ANKARA-  HDP’nin deprem bölgelerine yardım ulaştırmak için kurduğu kriz koordinasyon merkezinde 24 saat çalışmalar sürdürülüyor. Kriz koordinasyonunda yer alan Sultan Özcan, bölgeye şu ana kadar 90 yardım Tır'ının ulaştığını kaydetti.  

 

Merkez üsleri Mereş’in Bazarcix ve Elbistan ilçeleri olan deprem'in yaşandığı 6 Şubat gününden bu yana başta Mereş, Hatay ve Dîlok (Antep) olmak üzere 10 kentte yıkım ve can kayıpları yaşandı, yaşanmaya devam ediyor. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü verilerine göre 6 Ocak günü merkez üssü Bazarcix olan saat 04.17'de 7.7 büyüklüğünde, saat 13.24’te merkez üssü Elbistan ilçesi olan 7.6 büyüklüğünde depremler meydana geldi. Depremin üzerinden 35 saat geçtikten sonra ise 10 ilde OHAL ilan edildi.

 

Depremin ilk saatlerinden itibaren koordine olarak çalışmaları başlatan Halkların Demokratik Partisi (HDP) “kriz koordinasyon merkezleri” oluşturdu. HDP Genel Merkezi’nde oluşturulan koordinasyona bağlı il ve ilçelerde birçok birim oluşturularak depremden etkilenen ve enkaz altındaki yurttaşlara ulaşılmaya çalışılıyor. Bunun yanı sıra bölgeye ihtiyaçları ulaştırmak için yardım Tır’ları da devreye sokuldu.

 

3 vardiya şeklinde 24 saat çalışan kriz koordinasyon merkezinden, STK ve Siyasi Partilerle İlişkiler Komisyonu Eş Sözcüsü ve Merkez Yürütme Kurulu üyesi Sultan Özcan aktarımlarda bulunarak işleyiş ve çalışmalara dair son durumu aktardı. 

 

‘50 kişilik bir kriz koordinasyon merkezi devreye sokuldu’

 

Deprem anından itibaren HDP Genel Merkezi’nde 50 kişiden oluşan “kriz koordinasyon merkezi” oluşturularak daha önce il ilçe düzeyinde hazırlanan seçim koordinasyonu ekipleri acilen buraya aktarıldı. Oluşturulan 50 kişilik koordinasyon merkezine bağlı birimler oluşturularak, acil yardım hatlarını devreye sokan HDP, daha sonra ilk müdahale çalışmalarını başlattı. Sultan,  diğer illerde de bu birimlerin devreye sokulduğunu kaydederek, “Bu birimlerden deprem bölgelerine yardım için insan sevkiyatı yaptık, çünkü deprem alanındaki arkadaşlarımız da depremden etkilendiği için ilk saatlerde bir dağınıklık yaşanıyordu. İstanbul’dan, Ankara’dan, İzmir’den her yerden, parti meclisi üyelerimiz, kadın meclisi üyelerimiz ve gençlik meclisi üyelerimiz başta olmak üzere insanları bölgeye gönderdik. Diyarbakır’da da kriz merkezimiz var, onlar da Ankara ile koordineli olarak çalışma yürütüyor” dedi. 

 

’Şimdiye kadar 90 yardım Tır’ı yola çıktı’

 

Sultan, merkezin yürüttüğü çalışmaları “acil yardım toplama alanları” ikinci olarak ise “yardımların karşılanması ve acil müdahale gerektiren yerlere ulaşma” olarak iki başlıkta topladıklarını söyledi. Her ilden ilk bilgileri ulaştıracak 3 kişilik birimlerden genel merkezdeki kriz masasına bilgi aktarıldığını belirten Sultan,  “Enkaz altında kimler var, yardım nerelere yapılmak isteniliyor, yaralılar var mı gibi bilgileri alıp AFAD ile de işbirliği yaparak gerekli ekiplerin yönlendirilmesini sağlamaya çalışıyoruz. Yaralıların nakli ve yaralıların refakatçilerinin nerede konaklayacağına dair büyük büyük bir koordinasyon ağı oluşturduk. Diğer yandan gıda ve benzeri ilk elden gidecek ihtiyaçlarla yüklü tırlar hızla yola çıktı. Salı akşam itibari ile 90 tır yolda ve ilk etapta Malatya, Adıyaman, Mereş, Antakya, Dilok, Adana, Riha, Diyarbakır kendi yaralarını sarma ve koordinasyon olmada daha organize olmuş durumda. Ayrıca yardım etmek isteyen ve yardım alanları buluşturan bir masamız daha var. Örneğin Dersim’den hızlıca bir su sevkiyatı gerçekleştirildi. Amed’de Demokrasi Platformu'nda iş insanlarının da dahil olduğu yerde çok acil su sevkiyatları yapıldı. Belediyelerimize büyük ölçüde kayyım atanmasına rağmen elimizdeki 6 belediye çorba dağıtım merkezleri oluşturdu” diye konuştu.

