‘Sağlığa ayrılacak bütçe savaşa ayrılıyor’

  • 17:57 2 Mayıs 2023
  • Güncel
 
İZMİR - HDK sağlık meclisi Yamanlar kadın seçim bürosunda kadınlarla bir araya geldi. Kadınlar sağlığa erişimin eşit, ücretsiz ve anadilde olması gerektiğini söylerken, devletin sağlık konusunda alması gereken önlemleri almadığını ifade etti.
 
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Sağlık Meclisi, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) İzmir’in Bayraklı ilçesindeki Yamanlar mahallesindeki kadın seçim bürosunda kadınlarla bir araya geldi. Buluşmaya İzmir 2. Bölge milletvekili adayı Aysel Önen Turan, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi üyeleri ve çok sayıda kadın katıldı. Kadınların yaşadıkları sağlık sorunları dinlenilen buluşmada sağlık sisteminin yetersizlikleri dile getirildi. 
 
‘Karnımız doyuyor ama nitelikli beslenemiyoruz’
 
HDK Sağlık Meclisi’nden hemşire Sibel Örkmez yaptığı konuşmada koruyucu sağlığın varlığından söz ederek, bunun asıl amacının hastalıklar ortaya çıkmadan önce önlem alınması olduğunu söyledi. Hastalıkların beslenmekten bağımsız olmadığını belirten Sibel, “Karnımız doyuyor ama nitelikli beslenemiyoruz. Devlet sizin sağlığınıza ayıracağı bütçeyi savaşa ayırıyor, kendi sermayedarlarına aktarıyor” dedi.
 
‘Her kadın sağlık konusunda bilgedir’
 
Hekim Münevver Kaynaktürkmen de konuşmasında “Kendimizi eşit, özgür ifade edebiliyor muyuz? Bu bize bunları yapamayınca nasıl geri dönüyor, sağlığımız etkileniyor mu?” diye sordu. Münevver, konuşmasının devamında “Sağlıklı bir toplum için daha bebekler doğmadan annelerin daha sağlıklı olması lazım, iyi beslenmesi lazım. Anne-bebek sağlığı birbiriyle yakından ilişkili. Kadınların bu konuda yıllardır biriktirdiği bilgileri birbirleriyle paylaşması lazım. Aslında her kadın bir bilge, sağlık konusunda bilgedir. Yüzyıllarca aktarılan bir sağlık bilincimiz var. Birbirimizi iyileştirme gücümüz var ama günümüzde her şeyimiz tıpa bağımlı hale gelmiş” ifadelerini kullandı. 
 
Eşit ve ücretsiz sağlığa erişilemediğini vurgulayan Münevver, “Yaşamı yeniden kurarsak Yeşil Sol Parti’nin sağlık politikası bu, biz sağlığımızı kendi ihtiyaçlarımıza göre en küçük birimden örgütleyerek ihtiyacımızın olan nedir bilebiliriz. Sağlığa ulaşım kolay olmalı ve herkes eşit sağlık hizmetini almalı. Kadınların kadın olmaktan kaynaklı bir takım farklı yaşam döngüleri var” diye belirtti.
 
‘Hasta müşteri olarak görülüyor’
 
HDP İzmir il yöneticisi ve doktor Ayşe Özdamar ise devletin hastalıklardan korunmak için alması gereken önlemler olduğunu fakat bu önlemleri almadığını vurgulayarak “Diyabetten korunmak için devlet bir takım önlemler almalı ama almıyor. Birinci basamak hizmeti sunmuyor ama bir bütçesi var devletin. Devlet diyabet hastalığı henüz yeni başlamışken yani daha az ilaca ihtiyaç duyulurken bunlar için bütçeden para ayırmıyor. Ne yapıyor? Diyabetin son döneminde hastaların ihtiyaç duyacağı diyaliz merkezlerine bütçeyi ayırıyor. Yani diyor ki; ‘benim hastam iyice ağırlaşsın ki diyaliz merkezlerine para ödesin’. Niye bunu yapıyor? Çünkü o hastayı müşteri olarak görüyor” değerlendirmesinde bulundu.
 
‘Anadilde sağlık hakkı alınmalı’
 
İnsanların anadiliyle sağlık hizmeti alması gerektiğine dikkat çeken Ayşe, “Kadınlar hangi dili biliyorsa sağlık hizmetini de o dilde almalı. Hekim o dili bilmiyorsa tercüman bulundurmalı hastanede. Şimdi bir takım özel hastaneler var, karlı müşterileri için Rusça, İngilizce, Fransızca, Arapça tercüman bulunduruyor ama bu ülkede en çok konuşulan ikinci dil olan Kürtçe’yle ilgili tercüman bulundurmuyorlar” diye konuştu. 
 
‘Bizleri özel hastanelere taşımak istiyorlar’
 
Aysel Önen Turan, konuşmasında iktidarı eleştirerek, iktidarın bütün araçlarını kadın üzerinden götürdüğünü söyledi. Sağlık meselesinin toplumsal bir mesele olduğunun altını çizen Aysel, “Son dönemlerde HPV denen kadınlar için rahim ağzı kanseri aşısı var ve bu aşı çok basit ve devlet bunu bize sağlamak zorunda ama devlet bırakın bunu sağlamayı kit vermiyor. Sadece özel hastanelere taşımak istiyorlar bizleri. Yani iyice hastalandıktan sonra tanı konulmadan hiçbir şeyin farkına varmadan direkt o hastanelere bizi taşımak istiyorlar. Çünkü orada çok büyük bir rant var” diye ifade etti.
 
Konuşmalardan sonra kadınlar, kadın sağlığı üzerine sorular sordu. Çalışma “Jin jiyan azadi” ve “Kadın yaşam özgürlük” sloganlarıyla sona erdi.