İZMİR - Kürt siyasetçi Gültan Kışanak, İzmir’de düzenlenen kitap fuarında okuyucularıyla buluştu.

 

Kürt siyasetçi Gültan Kışanak, İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde düzenlenen 4’üncü İzmir Kitap Fuarı'nda bir söyleşi gerçekleştirdi. Gaziemir Fuar'da gerçekleşen söyleşiye, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri Burcugül Çubuk, Öznur Bartın, İbrahim Akın, Mahmut Dindar’ın yanı sıra çok sayıda okuyucu katıldı.

 

Kobanê Kumpas Davası’nda yaptığı savunmalarından oluşan “Davacıyım” adlı kitabına ilişkin konuşan Gültan, “Bu bir savunma değil, tarihe not. Tarihin tanıklarına konuşmak istiyoruz. Biz aslında sanık değil davacıyız. Arkadaşlar mahkeme salonlarını direniş alanına çevirdiler. Diğer savunmaları da sizlerle buluşturacağız. Son derece politik olarak kurgulanmış bir davaydı. Biz de tarihsel yerde durmamız gerektiği gibi durduk” dedi.

 

‘Kürt sorununun çözümünde ısrarcı olduk’

 

Kitabı, hakikat ve barış başlıkları altında Kobanê Kumpas Davası'nın önemini vurgulamak amacıyla yazdıklarını belirten Gültan, davanın, Kobanê direnişini yargılamaya çalıştığını vurgulayarak, “Kobanê direnişini sahiplenen bir hareket vardı, ama provokatörler bunu engellemeye çalıştı. Hakikati ters yüz ederek tarihi yargılamaya çalıştılar. Dava halen bitmedi. Arkadaşlar halen içeride. Aynı konu ile hem beraat hem de ceza yazan bir garabetle karşı karşıyayız. Bütün arkadaşlarımız özgürleşene kadar mücadele edeceğiz. Bu kitabın da buna vesile olacağını düşünüyorum. Bütün arkadaşlarımızı buraya alacağız. Bizler tarihsel sorumlulukla Kürt sorununun çözümünde ısrarcı olduk” şeklinde konuştu.

 

‘Seyreden değil, öncülük eden olmalıyız’

 

Gültan, son günlerde yaşanan gelişmelere ilişkin ise somut adımların atılmadığını belirterek, geçmişten gerekli derslerin çıkarılması gerektiğini sözlerine ekledi. Gültan, şöyle devam etti: “Biz bu konuyu mahkeme salonlarında değil, özgür koşullarda tartışmak istiyoruz. Dönemin tüm aktörlerinin kendilerini özgürce açıklayabileceği bir ortam olması lazım. Geçmişte yapılanı irdelemek ve daha iyisini yapmak için çalışmalıyız. Eskisinin bir tekrarı olmaz. Yeni yollar açmalıyız. Dönemin aktörlerinin birbirinin yüzüne bakarak muhasebe yapması gerekir. Mesela akil insanların bir araya gelip değerlendirme yapması lazım. Meclis’in yaptığı bir rapor vardı ama eksikti. Bu konu egemenlerin, muktedirlerin ve iktidarın konusu değil, halkın konusudur. Biz seyreden, takip eden değil kendi davasını kamuoyu ile buluşturan ve davasında öncülük eden taraf olmalıyız.”

 

‘Bu ülkede hak ve özgürlüklerin sınırı Kürtlere göre çiziliyor’

 

Kayyım uygulamalarına ilişkin de konuşan Gültan, muhalefetin ortak şekilde kayyım atamalarına karşı ses çıkarması gerektiğini belirtti. Gültan, “Kayyım meselesi bize gösterdi ki bir ülkede demokrasi ya vardır ya da yoktur. ‘ Kürtlere yoksa Türklere vardır’ diyemiyorsunuz. Biz bunu 2016’dan beri söylüyoruz fakat ben yeterince anlaşılmadığını düşünüyorum. Bu ülkede hak ve özgürlüklerin sınırı ‘Aman Kürtler de yararlanacak’ diye çiziliyor” ifadelerini kullanarak, Kürt sorunu çözülmediği sürece ülkede demokrasinin olamayacağını da ekledi.

 

Söyleşinin ardından okurların sorularını yanıtlayan Gültan, daha sonra okurları için “Davacıyım” kitabını imzaladı.