1 Mayıs’ta seslerini yükseltecekler sandıkta da sistemi değiştirecekler!

  • 09:01 30 Nisan 2023
  • Emek/Ekonomi
 
İSTANBUL - Kadınların emeklerinin görünür olması için mücadele eden kadınlar, “Ev işi iş, ev işçisi işçidir” sloganı ile 1 Mayıs’ta alanlarda seslerini yükselteceklerini, 14 Mayıs’ta da sistemi değiştirmek için  sandığa gideceklerini belirtti. 
 
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde işçi ve emekçiler alanlara çıkmaya hazırlanırken, AKP-MHP iktidarının politikalarına karşı kadın emeğinin görünür olması için kadınlar mücadelelerini sürdürüyor. İmece Ev İşçileri Sendikası kurucu üyesi Minire İnal ile kadınların eve hapsedilmeye çalışılmasına karşı mücadele eden Azime Deniz, 1 Mayıs, kadın emeği ve seçimlere ilişkin konuştu. 
 
Görünmeyen emek için mücadele ediyor
 
İmece Ev İşçileri Sendikası’nın yıllardır süren bir mücadelesi olduğunu dile getiren Minire, bir arkadaşı aracılığıyla bu mücadele ile tanıştığını ve beraber çalışma yürütmeye başlattıklarını dile getirdi. Minire, “Antalya’da da faaliyet yürütmeye başladık. Ev İşçileri yani gündelikçi, hasta bakan, yaşlı bakan, ev temizliğine giden ve  yüzde 90’ı kadın olan işçilerin sosyal haklarını kazanabilmeleri için mücadele ediyoruz. Hepimiz biliyoruz ev işçilerinin sosyal hakları yok, emeklilik gibi bir güvencesi yok, bugün işimiz var yarın yok hiçbir güvencemiz yok günü birlik yaşıyoruz. Ev işçilerinin sosyal haklarını kazanmaları için mücadele ediyoruz. Ev işçilerine, birçok eğitim verdik. Süpürge Akademisi diye bir akademi kurmuştum 2 yıllık bir çalışmaydı. İstanbul, Bursa ve Antalya’da birçok eğitim verdik. Bu eğitimlerin geri dönüşmü çok iyi oldu. İşçi sağlığı, iş güvenliğinden tutun da iş hukukuna kadın emeğine kadar birçok konuda eğitimler verdik. Hukuksal dayanışmamız zaten var, davaları takip ediyoruz, kazanımlarımız var. Fatma Aldal’ın davası sonuçlandı işveren ceza aldı. Buna benzer birçok dava var. Göçmen ev işçilerinin dosyaları için mücadele ediyoruz” sözleri ile yaptıkları çalışmaları anlattı. 
 
Hükümetin karşısında işçilerin yanında
 
Gerçekleştirdikleri atölyelerin sonucunda birçok kadının sendikaya başvurduğunu ve sadece çalışma ortamında değil evde de kendi hakkını aramaya çalıştığını söyleyen Minire, “Bir ev emekçisi kadın, ‘ben eşime gidebilir miyim demedim. Ben derneğe gidiyorum dedim’. Başka bir ev emekçisi kadın işvereni ile konuşmuş sonra yolda giderken kendi kendine gülmüş ‘ben bunları nasıl söyleyebildim’ demiş ve bize bunun için teşekkür etti. Birçoğu haklarını bilse bile ifade edemiyor, daha kendilerini güvende hissettiler İmece ile. Bizim sendikamız kadın sendikası, kurucuları, başkanı, üyeleri kadın. Sendika Başkanı’nın kendisi ev işçisi yani işçilerden oluşan bir sendika zaten. Patronun, hükümetin karşısında olan bir sendika” dedi. 
 
Tek maaş artan iş yükü
 
Ev işçilerinin en büyük sorunların başında sigortasızlık ve güvencesiz çalışma koşulları olduğunun altını çizen Minire, “Pandemi döneminde mesela normal işçi olsaydık bir ödenek alabilirdik ama ev işçilerinin böyle ödenekleri yok. Ben kendim de aynı zamanda ev işçisiyim.  En son çalıştığım evde iki çocuk, dört tane de hayvan vardı, ben ev işçisi miyim? Çocuk bakıcısı mıyım? Temizlik işçisi miyim? Ne olduğum belirsizdi. Karı koca ayrılardı haftada bir gün kadının evindeyken adamın evine temizliğe gidiyordum. Cumartesi günleri yarım çalışıyordum, kadın anneme misafir gelecek seni de götüreyim diyordu gezmeye götürüyor gibi ama orada da annesinin misafirlerini ağırlıyordum. Çocuklar üniversiteyi kazandı İstanbul’a onların evini temizlemeye gittim. İki üç ayda bir gidip oranın işini yapıyordum ve bunlar bana ekstra ücret değildi. Aldığım maaşla 3-4 tane ev işi yapıyordum” diyerek yaşanan emek sömürüsünü anlattı.
 
ILO-C 189 imzalansın
 
Sendika olarak taleplerini dile getiren Minire, yıllardır dile getirdikleri ve ILO-C 189 sözleşmesinin imzalanması sonucunda bir haklarını kullanabilmenin önünün açılacağını söyledi. Minire, “ILO-C 189 ev işçilerine, insana yakışır iş sözleşmesi. Bu sözleşme imzalanırsa ev işçileri de iş yasasına girecek diğer işçiler gibi biz de işçi olacağız. Bizim de emekliliğimiz, sosyal haklarımız olacak, aileye bağlı değil de kişinin kendi sağlık güvencesine sahip olması başka bir şey. Birçok ülkede bu imzalandı ama bizim Türkiye hala imzalamadı. Biz defalarca Meclis’e gittik şuanda da görüşüyoruz. Hükümet iş kadınlardan çıkar erkekler de ev işçisi olur diye imzalamıyor olabilir diye düşünüyoruz. Sendika olarak en büyük talebimiz iş yasasına girmek, emekli olma, sağlık güvencesi ve emekliliğimizin olması.” 
 
