomik saikler ile aileleriyle birlikte yaşamayı seçtiği bir mahalle. Bununla birlikte imha ve inkâr bilincinin hâkim olduğu,  milliyetçi ve faşist AKP-MHP iktidarının da yoğun yaşadığı 16 bin 658 nüfuslu bir yer. Hem mahalleye konulan isim ile göç ederek gelen ve yıllardır yerleşik olan Kürt halkına yönelik inkarcı tutumun ve psikolojik şiddetin iktidar kurumları eli ile yansıtılmasının yanında,  Kürt gençlerine ve çocuklarına yönelik ırkçı saldırılara da şahitlik etmiş bir mekan.

 

10 Mayıs Ankara mitinginden önce iktidara en güçlü cevap

 

Bugün Ankara'nın ilçelerinde ekonomik, eğitim ve şiddet gibi pek çok neden ile topraklarından göç ettirilen binlerce Kürt, devletin asimilasyon politikalarına karşı direnişini ve bu direnişi gelecek nesle aktardığını Yeşil Sol Parti’nin seçim çalışmalarındaki katılımı ve coşkusuyla ifade ediyor. Seçim bürolarının önünde çekilen halaylar, atılan zılgıtlar 14 Mayıs’ta Ankara’nın da iktidara sandıkta vereceği bir cevap niteliğinde. Bu cevabın en güçlüsü Yeşil Sol Parti’nin 10 Mayıs Ankara mitinginden önce faşist Türközü Mahallesi’nde verildi. Beyaz yakalıların cirit attığı, devlet ve faşist şiddetin üst seviyede olduğu bu mahallede ulusal kıyafetleri ile seçim bürosuna Yeşil Sol Parti ile buluşmak için gelen kadınlar, halay çekmelerine dahi tahammül edemeyen devlet gücüne karşılık kendi seslerinin gücünü açığa çıkardı.

 

Kültür ve kimliğin koruyucusu kadınlar

 

5 Mayıs günü Türközü’nde HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’ın ve Yeşil Sol Parti Ankara milletvekili adaylarının katılımıyla gerçekleştirilen hem seçim bürosu açılışı hem de halk buluşmasında büronun önüne konuşlanan iktidar polisi çalan Kürtçe halaylara tahammül edemedi. Halkın halay çekmesini, kaldırımda durmasını ve slogan atmasını “seçim çalışmasının dışına çıkmak” olarak keyfi nitelendiren polisler halk buluşması boyunca bulundukları yerden ayrılmadı. Halay ve Kürtçe kîlamları susturarak coşkunun önüne geçeceğini zannetseler de alana ulusal kıyafetleri ile gelen kadınlar bu “umudu” kendi söyledikleri kîlamlar eşliğindeki halay ile boşa düşürdü. Yeşil Sol Parti etrafında özgürlük halayına duran kadınlar göç ettirildikleri topraklardaki halklarına sesleriyle ses vererek faşizmin kalesinde asimilasyon ve saldırılara rağmen kültür ve kimliklerinin koruyucusu olduklarını Kürdistan’a aktardı.  

 

Halkların kaderini kadınlar değiştirecek

 

Yeninin inşası ve demokratik cumhuriyet için eril zihniyetten arınmış bir iktidar için Yeşil Sol Parti ağacına “evet” mührünü 14 Mayıs’ta basacak olan kadınlar, gelecek nesli de bu bilinç ile seçim meydanlarına taşıyor. Dilleri, renkleri, kimlikleriyle alanlarda olan kadınlar, iktidar kurumlarının nitelendirdiği bu “hayali ülkeyi” “sözde” halkların ve yetiştirdikleri direnişçilerin koruyacağını tüm şehirlerde bir kez daha gösterdi. Kadınlar, seçimlerde en büyük rolü ve sorumluluğu üstlendiklerinin bilincinde olarak tüm Türkiye halklarının kaderini demokratik cumhuriyetin inşası ile 14 Mayıs’ta değiştirecek. “Kadınlar ile değiştireceğiz” bilinci Rojava’dan doğarak,  14 Mayıs’ta tüm Türkiye halklarına, oradan Rojhilat’a, İran’a,  Afganistan’a silsile gibi yayılacak bir paradigmanın ilk adımı olacaktır.