11 ayda 30 gazeteci tutuklandı: Susturamayacaksınız
- 09:04 29 Nisan 2023
- Güncel
Rozerin Gültekin
İSTANBUL- Özgür Kürt Basını’na yönelik 11 ay içerisinde 3 defa gerçekleşen tutuklamalara dair tepkilerini dile getiren gazeteciler, bugüne kadar yeteri kadar ses çıkarılmadığı öz eleştirisinde bulunarak, meslektaşlarının susturulamayacağını vurguladı.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma kapsamında Amed merkezli 25 Nisan’da 21 kentte çok sayıda adrese yapılan ev baskınında gözaltına alınan yüzün üstünde isimden şimdiye kadar aralarında gazeteci ve avukatların da olduğu 28 kişi tutuklandı. “Örgüt üyeliği” suçlamasından tutuklananlar arasında muhabirimiz Beritan Canözer, Mezopotamya Ajansı (MA) Editörü Abdurrahman Gök, gazeteciler Mehmet Şah Oruç ve Remzi Akkaya bulunuyor.
30 gazeteci tutsak
Geçtiğimiz yıl içerisinde Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma kapsamında 8 Haziran 2022’de içinde ajansımızın Haber Müdürü Safiye Alağaş’ın da olduğu 22 kişi gözaltına alındı. Gözaltıların ardından 16 Haziran’da da 16 gazeteci tutuklandı. Gazetecilerin iddianamesi 10 ay sonra geçtiğimiz Mart ayında hazırlandı. “Örgüt üyesi olmak” iddiasıyla yargılanan gazetecilerin ilk duruşması 11 Temmuz’da görülecek.
Diğer yandan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen başka bir soruşturma kapsamında da 29 Ekim 2022 tarihinde Mezopotamya Ajansı Yazı İşleri Müdürü Diren Yurtsever, muhabirleri Berivan Altan, Ceylan Şahinli, Deniz Nazlım, Emrullah Acar, Hakan Yalçın, Selman Güzelyüz, JINNEWS muhabirleri Habibe Eren ve Öznur Değer tutuklandı. Gazeteciler hakkında tutuklandıktan 3 buçuk ay sonra hazırlanan iddianamede haberler suç unsuru olarak gösterildi. 9 gazetecinin ilk duruşması ise 16 Mayıs tarihinde görülecek. Geçtiğimiz Haziran ayından sonra şimdiye kadar toplamda 30 gazeteci yaptıkları haberler nedeniyle tutuklandı ve halen de tutuklu bulunuyor.
Özgür Basın’ın yanındalar
Bütün bu baskılara, tutuklamalara, hedef göstermelere rağmen istediğine ulaşamayan ve Özgür Basın’ın kalemini düşüremeyen iktidar, bu sefer seçime kısa bir süre kala tekrardan saldırmaya başladı. Saldırılar karşısına özgür basının yanında tavrını alan kadın gazeteciler, yaşanan hukuksuzluğa dair tepkilerini dile getirdi.
Pnar Gayıp: Cesur ve onurlu gazeteciler
AKP-MHP iktidarının kendi koltuğunu korumak için seçimlere sayılı günler kala yine özgür basını hedef aldığını belirten Etkin Haber Ajansı (ETHA) Editörü Pınar Gayıp, bir yıl içerisinde JINNEWS ve Mezopotamya Ajansı’na 3 defa operasyon yapılmasının düşman politikaları ile bağlantılı olduğuna işaret etti. Pınar, “Gözaltına alınan ve tutuklanan gazeteciler Kürdistan’da iktidarın asker ve polis eliyle gerçekleştirdiği tüm insanlık suçlarını duyuran, hedef alınmalarına rağmen geri adım atmayan cesur ve onurlu gazeteciler. Gerçekleşen son operasyonun amacı da faşist iktidarın seçimleri kazanma hamlesi. Çünkü Kürdistan’da oyların çalınmasını engelleyecek, halkın ve avukatların sesini duyuracak, yaşanan hukuksuzlukları haberleştirecek gazetecilerin işlerini yapması engellenmek isteniyor” dedi.
