İZMİR - Seçimlere sayılı günler kala kadınlar, oyunu kadın özgürlüğünü savunanlardan yana kullanacağını söylüyor. 

 

Cumhurbaşkanılığı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimlerine 11 gün kaldı. Siyasi partilerin seçime hazırlıkları aralıksız sürürken, mevcut AKP-MHP iktidarının değişmesi gerektiğine ilişkin mesajlar toplumun her kesimi tarafından veriliyor. İktidarın gitmesi gerektiğini söyleyenlerin başında da kadınlar geliyor. 20 yılı aşkın süredir iktidarda olan AKP’nin kadınları eve kapatan kanunları yürürlüğe sokmak istediğini belirten kadınlar, seçimlerde oylarını kadınların özgürlüğünü ve haklarını savunanlardan yana kullanacaklarını söylüyor. Alanlarda her fırsatta Rojhilat’ta kadınlar öncülüğünde başlayan ‘Jin jiyan azadî’ isyanının dünyanın her yerine taşındığını söyleyen kadınlar, mücadeleye her zaman devam edeceklerinin altını çiziyor.

 

‘Yeşil Sol’a oy verilmeli’

 

Türkiye’de kadınlara her yerde şiddet uygulandığını ve kadın cinayetlerinin politik olduğunu ifade eden  Yazar Kırbaç, “Ama bizim Kürt ve Alevi kimliğimizden dolayı üzerimizdeki baskılar daha fazla. Gülistan Doku hala kayıp, hala bulunamadı ve işbirliği ile kaybedildiğini biliyoruz. Katiller korunuyor. Kadınlara nefretlerini biliyoruz. Bence Türkiye’deki bütün kimliklerin birleşimi olan Yeşil Sol’a oy verilmeli. Yeşil Sol kadın politikasını daha iyi uyguluyor, eşbaşkanlık sistemi kadın milletvekili kontenjanı fazla, kadınların önü daha açık” şeklinde ifade etti.

 

‘Yaşamın aktığı her yerde olacağız’

 

Kadın cinayetlerinin olmadığı, kadınların daha rahat ortamlarda çalıştığı, sokaklarda rahatlıkla gezebildiği bir ülke istediklerini söyleyen Nilgün Gürbüz, “Kadınların gülüşünü bile pasifize ettiler. Kadınların çok büyük rolü var. Her yerde kadınlar var. Onu elimizden almaya çalışıyorlar ama elimizden almayacaklar. İstanbul Sözleşmesi zaten kaldırıldı, cinayetler normal haber gibi veriliyor. Hiçbir yaptırımı yok. Biz bunların daha fazla yaptırıma uğramasını istiyoruz. Kendine güvenen kadınların oluşmasını istiyoruz. Yaşamın aktığı her yerde olacağız” şeklinde ifade etti.

 

‘Onlara izin vermeyeceğiz’

 

Amed’de gözaltına alınanların aralarında tiyatrocuların da bulunduğunu ve baskıcı iktidarların ilk olarak sanata ve bilime saldırdığını ifade eden Ekin Nalduvan da, “Şaşırmadık mücadelenin arkasındayız. Emek sinemasının kapatılmasından sonraki süreç Gezi Parkı ile devam etti. Kendi tabirleriyle en güçsüz gördükleriyle başlıyorlar. Önemli bir tehlikeyle, radikal İslam tehlikesi ile karşı karşıyayız. Sanat olmazsa düşünmeyen bir toplum olur. Sanat sorunları estetik bir şekilde görmemizi sağlar. Ancak muhafazakarlaşma sanatta da görülüyor. İstediğimiz oyunu oynayamıyoruz, her an sansürle karşılaşıyoruz. Televizyonda tarihi çarpıtılmasıyla karşı karşıyayız. Tarihi kendi bakış açılarıyla yeninden yazma derdindeler ama biz onlara izin vermeyeceğiz” dedi.

 

‘Özgür eş yaşamı yaşatacak olan kadınlar’

 

Rojhilat’ta başlayan isyanın dünyanın her yerinde ses getirdiğini ifade eden Pelda Ege ise, kadınları bu direnişi büyütmeye çağırdı. Pelda, “Türkiye’de ve dünyanın birçok yerinde ‘Jin jiyan azadî’ sloganı çok büyük ses getirdi. Yaşamı yaratan kadının bu sloganda yer bulduğu açık. Toplumun özgürlüğü için kadının özgürleşmesi gerekiyor. Kadın hareketinin dokunmadığı kimse yok. Yaşamı inşa eden güzelleştiren kadınlar, büyük küçük demeden her kadının alanlarda olması yaşama dokunması lazım. Özne olması lazım. Direnişi başlatan ve büyüten kadınlar istediğimiz özgür eş yaşamı yaşatacak olan da kadınlar” şeklinde konuştu. 

 

‘Gelecek nesillere kadınlar umut vadediyor’

 

AKP iktidarı süresince kadınların şer’i uygulamalarla karşı karşıya kaldıklarını söyleyen Jülide Aslan AKP’nin yurttaşların hayatını kuşatan politikalar yürüttüğünü belirtti. Bu politikalara karşı en güçlü sesi çıkaran kadınlar ve LGBTİ+ hareketinin olduğunu belirten Jülide, “İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlükten çıkarılmasına da kadınlar karşı çıktı. Biz kadınlar gene alanlarda haklarımız için mücadele edeceğiz. Ama en azından cehennemin kapılarını kapatabileceğimizin umudunu taşıyoruz. Her zamanki gibi kadınlar en küçük bir baskıda alanlarda olacak, mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Gelecek nesillere kadınlar umut vadediyor, jin jiyan azadî” dedi. 

 

‘Kadınlar özgürlük vadedenleri desteklemeli’

 

AKP’nin kadını aşağılayan eve kapatan bir anlayışı temsil ettiğini ifade eden Özgül Mollaibrahimoğlu “Afanistan’ı görüyoruz varmak istedikleri o. Kız çocukları okumasın. Sermayeyi böyle kalkındıran başka iktidar olmamıştı. Artık geçmişte sermaye yanında yer alanlar bunlardan daha farklıydı dedirtecek kadar. Darbe de yaşadık ama böyle bir açlık sefalet yok. ‘Evde otur kocana biat et, kocandır döver de sever de’ kadınlara dayattığı bu. Nafakadan, seçme seçilme hakkına gelecek. Afganistan’da kadınları işyerlerinden aldılar. Kadınlar sahip oldukları hakları sıkı sıkıya savunmalı, daha ileriye taşımalı. Ekonomik olarak özgürleşen kadın köle olmaz. Kendilerine özgürlük vadedenleri desteklesinler” sözleri ile kadınların özgürlükten yana tercih yapmalarını istedi.