İş kazasını mahkeme reddetti
 
Kendisinin de önceden ev işçisi olduğunu hatırlatan Minire, bu süre zarfında iş kazası geçirdiği ve yaşadığı hak ihlallerini anlattı. Minire, “Kaza sürecim oldu. İmece ile tanıştıktan sonra dava açabildik. Ne maddi ne manevi gücümüz yoktu. 5 yıllık bir süreçten sonra hakim reddetti. Gerekçe olarak da çıkan yasayı yani ayda 10 günden az çalışmamı gösterdi. Bu yasa 2015 yılında çıktı ben ise davayı 2013’te açtım geriye dönük yasa işlemesi dünyanın hiçbir yerinde yok. Dava şuanda üst mahkemede” diyerek yaşanan hukuksuzluğa değindi. 
 
‘Hükümet kadınlar için 20 yılda ne yaptı?’
 
Devamında 14 Mayıs’ta gerçekleşecek olan seçime dair konuşan Minire, bir çok hak ihlalinin önünü açan AKP-MHP iktidarını göndermekte kararlı olduklarını vurguladı. Minire, “Bu AKP’den artık gına geldi, gitsin istiyoruz yeni gelen çok mu iyi olacak? Hayır. O da iyi olmayacak ama en azından nefes alırız diye umut ediyoruz. AKP hükümeti 20 yıldır iktidarda, kadınlar için ne yaptı? Ev işçileri için ne yaptı? Doğa için ne yaptı? Ağızları yol yaptık diye açılıyor. Ben yolu napayım benim yaşam alanım yok, beni eve hapsediyor, doğayı katlediyor, eğitim, işçi hakları yok. Halkın birbirine desteği ile insanlar hayatlarını idame ettiriyor. Hükümet nerede? Ne işe yarıyor? Seçimlerden beklentimiz yüksek, zaman içerisinde her şey güzel olur diye umut ediyoruz” şeklinde konuştu. 
 
‘Ev işi iş, ev işçisi işçidir’ sloganıyla 1 Mayıs’a
 
Son olarak sendika olarak 1 Mayıs’a  “Ev işi iş, ev işçisi işçidir” sloganıyla gittiklerini açıklayarak herkesi alanlara çağıran Minire, “Bütün ev işçilerini İmece Ev İşçileri Sendikası çatısı altına toplanmaya davet ediyorum. Gelin birlikte mücadele edelim ve birlikte kazanalım” çağrısı yaptı. 
 
Ailede tek çalışan kadın
 
Kendi memleketi olan Muş’tan ekonomik nedenlerden dolayı İstanbul’a göç etmek zorunda kaldığını söyleyen tekstil işleten Azime Deniz, 5 yıldır bütün engellemelere rağmen iş yerini açtığını iş hayatına atıldığını ifade etti. Azime, “Kadınlar çalışmasın, evde otursun çocuk baksın erkekler tek çalışsın istiyorlardı ondan dolayı çalışmama sıcak bakmıyorlardı. Aile içerisinde çalışan tek kadın benim. Bu iş benim kendime olan inancımı güçlendirdi, yapabileceğime inandım. Kadınlar da bu süreçte bana destek oldular yapabileceğime inandılar bu çok iyi geldi bana” dedi.
 
‘Kazandığım parayı kendim için harcayamıyorum’
 
Birçok kadına çalışma alanı açmaya çalıştığının altını çizen Azime, yanında çalışan sayısının sürekli değişkenlik gösterdiğini dile getirdi. Azime, “Bazen 10 bazen 20 kadın çalışıyor. Yanıma çalışmaya gelen bir çok kadın ailesinin kendilerine engel olmaya çalıştığını söylüyor ancak onlar yine de kararlı bir şekilde geliyor. Dükkanı ilk açtığımda bu kadar çalışanım yoktu şimdi ekonomik krizin derinleşmesiyle beraber çalışan da arttı. Çünkü evin faturalarının fazla gelmesi çalışmalarına neden oluyor” dedi. Ardından dükkanını açtığından bu yana giderin arttığını gelirinin azaldığını dile getiren Azime, “Önceden cebimde para kalıyordu ama şimdi cebimde para kalmıyor. Kazandığım parayı kendim için harcayamıyorum. İş sahipleri fazla kazanıyor ama biz parça başı iş yapıyoruz zam istediğimde zam yapmıyorlar. Önceden 100 parça kıyafet için 20 lira para veriyordum şimdi 30 lira veriyorum.”
 
‘Kadınlar talepleri için 1 Mayıs alanlarına çıksın’
 
Bu derinleşen yoksulluk ve krizin karşısında sesini yükseltmek 1 Mayıs alanlarında ve sistemi değiştirmek için de sandığa gideceğini belirten Azime, “Erkekler kadın evde otursun, çocuk baksın istiyor bunu AKP’den güç alarak yapıyorlar. Çünkü AKP’nin kadının kaç tane çocuk doğuracağına dahi karışıyor. Erdoğan her zaman kadını kötüleyen söylemlerde bulunuyor. Bu yüzden kadın eve kapatılmaya çalışıyor. Kadınlar olarak birlik olalım ve AKP’yi indirelim. Burada çalışmaya gelen kadınlara 1 Mayıs’ı anlatıyorum hakları için sokaklara çıkıldığını söylüyorum ve gitmelerini söylüyorum. Ben alanlarda olacağım bütün kadınlar gelsin alanda taleplerini dile getirsin” kadınları alanlara çağırdı.