‘Beritan’ın direnişine tanığız’
Ayrıca sürekli gazetecilik faaliyetleri gerekçe gösterilerek gözaltına alınan JINNEWS muhabiri Beritan Canözer’in yalan bilgiler sonucunda tutuklandığını belirten Pınar, şöyle konuştu: “Beritan’ın tutuklanmasıyla Kürt kadınlarının ve çocuklarının sesinin duyulması ve Kürdistan’da kadına, çocuğa yönelik suçların ortaya çıkarılmasının önüne geçilmek isteniyor. Kadın gazeteciler olarak daha çok mücadele edecek Beritan’ın ve tutuklanan meslektaşların kalemini yere bırakmayacağız. Beritan yalnızca haber yazdığı için tutuklanmadı. Bir Kürt kadını olarak sesi kısılmak istendi. Beritan’ın gazeteciliğine bir Kürt kadını olarak direnişine tanığız. Direnişini ve dayanışmayı yükseltmeliyiz. Bu saldırı da daha öncekiler gibi boşa düşecek. Kadınların sesi olan özgür basın susturulamaz.”
Barış Altıntaş: Tutuklamalar seçim hazırlığı
Gazetecilerin tutuklanmasının oluşan siyasi iktidardan dolayı şaşırtıcı olmadığını söyleyen Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) Direktörü Barış Altıntaş, “Seçimlere bu kadar az bir zaman kala bölgede gözümüz kulağımız olacak gazetecilerin demir parmaklıklar arkasına alınması elbette ki tesadüf değil. Savcıların, mahkemelerin ve kolluk kuvvetlerinin basını susturarak gerçeğin ortaya çıkmaması için ellerinden geleni ardına koymadıkları açık. Bunun bir seçim hazırlığı olması bir yana, geçtiğimiz sene içinde Kürt basınından Diyarbakır'da 16, Ankara'da 9 tutuklanan meslektaşımız hala cezaevinde. Diyarbakır'da tutuklananların iddianamesinin çıkması aylar sürdü. Bomboş sebeplerle, sadece gazetecilik yaptıkları için tutuklanan bu meslektaşlarımızın sayısı bu operasyonla arttı, bu kabullenilebilir bir durum değil” sözleri ile Kürt gazetecilerin hedef alınmasını eleştirdi.
Bu yaşanan hukuksuzluğa ve faşizme karşı her kesimden insanın sesini yükseltmesi, tepki göstermesi gerektiğinin çağrısını yapan Barış, “Kimse bir yere gitmiyor ve haber yapmaktan vazgeçmiyor” diye ekleyerek gazetecilerin işlerinin başında olduğuna işaret etti.
Fatoş Erdoğan: Yeterli duyarlılık gösterilmedi
Bu saldırıların Kürt basın geleneğinde yaşanan saldırılardan ayrı ele alınamayacağını vurgulayan Dokuz 8 Haber Ajansı muhabiri Fatoş Erdoğan da “Kürt gazeteciler kalemi asla yere düşürmedi ve Yazmaktan vazgeçmedi” diyerek özgür basın geleneğinin baskılara rağmen hakikati yazmaya devam ettiğinin altını çizdi. “Kürt gazeteciler kör, sağır taklidi yapan insanları gerçekle yüzleştirdi” diyen Fatoş, şöyle devam etti: “Kürt gazeteciler yok sayılan, varlığı kimliği kabul edilmeyen bir halkın sesi olmaya çalıştılar. Kürt gazeteciler sokak ortasında kaçırıldı, öldürüldü, gazeteleri bombalandı. Kürt basınına yönelik süreklileşen bu ihlallerin tek bir sebebi var ‘sessizlik’. Kürt gazetecilere yönelik hak ihlallerinde, gazetecilik hak ve meslek örgütleri yeterli duyarlılık göstermiyor ve tepkileri cılız kalıyor. Halkın gazeteciye sahip çıkmasında bir sorun yok. Gazetecilere kendi meslek örgütlerinin, meslektaşlarının omuz vermesi gerekir. Uzun zamandır kitlesel bir mücadele verilmiyor. Gerçeği susturmak mümkün değil. Gerçeğin peşinde koşan arkadaşlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz. Susmadılar susmayacaklar…”