İslahiye ve Nurdağı’nda incelemenin ardından: Tablo çok ağır

  • 09:08 9 Şubat 2023
  • Güncel
Rojda Aydın 
 
DÎLOK - Depremin ardından Nurdağı, İslahiye ve köylerinde incelemelerde bulunan heyet içerisinde yer alan ESP Eş Genel Başkan Yardımcısı Beycan Taşkıran, tablonun çok ağır olduğunu söyleyerek, herkese yardım ve dayanışma çağrısında bulundu.  
 
Merkez üssü Mereş’in Bazarcix ilçesi ile Dîlok olan 7,7 ve 7,5 büyüklüğündeki depremlerde binlerce kişi yaşamını yitirirken, arama ve kurtarma çalışmaları ise sürüyor. Bilançonun ağır olduğu yerlerden biri ise Dîlok’un Islahiye ve Nurdağı ilçeleri. Burada gerçekleşen depremlerin ardından çok sayıda kişi yaşamını yitirdi ve yaralandı. Öte yandan enkazların altında kalan diğer yurttaşlardan ise hala haber alınamıyor. Depremin ardından Halkların Demokratik Partisi (HDP), Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) ve Tevgera Jinên Azad’tan (TJA) oluşan heyet, Nurdağı, İslahiye ve köylerine giderek, incelemelerde bulundu ve halkın yaşamış olduğu zorlukları dinledi.
 
Heyet içerisinde yer alan ESP Eş Genel Başkan Yardımcısı Beycan Taşkıran, bölgedeki duruma ilişkin konuştu.
 
‘Tablo çok ağır’
 
Dîlok’ta depremin ardından tablonun çok ağır olduğunu söyleyen Beycan, İslahiye ve Nurdağı’nda binaların yüzde 60-70’inin yıkıldığını ve ayakta görülen çoğu binanın hasarlı olduğu söyledi. Hasarlı binaların tamamının yıkılması gerektiğini ifade eden Beycan, “Halk ya sokaklarda ya da yakınlarını kurtarmak için enkaz başında. AFAD’ın ‘her yere hakimiz’ yalanını çok somut olarak gördük. Çok az kurtarma ekibi var ve teçhizatları çok çok sınırlı. Gerçekten içinde bulanan insanlar çok büyük çaba sarf ediyorlar. Ama çok ağır soğuk koşularda çok sınırlı teçhizatla neredeyse kaç tane basit araçla insan çıkarılmaya çalışılıyor. Ama tablonun artık insan çıkarmaktan farklılaştığını artık hiç bir somut gelişmenin olmadığını görüyoruz. İmkan vermediği noktalarda cenazeler kepçelerle çıkarılıyor” dedi.            
 
‘Hastaneler dolup taştı’
 
Yurttaşların cenazelerinin sokaklarda olduğuna işaret eden Beycan, halkın cenazelerine sahip çıktığını vurgulayarak, “Cenazeler morglara bile taşınamıyor. Bu kadar ciddi bir insan kaybımız var. Büyük bir yıkım var. Bu yıkımın nedeni devlet ve sistemdir. Rant ve çıkar üzerine kurulu doğanın ve insanın emeği üzerine kurulu faşist rejimden kaynaklı bu kadar ağırlaştı tablo. Peki bu tablo ağırlaştı da ne oldu. Müdahale edildi mi, hayır.  Bu tablo karşısında demokrat devrimci ve enternasyonalist güçler seferber olmuş durumda” diye konuştu.
 
‘Sessiz kalmayalım’
 
Farklı kentlerden gelen yardım TIR’larının engellendiğine de dikkat çeken Beycan, “Dünden itibaren bu seferberliğe de saldırı ile yanıt verildi, engellendi. Bizim halkımıza çağrımız şudur; bu yasakları tanımıyoruz. Hiç biri meşru değildir. Halkımız çok zor durumda karakışta zor durumda ekmeksiz acılar içerisinde sevdiklerinin çığlıklarını duyarak ve onların ölümlerini izlemek zorunda bırakılıyor. Biz izlemeyelim, biz bu söylenenleri dikkate almayalım. Biz imdada yetişelim. Ne yapabiliyorsak araçlarımızla, dostlarımızla gönüllülerimizle her türlü desteğimizi halkımıza ulaştırmaya çalışalım. Bugünkü politik, ideolojik, insani ve toplumsal görevimiz budur. Asla seyirci kalmayalım. Asla vicdan çağrısına sessiz kalmayalım. Somut olarak imdada yetişmemiz, destek olmamız lazım. Bu kayıtsızlığa tepki vermemiz lazım” şeklinde konuştu.
 
‘OHAL rejimi ile bastıramazsınız’
 
Bilim insanlarının günlerdir depreme dair açıklama yaptığını aktaran Beycan, devamında şunları söyledi: “Göçük altında şu an 190 bin civarında insan var. Tablo çok ağır ve açık. Dün itibarı ile 6 bine yakın binanın yıkıldığı söyleniyor. Üç dört kişiden bile bu durumu çarpsanız ne kadar ağır bir tablo ile karşılaştığımızı görürsünüz. Yani on binlerce yüz binlerce insanın seferber edilmesi gerekir, koordine edilmesi gerekir. Bunun için çabalayan insanlar engelleniyor. Bunun için dünyanın farklı ülkelerinden gelmiş insanlar, uzman ekipler engelleniyor.  10 tane kent birçok merkez yerle bir olmuş durumda. Bazı ilçeler yüzde seksen yok olmuş durumda. Nurhak’a henüz giden yok. Tablo çok ağır, engellemelerle yasaklarla, OHAL rejimi ile bastırılamaz. Biz yaşadıklarımızı bu ağır tabloda bir kez daha gördük. Bu sömürgeci rejimin halk düşmanı karakteridir. Halk düşmanlığı çok açık ortadır. TÜSİAD bileşenleri tekeller iş birlikçi burjuvazi halktan ve işçi sınıftan çalanlar bağış kampanyası yapın diyor. Devletin halk düşmanlığı bir kez daha ortaya çıkmış durumda. Engellemelerle, OHAL rejimi ilan ederek bu tablo içinde bile engellemeye çalışıyor. Bu engellemeleri kaldırın. Bu engelleri kaldırmazsanız biz her şeyi yapacağız. Yapmak zorundayız. Halkın suyu yok. Halk acılar içerisinde ve şokta yaşadığı acılar ve devletin zulmü karşısında şok durumda halk ve en temel ihtiyaçlarını gideremez durumda.”
 
‘Dayanışma halkların inceliğidir’
 
Bütün yardımların halka acilen ulaştırılması gerektiği vurgulayan Beycan, “Sahra hastanelerinin kurulması gerekir. Suya temiz tuvaletlere ulaşması lazım. Konteynır, kışlık çadırlar, uyku tulumlarının ulaşması lazım. Herkesi on kentin dayanışmasına çağırıyorum. Dayanışma halkların inceliğidir. Bundan vazgeçmeyelim. Vazgeçmediğini de halkın çabasından görüyoruz. Şimdi gönüllü olarak burada çalışma zamanı” diyerek çağrıda bulundu.