Sorxwîn Kobanê: Komplocular başaramayacak!

  • 09:01 10 Şubat 2023
  • Güncel
 
 
Newal Botan 
 
QAMIŞLO - PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik komployu değerlendiren Sorxwîn Kobanê, komplocu güçlerin amaçlarının Ortadoğu’da kendi istedikleri bir sistem kurmak olduğunu belirterek bunu başaramayacaklarını söyledi. Sorxwîn, “Önderliğin fikirleri ile komploculara karşı zafere ulaşacak” dedi. 
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın uluslararası bir komplo ile Türkiye’ye getirilmesinin üzerinden 24 yıl geçti. İmralı’da 15 Şubat 1999 gününden bu yana tecrit altında tutulan Abdullah Öcalan’dan yaklaşık 2 yıldır da hiçbir haber yok. Çeyrek asırdan bu yana devam eden tecrit ve uluslararası komploya ilişkin Savaşta Yaralananlar Derneği’nin yönetiminde yer alan Sorxîn Kobanê değerlendirmelerde bulundu. 
 
Komplonun amacı
 
Uluslararası komployu kınayan Sorxwîn, “Komplonun amacı Önder Apo’yu esir alıp onun şahsında Ortadoğu’ya müdahale etmekti. Komplocu güçler, bu şekilde Ortadoğu’ya hakim olmak istediler ve Kürt halkını da hedef aldılar. Yıl yıl bu komplo Ortadoğu’da farklı saldırı ve renklerle kendisini açığa vurdu. Komplocular Önder Apo’nun esareti ile halkın iradesini kırıp kendi egemen sistemlerine göre Ortadoğu toplumu içerisinde bir yaşam inşa etmek istedi. Ancak Ortadoğu halkları Önder Apo’nun düşünce ve felsefesini kendisine esas alarak kendilerini örgütledi, Ortadoğu’da Kürt halkının irade ve gücünü ortaya çıkardı. Komplo başladığında Kürt halkı yaşadığı her ülkede ayağa kalktı ve eylemleri ile komployu boşa çıkardı” sözleri ile komplonun amacına değindi.   
 
‘Ortadoğu halkları Önder Apo’yu sahiplendi’
 
Ortadoğu halkalarının Abdullah Öcalan’a sahip çıktığını ifade eden Sorxwîn, şunları belirtti: “Ortadoğu halkları kar kış dinlemeden eylemler yaparak Önder Apo’yu sahiplendi. Komplo yıl yıl devam etti. Önder Apo’yu zehirlemek istediler, saçlarını kestiler zorla, yine Ada’da yangın çıkardılar, avukatların gitmesine izin vermediler, disiplin cezası adı altında ağırlaştırılmış bir tecridi sürdürüyorlar. Önderlik Ortadoğu ve dünyada çözüm gücü olduğu için bu komployu gerçekleştirdiler. Ancak Ortadoğu halkları bu komployu boşa çıkardı. Ancak bizler cevap olmak için yetersiz kaldık.”
 
Ateşten çember oluştu
 
 Halkın Abdullah Öcalan etrafında ateşten bir çember oluşturduğuna dikkat çeken Sorxwîn, “Önderlik için gerçekleştirilen eylemler bugüne kadar hiçbir önderlik için yapılmış değil. Gençler ve halk önderlik etrafından ateşten bir çember, kalkan oldu. Mustafa Malçok arkadaş ‘Bedenimdeki ateşle 15 Şubat karanlığını aydınlatacağım’ demişti. Bu güne kadar da önderlik etrafından ateşten kalkan olunmaya devam ediliyor. Bu arkadaşların amacı canlarını yakmak değil, önderliğe yönelik bir saldırıya karşı siper olmak, sistemi yerle bir etmek. Bu felsefe ile 15 Şubat yaklaşırken Kuzey Kurdistan’da bir kez daha ‘Güneşimizi karartamazsınız’ diyerek Türk devletine ve dünyaya mesaj verildi” ifadelerini kullandı. 
 
‘Kimse halk ve önderlik arasına giremez’
 
Abdullah Öcalan’ın felsefe ve ideolojisine de dikkat çeken Sorxwîn, “Bugün Türk devleti ya da komplocu diğer devletler, tecrit ve ağır saldırılarla halkı önderliğin yokluğuna alıştırmak istiyorlar. Ancak hiç kimsenin halk ve önderlik arasına giremeyeceğini unutuyorlar. Çünkü önderlik felsefe ve ideolojisi ile halk içerisinde yer edinmiş. Halkı ve önderliği fiziki olarak birbirlerinden koparabilirler ancak hiçbir güç halkı ve özgürlük savaşçılarını önderlikten koparamaz. Önderlik, Ortadoğu halklarını kucaklamış durumda ve tüm halklar önderlik etrafında kenetlenmiş durumda. Bugün tüm dünya ‘Önder Apo’nun varlığı varlığımızdır’ diyor. Bu slogan Ortadoğu gerçekliğini gösteriyor” değerlendirmesi yaptı. 
 
‘Tecrit tüm dünyayı etkiliyor’
 
Dünyada yaşanan krizlere de değinen Sorxwîn şu sözleri kullandı: “Bugün Ortadoğu halklarından daha çok uluslararası komplocu güçler Önder Apo’nun fikirlerine ihtiyaç duyuyor. Tüm güçler ve uluslar biliyor ki dünyanın çözümü Önder Apo’dur. Ancak buna rağmen de önderlik üzerindeki tecrit giderek ağırlaştırılıyor. Önderliksiz bir yaşam kurmak istiyorlar. Ancak unutuyorlar ki halklar için önderliksiz bir yaşam yok ve dünyadaki krizler de çözülmez. Dünyadaki krizin çözüm anahtarı da önderlik. Egemen güçler önderliğin düşüncelerinin halkları aydınlattığını biliyor. Önderliğin fikirlerinin halklara yönelik komployu boşa çıkaracağını bildikleri için de tecridi derinleştiriyorlar.” 
 
‘Direniş egemen güçlerin yenilgisini gösteriyor’
 
“Önderliğe yönelik tecrit dünyada adaletin olmadığını gösteriyor, insan hakları yok” diyen Sorxwîn, son olarak şöyle dedi: “İmralı’da gösterilen direniş hiçbir yerde gösterilmiş değil. Bugün İmralı’daki direniş Ortadoğu halklarını da etkiliyor. Medya Savunma Alanları’nda özgürlük savaşçıları kimyasal silahlara karşı direniyor. Kuzey ve Doğu Suriye halkları her türlü saldırıya karşı direniyor.  Kuzey Kurdistan’da cezaevlerinde direniş var. Rojhilat’ta ‘jin jiyan azadî’ sloganı ile bir direniş yürütülüyor. Bu direnişler egemen güçlerin ve Türk devlet sisteminin çöktüğünü gösteriyor. 15 Şubat bir kara gün olarak belirlendi. Ancak Zehra, Elefterya, Sema Yüce, Viyan Soran, Mustafa Malçok ve diğerleri bedenlerindeki ateş ile bu kara günü aydınlattılar. Önderliğin fikirleri ile komploculara karşı zafere ulaşacak.”