Balyanlı kadınlar: Bir çadırda 8 aile yaşıyor
- 15:09 10 Şubat 2023
- Güncel
Rozerin Gültekin
SEMSUR - Yardımların geç ulaştığı 280 hanelik Balyan beldesinde 260 hane yıkılırken 102 kişi depremde yaşamını yitirdi. Balyan’da yaşayan kadınlar, yardım yapılsaydı daha fazla insanın kurtulabileceğini ancak yardım yapılmadığını söyledi. Kadınlar, bir çadırda sekiz ailenin yaşadığını dile getirdi.
Mereş merkezli yaşanan 10 il ve birçok ilçe ile köyü etkileyen depremin 5’inci günü. Yardım çalışmalarının öncelikli olarak gönüllüler ve yurttaşlar tarafından başlatılmasının ardından devlet kurumları deprem yerlerine ulaştı. Arama-kurtarma çalışmalarının yetersiz olmasından dolayı birçok kişi hala enkaz altında. Depremin ağır yıkıma neden olduğu Semsûr’da arama kurtarma ekipleri merkezde çalışmalar başlatsa da Semsûr’un birçok köyüne yardım ulaşmış değil. Merkeze uzak olan yerleşim yerlerinden biri olan bin 700 nüfuslu Balyan (Yaylakonak) beldesinde etkili olan depremde, beldenin yarısından fazlası yıkıldı. Beldenin Karaçalı Mahallesi’nde deprem ağır hasar yarattı. Depremde yaşamını yitiren yaklaşık 102 kişinin defnedildiği belirtildi.
280 hanenin olduğu Balyan beldesinde 260 hane yıkılırken geriye kalan 20 hane ağır hasar almasından dolayı oturulamaz hale geldi. Bin 700 kişinin yaşadığı beldeye 45 çadır yardımı yapıldı. 72’si beldede yaşayan yurttaşlar, 30’u dışarıdan beldeye gelen yurttaşlar olmak üzere 102 kişi yaşamını yitirdi.
‘Adıyaman’daki ölü sayısı yardım gelmediğini gösteriyor’
Depremin Mereş’ta gerçekleştiğini ama yaşamını yitirenlerin sayısının Semsûr’da daha fazla olduğunu söyleyen Seher Saymaz, “Ölülerin Adıyaman’da fazla olması Maraş’a yardım gittiğini Adıyaman’a gelmediğini gösteriyor. Göçük altında kalanlar yardım gelmediği için kurtulamadı. Yardım erken gelseydi bu kadar ölü sayısı olmayacaktı. Yağmur, kar olduğu için kişiler enkazda kaldığı için ölmüş olabilirler. Köyde kimse kalmadı. Yardım 3 gün sonra sağlanabildi. Depremden sağ çıkan enkazda kalanları kurtarmaya çalıştı. Şimdi köyün barınma sorunu var. 8 haneyiz hepimiz bir çadırda kalıyoruz” dedi.
Suriye’deki savaştan kaçtı çocukları depremde öldü
Suriye’de gerçekleşen savaşın ardından Türkiye’ye gelen Fediya Mustafa, yaşanan depremde enkazın altında kaldığını ve 5, 4, 3 ve 1 yaşında dört çocuğunu depremde kaybettiğini ifade etti. Fediye, “Çocuklarım enkaz altından 3 gün sonra çıkarıldı. 2 katlı evdi, ben ve eşim kendi çabamızla dışarı çıktık. Evimiz yok ev yardımı istiyoruz” şeklinde konuştu.
18 tane akrabası depremde yaşamını yitirdi
Deprem olduğunda evinin yıkıldığını ve enkazın altında kaldığını söyleyen Güllü Büyükkutlu, kendi çabaları ile evin içerisinden çıktığını dile getirdi. Güllü, depremde ailesinin kurtulduğunu ancak hayvanlarının yaşamını yitirdiğini söyledi. Güllü, “18 tane akrabamız depremde öldü. Halk kendi imkanları ve kepçeler ile enkazda çalıştı. AFAD’ın hiçbir yardımı olmadı. Eve, çadıra ihtiyacımız var. Şimdi komşuların çadırında kalıyoruz” dedi.
Yardım gitmeyen köy var
Deprem köylerinin neredeyse yok olduğunu dile getiren Elif Yücel, çok sayıda insanın ve hayvanın depremde yaşamını yitirdiğini söyledi. Elif, ”Evimiz yıkıldı dışarıda kalıyoruz. Dışarısı soğuk, çok üşüyoruz zaten çok fazla hastalığımız var. Depremde her şeyimiz gitti. Çok fazla ev yıkıldı. Köylere yardım gitmiyor, annem ve babam orada yardım gitmediği için yıkılan evlerden çıkarttığı şeyleri yiyorlar. Çatderesi mezralarına yardım gitmemiş” diye konuştu.
Balyan’da insan, hayvan herkes mağdur
Evini 2 yıl önce borç yaparak kısıtlı imkanlarla yaptığını söyleyen Medine Taşkaynatan, evinin borcu bitmeden evinin yıkıldığını ve birçok eşyasının yıkılan evin içinde kaldığını söyledi. Medine, depremden sonra Balyan’dan çıktığını daha sonra tekrardan Balyan’a döndüğünü ifade etti. Medine, sürekli deprem olmasından dolayı endişeli olduklarını belirterek şöyle devam etti: “Mahalleye gelen yardımlara fırsat bulamıyoruz gidip almaya. 6 kişi bu evde kalıyorduk şimdi hepimiz kaynımın evinde kalıyoruz öyle olmasaydı bizde sokakta kalacaktık. Çok fazla ölü var hangi birine yetişelim. Sağ kurtulduğumuza şükür ediyoruz. Balyan’ın yukarısında da ulaşılmayan insanlar var. Çoğu insanın ölüsü var. Ortada kalmışız. Sığınacak bir yerimiz olsun istiyoruz. Hayvanlarımız var ama yem yok ki onlara verelim. Saman evin içerisinde kalmış çıkaramıyorum. İneklerim çok zayıfladı. Ateş yok, su yok. Ne yapacağımızı bilmiyoruz.”