 

‘Kriz masasına birçok telefon geldi’

 

Kriz koordinasyon merkezine birçok arama yapılırken, ilk olarak HDP’nin aranmasının depremden hemen sonra çalışmaları başladıklarından kaynaklı olduğunu belirten Sultan, gelen tüm telefonların ilgili birimlere yönlendirildiğini söyledi. Gelen aramaların birçoğunun enkaz altında kalan insanların kurtarılması için ekip ve yardım istemek için yapıldığını kaydeden Sultan, arama kurtarma çığlıklarının en çok bildirildiğini belirtti. Sultan, “Gelen tüm aramaları AFAD ve bölgedeki kriz koordinasyon merkezlerine ilettik. Arama kurtarma ekipmanları devlet ve iktidar tarafından sağlanmayınca arkadaşlarımız kendi çabalarıyla, dişleriyle tırnaklarıyla, buldukları çubuklarla ne buldularsa ilk yardım çığlıklarının olduğu yere koştu. Battaniye ve ısıtıcıların ulaşmasını sağladık çünkü don ve tipi olan bir bölgede ne Kızılay, ne çadır ne de başka bir şey vardı. Üretici firmaları aradık. Elden ele, evden eve imece usulü bulup dağıtmaya çalıştık. Topladığımız yardımların çoğu deprem bölgesine ulaştı. Yardımların dağıtılması için her ilde milletvekilleri gece gündüz çalışıyor. Eş Genel Başkanlarımız Pervin Buldan, Amed ve Semsur’daydı, Mithat Sancar, Hatay ve Adana’daydı çalışmaları ve durumu bizzat takip ettiler. Yardımlar için buradaki kriz masası 3 vardiya şeklinde gece gündüz çalışıyor“ ifadelerini kullandı.

 

Engellenen tırları ulaştırmak için diyalog sürüyor

 

Deprem bölgelerine gönderilmek istenen TIR’ların kaymakamlık tarafından bazı bölgelerde engellendiğini ve el konulmasına ilişkin Sultan, engellenen TIR’ların yardım bekleyen yurttaşlara ulaştırılması için siyasi istişare ve diyaloğun sürdüğünü belirtti.  Sultan, yardımların engellenme sebebini şöyle aktardı: “AFAD üzerinden tek elden yardımları ulaştırmak istiyorlar. Vekillerimiz 3 gündür bölgede girilmedik yer bırakmadı. Onlardan gelen bilgilere göre, deprem alanında her şey var ama devlet yok. Yıkım var, enkaz var, kar, tipi var ama yardım yok, enkaz kaldırma yok, arama kurtarma çalışmaları yok. Ama iktidarın planı bölgede olmayan AFAD eliyle yardımları tek elden ulaştırmak. Diğer demokrasi güçleri ile birlikte ilk bizler oradaydık, kendi yakınlarını kaybetmelerine rağmen toplumun yaralarını sarmak için ihtiyaç tespitinde bulundular. AFAD eliyle yürütülmesi gerekir denilen şey ‘hem yapmıyoruz hem de yaptırmıyoruz’ anlamı taşıyor. Dolayısıyla biz yardım tırlarının ilk elden ulaşması ve gerekirse AFAD ile birlikte dağıtılması için görüşmeyi sürdürüyoruz.”

 

Deprem vergilerinin yatırıldığı yollar enkaz

 

Depremin büyüklüğü düşünüldüğünde şu ana kadar iktidarın iş makinalarının, arama kurtarma ve helikopter ile çalışmaların yürütmesi mümkünken bunların hiçbirinin henüz yapılmadığını ve kısmen bazı bölgelerde başlattığını söyleyen Sultan, “Marmara depreminin vergilerinin kat ve katının yatırıldığı duble yollar, depremin vergilerini yol yapmak için kullandık dedikleri, havaalanları dahi çatlamış, patlamış ve büyük hasar almış durumda. Yardımları engelleyerek, enkazın altında hepimizin kaldığına dair bir yöntem uygulamaya çalışıyorlar ama dayanışma ağları, sivil ağlar, emek ve demokrasi güçleri ve dayanışan herkes bütün bu engelleri aşarak cana can, derde derman olma çalışmalarına devam ediyorlar. Engellenen yardımlar da istişare sonucu alınarak, bölgede planlı bir şekilde dağıtılacak” dedi.

 

‘OHAL talan siyasetinin üstünü örtme çabasıdır’

 

Deprem enkazının üzerinin örtülmeye çalışıldığını fakat bunun yerine bu önlenebilir felaketin enkazının kaldırılması için çalışılması gerektiğini vurgulayan Sultan şu ifadeleri kullandı: “Suçların üzerinin örtülmesi için olağanüstü hal değil, toplumun susturulması değil tam tersine bütün kanalların açılarak bütün sivil inisiyatiflerinin yurttaştan yurttaşa ağların, siyasi partilerin ilgili kurumlarının alanın açılması gerektiğine dair görüş belirttik. OHAL yarın Meclis’e geliyor HDP, bunun yaraları sarmak yerine suça örtü olacağını, toplumu susturacağını, verileri, bilgileri ve çöken konutların tahlilini engelleyeceğini düşünerek yarın parlamentoda ‘OHAL değil dayanışma yaşatır’ diyoruz. Çünkü bütün bu talan siyasetinin çöktüğünün fotoğrafın üstünü örtmeye çalışıyorlar. Bu depremin altında bu rejim kaldı, kamu kaynakları kaldı ve bu yıkım düzeni enkazın altında kaldı.”